"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2133 Esas, 2023/1631 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2018/1038 E., 2019/581 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili aleyhine Küçükçekemece 2. İcra Müdürlüğü'nün 2014/10719 esas sayılı dosyasıyla başlattığı takipte ödeme emrinin usulsüz şekilde tebliğ edildiğini, bu nedenle yapılan başvurunun mahkemece red edildiğini, müvekkilinin maaşında başka kesintiler yapıldığından hacizden geç haberdar olunduğunu, davalı tarafça kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılmasına rağmen bonolarda zorunlu unsur olan alacaklının bulunmaması nedeniyle kambiyo senedine mahsus yolla takip yapılamayacağını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu bonoların müvekkilinin ... Mühendislik Mimarlık LTD. ŞTİ.'nde bulanan paylarının satışının garantisi olmak üzere verdiğini, müvekkilinin sözünü yerine getirerek vekalet verdiğini ve davalının şirket payını almasına rağmen geçerli bulunmayan kambiyo senetlerini takibe koyarak sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını ileri sürerek müvekkilini Küçükçekemece 2.İcra Müdürlüğü'nün 2014/10719 Esas sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; aynı konuda Küçükçekmece 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/316 esas 2017/291 karar sayılı dosyada açılan davanın red edildiğini, dosyanın henüz kesinleşmemesi nedeniyle davalar arasında derdestlik bulunduğunu, süresi içerisinde imzaya itiraz edilmediğini, 12.08.2013 tarihli tutanakta davacının 2012-2013 yıllarında müvekkilinden borç para aldığının yazılı olduğunu, tebligatın bilinen son adresine yapıldığını, kambiyo senedi olmadığına ilişkin şikayetin süresi içerisinde yapılmadığı gibi takipten haberdar olduktan sonra da yapılan şikayetin red edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, takip konusu bonoların kambiyo senedi niteliğinde olmadığının kabul edilmesi halinde davacının ikinci iddiasının değerlendirilmesi gerekeceği, davacının dava konusu bonoları ... Mühendislik Mimarlık İnş... Ltd. Şti'den paylarının devrinin teminatı olarak verdiğini ve payların devir edilmesine rağmen teminat senetlerinin takibe koyduğunu ileri sürerek bedelsizlik iddiasında bulunduğu, bu durumda bonolar kambiyo senedi olmasa dahi gerek bono altındaki imzanın ve gerekse ayrı bir sözleşme olarak değerlendirilebilecek bonoların arkasındaki yazıların değerlendirilerek davacının gerçekte borcunun bulunup bulunmadığının takdiri gerektiği, pay devri için davacının davalıya vekalet verdiği ve davalının 12.09.2013 tarihinde şirkette bulunan davacı ve davalı paylarının Murat Gülseverler isimli kişiye aktif ve pasifi ile birlikte devir ettiği, verilen vekalette davacı iddialarına ilişkin bir husus bulunmadığı gibi kambiyo senetlerinin arka yüzünde de davalı iddiaları gibi açık şekilde davacının, çeşitli tarihlerde davalıdan elden aldığı 350.000,00 TL'lik borç için 7 adet kambiyo senedi düzenlendiğinin kabul edildiği, davacının bonoların teminat bonosu olduğuna ilişkin iddiasının ispatlanamadığı, davacının teklif ettiği yeminin davalı tarafça eda edildiği, ödünç sözleşmesi gereği davacının borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, takip dayanağı bonolarda zorunlu unsur olan lehtarın gösterilmemiş olması nedeniyle kambiyo senedi vasfında olmadıklarının anlaşıldığı, ancak kambiyo vasfını yitiren bonoların adi senet hükmünde olduğu, temel ilişki kapsamında yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilebileceği, somut olayda takip konusu senetlerdeki imzanın inkar edilmediği, senetlerin arka yüzünden '2012-2013 yıllarında elden parça parça verilen Almata Proje başlangıcına mahsuben tarafıma elden verilen (...'den) toplam 350.000,00 TL nakde karşılık senettir.' yazıldığı ve davacı tarafından imzalı olması nedeniyle borç ikrarı niteliğinde ve bağlayıcı olduğu, senetlerin davacı tarafından davalıdan alınan borca karşılık düzenlendiğinin senet metninden anlaşıldığı, bu nedenle davalı tarafından ileri sürülen ödünç temel ilişkisinin ispatlanmış olduğu, buna karşın davacı tarafından ileri sürülen senetlerin şirket hisse devrinin teminatı olarak düzenlendiği iddiasının, gerek senedin önündeki ve arkasındaki yazılar gerekse ayrı bir belge ile teminat senedi olduğunun yazılı delille ispatlanamadığı, aynı şekilde bedelsizlik iddiasının da ispatlanmış olmadığı, bu nedenlerle davacının temel ilişki kapsamında borçlu olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kambiyo senedi nedeniyle başlatılan takipte davacının borçlu olmadığı tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 760 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 12.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.