"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2278 Esas, 2023/1724 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/558 E., 2020/91 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait "..." ibareli 2016/50534 tescil numaralı markanın 07.06.2016 tarihinden itibaren 41. sınıfta tescilli olduğunu davalı şirketin, www.....com adlı internet sitesinde "... yayıncılık" ibareli markayı fiilen kullandığını, davalının kullandığı markanın müvekkilinin davaya dayanak "..." markası ile hem görsel, hem de fonetik olarak birebir aynı olduğunu, davalı tarafın ürünlerinde ve internet sitesinde "..." kelimesinin ön planda olduğunu, davalının 2016/70305 numaralı "... yayıncılık" ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, itirazları üzerine davalının marka başvurusunun reddedildiğini, buna rağmen davalının marka adını kullanmaya kötüniyetle devam ettiğini, davalı şirketin ticaret unvanında da "..." ibaresinin kullanıldığını, bu ünvan kullanımının müvekkilinin markası ile iltibasa ve haksız rekabete sebep olacağının açık olduğunu, müvekkilinin markayı tescil başvuru tarihinin 07.06.2016 olduğunu, davalı şirketin kurulma ve ticaret ünvanını tescil tarihinin 21.07.2016 olduğunu, davalının "..." ve "kitap" kelimelerini beraber "....com" alan adında kullanmasının da müvekkilinin marka hakkı ile iltibas doğurmakta olduğunu, diğer davalının da davalı şirketin müdürü olduğunu ve haksız fiilden dolayı şirketle birlikte müteselsil olarak sorumlu olduğunu ileri sürerek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, şimdilik 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, markanın davalı şirket internet sitelerinden ve alan adından çıkarılmasına, dava konusu ....com alan adının erişime kapatılmasına, davalı şirketin ticaret ünvanından "..." ibaresinin terkin edilmesine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin tescil isteminin 40 ve 41. sınıflar açısından reddedildiğini, bu nedenle davacının uğramış oldukları zararın giderilmesi ve tecavüzlerin önlenmesi bakımından hukuki menfaati bulunmadığını, müvekkilinin "..." adı altında sadece 35. sınıf üzerinden tescilinin devam ettiğini, davacı şirketin bu hizmete yönelik bir tescili olmadığını, hizmet sınıfları farklı olduğundan davanın esastan reddinin gerektiğini, müvekkilinin ticari ünvanının marka olarak kullanmış olduğu "..." ibaresinin kısaltmasından oluştuğunu, davacı markasının ise "..." olduğunu, bu nedenle iltibas yaratacak bir durumun olmadığını, müvekkili ile davacının faaliyet alanlarının farklı olduğunu, müvekkiline ait markanın faaliyet alanı KPSS, ALES ve DGS iken davacının TEOG, YGS ve LYS kitapları olduğunu, tüketici gruplarının birbirinden farklı olduğunu, davacının tazminat taleplerinin yersiz olduğunu, müvekkilinin, davacıyı zarara uğratacak ya da haksız rekabete yol açacak bir faaliyeti olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıya ait 2016/50534 numaralı "...+Şekil" markasının 41. sınıf için 07/06/2016 tarihinde tescil edildiği, tescilin halen geçerli olduğu, davalı şirkete ait 2016/70305 başvuru numaralı "... YAYINCILIK+Şekil" markasının 35, 40 ve 41. sınıflarda tescili için 31/08/2016 tarihinde başvuru yapıldığı, yalnızca 35. sınıf için tescil edildiği, 17/04/2018 tarihinde markanın müddet olduğu, davalı şirketin 18/07/2016 tarihinde ticaret siciline kayıt edildiği, ...'ün şirketin tek ortağı olduğu, faaliyet alanının kitap ve fikir ve sanat eserlerinin basımı, yayınlanması, dağıtımı, pazarlanması, tanıtımı, sergilenmesi vs. olarak kaydedildiği, yargılama sırasında davalı şirketin unvanının "... Kitap Yayıncılık Basım Dağıtım Pazarlama ve Ticaret Ltd. Şti." olarak değiştirildiği, davalı tarafça internet ortamı da dahil, ticaret unvanında, alan adında ve ürünleri üzerinde markasal olarak kullanıldığı bilirkişi raporu ve toplanan delillerle tespit edilen "... YAYINCILIK" markasının esas unsurunun davacının markası ile birebir aynı olan "..." ibaresi olduğu, davalının markasında yer alan "KİTAP YAYINCILIK" sözcüklerinin tanımlayıcı nitelikte oldukları, markalardaki şekil unsurlarının farklı olmasının da markaları