Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6956 E. 2024/527 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından imzalanan senedin, araç alım satımı nedeniyle verildiği ve aracın davacının isteği üzerine üçüncü bir kişiye devredildiği iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya araç verilmediği iddiasının ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacının bu iddiasını ispatlayamadığı ve senedin ihdas nedeninin davalı tarafından malen kayda çevrildiği ancak davalının senet karşılığında davacıya mal verdiğini ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/35 Esas, 2023/166 Karar

2.Ölü ... mirasçıları:

A....

B. ...

C. ...

D. ... vekilleri Avukat ...

DAVA TARİHİ :

HÜKÜM : Kısmen kabul

Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, ölü davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...’in diğer davalı ... ile ... marka araç satışı konusunda anlaştığını, müvekkilinin bu satışta aracın kendisine verilmesi karşılığında kefil olarak yer aldığını ve davaya konu takip dayanağı 21.000,00 TL bedelli senedi imzaladığını, davalı ...'ın anlaşmada kararlaştırılandan farklı olarak Opel marka aracın anahtarını göndermek suretiyle teslim etmek istediğini, ancak bu aracın kabul edilmediğini, buna rağmen aracın önce davalı ...’e devredildiğinin, daha sonra davalı ... tarafından da dava dışı üçüncü kişiye devredildiğinin öğrenildiğini, müvekkilinin takibe konu senede mahsuben 1.000,00 TL kapora ile birlikte toplamda 14.000,00 TL ödeme yaptığını, senet borcu bakiyesinin dava dışı ... Akdeniz tarafından icra takibine konulması üzerine icra dosyasına 13.700,00 TL daha ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek dava konusu senet yönünden müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile senet sebebiyle ödenen toplam 27.700,00 TL’nin davalılardan istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının doğru olmadığını, senet metninden anlaşılacağı üzere araç alım satımında davacının kefil değil borçlu konumunda olduğunu, ... marka aracın 23.000,00 TL bedelle satımı konusunda anlaştıklarını ve davacının bu araç için 1.000,00 TL kapora verdiğini, aracın tesliminden kısa süre sonra aracın hasarlı olduğu gerekçesiyle iade edilmesi üzerine bu kez Opel marka bir başka aracın 22.000,00 TL bedelle satımı konusunda anlaştıklarını, önceki araç için 1.000,00 TL kapora alınmış olduğundan 21.000,00 TL bedelle senet tanzim edildiğini, davacının bu senetle ilgili olarak toplamda 10.500,00 TL ödeme yaptığını, 14.000 TL gibi bir ödemenin olmadığını, bakiye bedelin tahsili için davaya konu icra takibinin başlatıldığını, davacının iddiasını kesin delille ispatla mükellef olduğunu savunarak davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı ...'a vesayeten Nesibe Büyükceran cevap dilekçesinde; ...’in kısıtlı olmakla fiil ehliyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Mahkemece Verilen Karar

Mahkemece 06.07.2020 tarih, 2020/71 E, 2020/535 K. sayılı kararı ile satıma konu aracın davacının isteği üzerine üçüncü bir kişiye devredildiğini ispat yükümlülüğünün davacıda olduğu, davacının bu hususu ispat edemediği, bu nedenle davalı ...'a karşı açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, diğer davalı ... yönünden yapılan değerlendirmede davalı ...'in senette borçlu olarak isim ve imzasının bulunduğu, ancak davalının hakkındaki kısıtlılık kararının henüz kaldırılmamış olduğu, davada hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle Mahkemenin 07.05.2013 tarihli 2012/28 E., 2013/154 K. Sayılı kararı ile kurulan hükümde direnilmesine, davanın kısmen kabulüne, davacının davalı ... hakkında açtığı davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın diğer davalı ... yönünden kısmen kabulüne, davacının dava konusu senetten dolayı davalı lehtar ...'a borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafça senede mahsuben yapılmış 19.700,00 TL ödemenin davalı ...'dan tahsiline, istirdat talebi yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, davacı vekili ve ölü davalı ... mirasçıları vekilince temyiz edilmiştir.

