Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6952 E. 2024/8001 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, aleyhine başlatılan icra takibine dayanak bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: ATK raporunda imzanın davacıya ait olduğunun tespit edilmesi ve raporun kapsamlı inceleme sonucu düzenlenmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1478 Esas, 2023/1441 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)

SAYISI : 2020/312 E., 2022/305 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı asil dava dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından aleyhine icra takibine başlandığını, takibe dayanak senetteki keşideci sıfatıyla atılan imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının yersiz olduğunu, dava ve takibe konu senette yer alan imzanın davacının eli ürünü olduğunu savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu bonodaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adli Tıp Kurumundan (ATK) rapor alındığı, rapora göre senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, mukayese belgelerin içerisinde taraflarca delil olarak sunulan belgelerin ve bunların haricinde sayıca fazla belgeler üzerinde ATK tarafından inceleme yapıldığı, ATK raporunun kapsamlı araştırma sonucunda alındığı bu nedenle yeniden rapor alınmasının usul ekonomisine uygun düşmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, icra takibine konu bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı iddiasıyla borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 19.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.