Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6940 E. 2024/8003 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kefillerin, asıl borçlunun genel ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan gayrinakdi alacaklar bakımından sorumluluğunun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kefilin gayrinakdi alacak yönünden sorumluluğunun, genel kredi sözleşmesi veya kefalet sözleşmesinde açıkça kararlaştırılmış olması gerektiği, somut olayda ise kefalet sözleşmesinde gayrinakdi alacaklara ilişkin bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, davalı kefillerin gayrinakdi alacaklardan sorumlu olmadığına ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/261 Esas, 2023/1557 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/1352 E., 2020/468 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Asıl ve birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan genel ticari kredi sözleşmeleri kapsamında kredi kullandırıldığını, davalı borçluların söz konusu kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, borcun ödenmemesi sebebiyle asıl kredi borçlusu ve davalı müteselsil kefillere hesap kat ihtarnamesinin gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını ancak davalıların borca itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalılardan 1.423.346,39 TL asıl alacak, 24.088,60 TL işlemiş faiz ve 1.204,43 TL BSMV olmak üzere toplam 1.448.639,42 TL tutarında alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, istinafa gelen uyuşmazlığın gayrinakdi alacak yönünden davalı müteselsil kefillerin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, kural olarak kefilin gayrinakdi alacak yönünden depo sorumluluğuna gidilebilmesi için genel kredi sözleşmesinde bu yönde açık hüküm bulunması gerektiği, davalı kefillerin dava konusu genel kredi sözleşmesinin eki olan kefalet sözleşmesinde gayri nakti alacağın depo edilmesinden kefilin sorumlu olduğuna ilişkin açık bir hükme yer verilmediği, kredi sözleşmesinde müşteri hakkında yer alan hükümlerin kefil hakkında da uygulanacağına ilişkin hükmün varlığı kefilin gayri nakdi alacaktan sorumlu olduğu sonucunu doğurmayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, itirazın iptali olup, uyuşmazlık gayri nakdi alacaklardan davalı kefillerin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 19.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.