"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/70 Esas, 2023/1511 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/354 E., 2021/61 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili, duruşma istemi olmaksızın davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre davacı tarafça temyize konu edilen toplam miktar 67.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.
Davalı vekilinin temyiz dilekçesi üzerinde kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin yaklaşık 3 yıldır “8 haftada değişim” isimli gönüllü projede yer aldığını, müvekkilinin diyetisyen olarak tek başına, bilgi ve tecrübelerini yoğun bir şekilde aktardığını, bu projeden herhangi maddi bir gelir elde etmediklerini, davalının bu projeyi müvekkilinin muvafakatini almaksızın ticari amaçlı olarak “... ile 8 Haftada Değişim” isimli kitap hâline getirdiğini, bunu yaparken de diyet listesininin müvekkili tarafından yazıldığına ilişkin bir algı yarattığını, kitabının giriş ve son bölümünde müvekkilinin fotoğrafına ve kişisel bilgilerine yer verildiğini, bu hususta müvekkilinin sözlü ve yazılı herhangi bir muvafakati olmadığını, bu hususun e-mail yazışmalarında sabit olduğunu, davalının bu nedenle sus payı olarak müvekkiline 10.000,00 TL havale ettiğini ileri sürerek tecavüzün önlenmesine, FSEK m. 68 uyarınca şimdilik 20.000,00 TL’nin; FSEK m. 70/1 uyarınca 60.000,00 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tazminine, FSEK m.84 uyarınca müvekkilinin resminin ticari maksatlarla çoğaltılmasının veya yayınlanmasının men edilmesine, FSEK m.77 uyarınca eserin çoğaltılmış nüshalannın ihtiyati tedbir yolu ile muhafaza altına alınıp toplanmasına ve imha edilmesine, hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacının diyetisyen kimliğinden yararlanma gayesi olmadığını, kitabının yayınlanacağından haberi olan davacının söz konusu kitapta fotoğrafının ve kendisiyle ilgili bilgilerin yer almasına rıza gösterdiğini, hem projesinde diyetisyen olarak yer aldığı hem de aynı ekipte ve ofiste çalıştığı insanların hazırlanmasına katkı sağladığı bir kitabın yayınlanma sürecinde bihaber olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davanın davacının hakkını korumaktan ziyade müvekkiline zarar vermek amacıyla ikame edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davaya konu fotoğrafların FSEK kapsamında eser niteliğinde olmadığı ancak FSEK 86. maddesi ve TMK 24 maddesi uyarınca korunabileceği, davalının kullanımlarının FSEK 86 ve TMK 24 hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, davacının maddi ve manevi tazminata yönelik talepleri yönünden yasal şartların oluştuğu, maddi tazminat yönünden net bir hesaplama yapılması mümkün olmayacağından yapılan ödeme de dikkate alınarak BK 50. maddesi gereği tazminat takdiri gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; davacıya ait fotoğrafların davalıya ait ''... ile 8 Haftada Değişim'' isimli kitapta izinsiz kullanılmasının davacının kişilik haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, ilk baskı sonrası tecavüz son bulduğundan ref, toplatma ve imha taleplerinin reddine, 3.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 20.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar kesinleştiğinde ve hüküm özetinin masrafları davalıya ait olmak üzere tirajı en yüksek üç gazeteden birinden bir defaya mahsus ilanına karar karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davaya konu kitapta davacının resminin izinsiz kullanıldığı, davalının kullanımlarının FSEK 86 ve TMK 24 hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, olayda FSEK 68. maddesinin uygulanamayacağı, maddi tazminatın TBK 50. maddesi uyarınca hakim tarafında takdir edilmesinde ve takdir edilen maddi ve manevi tazminat tutarlarında bir isabetsizlik bulunmadığı, somut uyuşmazlığın mahiyeti ve tarafları gereği, sosyal ekonomik durum araştırması yapılmamasının sonuca etkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 86 ncı maddesi ve 4721 satılı Türk Medeni Kanunu'nun 24 ve 25 inci maddesi kapsamında açılmış davacıya ait görsellerin izinsiz kullanımı iddiası ile kişilik haklarına tecavüze dayalı tecavüzün tespiti, maddi manevi tazminat ve men/ref talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 86 ncı maddesi.
3.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 24 ve 25 inci maddesi.
4. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Davacı vekilinin temyiz isteminin miktardan REDDİNE,
2.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin verdiği temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.