ayırt etmekte yeterli olmayacağı, bu nedenle markaların görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer oldukları, her ne kadar davalının markası bir süre 35. sınıfta tescilliyse de, markasını bu sınıf dışında kalan ve davacının markasının tescilli olduğu eğitim ve öğretim hizmetleri, kitap yayın, satım ve pazarlama hizmetlerinde kullandığı, kaldı ki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 155. maddesinde marka sahibinin kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremeyeceğinin düzenlendiği, davacının markasının davalının müddet olan markasından daha eski tarihli olduğu, her iki tarafın da markayı ayını mal ve hizmetler için kullandığı, kitapların farklı gruptaki kişilere hitap etmesinin markalar arasındaki karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırmayacağı, bu nedenlerle davalının eylemlerinin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu, maddi tazminatın davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan SMK'na göre hesaplanması gerektiği, bilirkişi raporu ile tespit edilen tazminat tutarının 923,16 TL olduğu, buna göre davacının dava dilekçesinde talep ettiği 1.000,00 TL maddi tazminatın olayın özelliklerine ve hakkaniyete uygun olduğu, davalının markasını kullandığı süre, elde ettiği gelire göre 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olduğu, davalı ...'ün şirketin tek ortağı ve yetkilisi olması nedeniyle haksız fiil teşkil eden eylemlerden şirketle birlikte sorumlu olduğu, husumet itirazının yerinde olmadığı, davalı şirketin yargılama sırasında ticaret unvanını değiştirmesi nedeniyle, ticaret unvanının terkini talebinin konusuz kaldığı, ancak davacıya ait markanın aynı alanda iştigal eden davalı tarafça ticaret unvanının esas unsuru olarak tescil edilmiş olmasının davacının marka haklarına tecavüz niteliğinde olduğundan davacının ticaret unvanının terkini için dava açmakta haklı olduğu, bu nedenle bu davayla ilgili yargılama giderlerinin de davalıya yüklemesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların davacıya ait "..." markasını ürünleri üzerinde, ticaret unvanında ve internet alan adında ve içeriğinde kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiklerinin ve haksız rekabette bulunduklarının tespitine, davacının marka hakları ihlal edilerek üretilen ürünlerin üretiminin, satışının, ticari amaçla bulundurulmasının, tanıtımının engellenmesine, masrafı davalılardan alınmak suretiyle davacının markası ihlal edilerek üretilen ürünlere, ürün görsellerine, ürün görsellerinin yer aldığı reklam ve tanıtım vasıtalarına, ticari evraklarına el konulmasına, el konulan ürün ve araçların muhafaza altına alınmasına ve karar kesinleştiğinde masrafı davalılardan alınmak suretiyle imha edilmelerine, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, "..." markasının davalı şirketin internet sitesinden ve alan adından çıkartılmasına, "....com" alan adının erişime kapatılmasına, davacının fazlaya ilişkin 5.000,00 TL manevi tazminat talebinin reddine, davalı şirketin ticaret unvanından "..." ibaresinin terkin edilmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, kararın masrafı davalılardan alınmak suretiyle Türkiye'de yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, hüküm hüküm davacı vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalının "... Yayıncılık" ibaresini markasal kullanımının, www.....com alan adlı internet sitesi alan adının ve davalı şirketin dava tarihinde ticaret ünvanındaki "..." ibaresinin davacının markasından kaynaklanan haklarına tecavüz edip ve haksız rekabet yarattığının tespiti, maddi ve manevi tazminat davasıdır.
3. Değerlendirme ve Gerekçe
1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. HMK maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre reddedilen ve davacı vekilince temyize konu edilen toplam miktar 5.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238,730,00 TL’nin altında kalmaktadır.
2.Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı ...'e yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.01.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.