B. Bozma Kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.11.2022 tarih, 2021/(19)11-183 E., 2022/1451 K. sayılı kararıyla;"...27. Somut olay bakımından; mahkemece verilen direnme kararının gerekçesinin 3. sayfasının 3. paragrafında “…Menfi tespit davasına konu senedin ihdas nedeni olarak nakden kaydının bulunduğu, davacının bu ihdas nedeninden farklı olarak senedin araç alım satımı ile ilgili verildiğini bildirdiği, davalının da lehine olan nakden kaydından ayrılmak suretiyle dava konusu senedin araç alım satımına ilişkin olarak verildiğini kabul etmek suretiyle senedi talil ettiği, davalı ...'ın taraflar arasındaki anlaşmaya göre ... marka araç yerine ... araç verildiğini ve bunun davacının istediği bir kişiye devir ve satışının yapıldığını beyan ettiği, celbedilen noter sözleşmesine göre aracın satışının ... ... adına yapıldığı, dolayısıyla taraflar senedin araç alım satımı nedeniyle verildiği konusunda uyuştuklarından ve satıma konu aracın devri davacı üzerine olmadığından satıma konu aracın davacının isteği üzerine üçüncü bir kişiye yapıldığını ve devredildiğini ispat yükümlülüğünün davacıda olduğu davacının davalı ... Yamana karşı açılan davasının ispat edilemediğinden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır,…” gerekçeye yer verilmesine rağmen, hüküm kısmında davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair hüküm kurulmuş, başka bir deyişle hükümle uyumlu olmayan gerekçeye dayanılmıştır. 28. Mahkemece bu şekilde, hüküm ile direnme kararının gerekçesi arasında çelişki oluşturulmuştur. Oysa direnme kararı verildikten sonra mahkemece yapılması gereken, HMK'nın 298/2 maddesine uygun olarak hüküm kurmak ve buna uygun gerekçeli karar yazmaktır. 29. Bu nedenle usule uygun bir direnme kararının varlığından bahsedilemez. Hukuk Genel Kurulunca inceleme yapılabilmesi için öncelikle usulüne uygun şekilde tesis edilmiş bir direnme kararının varlığı şart olup bu husus re’sen gözetilebilecek niteliktedir. 30. O hâlde mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında belirtildiği, açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı nitelikleri haiz hüküm ile buna uygun gerekçe oluşturulmasıdır. 31. Hâl böyle olunca, açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler çerçevesinde usulünce oluşturulmuş bir direnme kararı bulunmadığından, sair yönler incelenmeksizin direnme kararının salt usulî gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir..." gereğine işaret edilerek bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun usule ilişkin bozma ilamına uyularak, belirtilen ilkeler çerçevesinde usulüne uygun direnme kararı verilerek dava konusu senedin ihdas nedeni olarak nakden kaydının bulunduğu, davacının bu ihdas nedeninden farklı olarak senedin araç alım satımı ile ilgili verildiğini bildirdiği, davalının da lehine olan nakden kaydından ayrılmak suretiyle dava konusu senedin araç alım satımına ilişkin olarak verildiğini kabul etmek suretiyle senedi talil ettiği, davalı ...'ın taraflar arasındaki anlaşmaya göre ... marka araç yerine ... araç verildiğini ve bunun davacının istediği bir kişiye devir ve satışının yapıldığını beyan ettiği, celbedilen noter sözleşmesine göre aracın satışının ... ... adına yapıldığı, dolayısıyla taraflar senedin araç alım satımı nedeniyle verildiği konusunda uyuştuklarından ve satıma konu aracın devri davacı üzerine olmadığından satıma konu aracın davacının isteği üzerine üçüncü bir kişiye yapıldığını ve devredildiğini ispat yükümlülüğünün satıcı ve senet alacaklısı ... üzerinde olduğu, tanık beyanlarının ve noter senedinin davacının bilgisi ve isteği doğrultusunda davacı ... ve hesabına aracın üçüncü kişiye satıldığını ispatlar nitelikte olmadığı, dolayısıyla senede karşı böyle bir iddianın kesin delillerle ispatı gerektiği, davalı ... yemin teklif etmediğinden dava konusu senedin aracın davacının isteği üzerine üçüncü kişiye yapıldığını ve devredildiğini ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği, dolayısıyla davalı-lehdar ...'ın nakden olan ihdas nedenini talil ederek malen kaydına dayandığı ancak senet karşılığı davacıya mal verdiğini ispatlayamadığı, dava konusu senetle ilgili davalı ...'a yapılan ödemenin 19.700,00 TL olduğu, diğer davalı ... yönünden ise davalı ...'in senette borçlu olarak isim ve imzasının bulunduğu, ancak davalının hakkındaki kısıtlılık kararının henüz kaldırılmamış olduğu, mahkememizce de vasi tarafından tayin edilen vekil aracılığıyla temsil edildiği, davacının senet borçlusu ...'e karşı açtığı davada hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle Mahkemenin 07.05.2013 tarihli 2012/28 E., 2013/154 K. sayılı kararı ile kurulan hükümde direnilmesine, davanın kısmen kabulüne, davacının davalı ... hakkında açtığı davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın diğer davalı ... yönünden kısmen kabulüne, davacının dava konusu senetten dolayı davalı lehtar ...'a borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafça senede mahsuben yapılmış 19.700,00 TL ödemenin davalı ...'dan tahsiline, istirdat talebi yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ölü davalı ... mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Ölü davalı ... mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının beyanına göre arabanın alıcısının ... olduğunu, aracın istenilen kişiye devredilip devredilmediğine dair hususun ispat külfetinin müvekkile yüklenilmesinin doğru olmadığını, arabanın ... adına alındığını ve istediği kişiye devredildiğini, tanık dinletilmesine muvafakatinin olmadığını, ispat yükü taraflarına ait olmadığını, çift taraflı talilde ispat külfetinin yer değiştirmeyeceğini savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, menfi tespit-istirdat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ölü davalı ... mirasçıları vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Ölü davalı ... mirasçıları vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.