Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1048 E. 2024/8864 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların, davacı şirketin başlattığı icra takibine yaptığı itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki protokolde borç miktarı ve ödeme tarihlerinin açıkça belirlenmiş olması, davalıların temerrüde düştüğü ve itirazlarının haksız olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davalıların itirazının iptaline ve takibin devamına ilişkin kararının onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1935 Esas, 2023/1452 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/681 E., 2019/1429 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalılardan ... Gıda Hayvancılık Yemek Taşımacılık İnş. Pet. San. ve Tic. Ltd. Şti arasında devam eden ticari ilişki çerçevesinde davalı şirketin davacı şirket nezdindeki borçlarının teminatını teşkil etmek üzere davacı şirket lehine diğer davalı ... ...'ün maliki olduğu İzmir İli, Konak İlçesi, ... Mah. 324-350 pafta, 7825 ada, 5 parselde bulunan iki ahşap ev, bir kargir ev ve sebze meyve bahçesi üzerine 05.12.2012 tarih ve 23812 yevmiye ile 650.000,00 TL bedelle 3. derecede ipotek tesis edildiğini, taraflarca 19.02.2014 tarihinde mevcut borcun tespiti ve tasfiyesi amacıyla bir protokol yapıldığını ve toplam 577.000,00 TL olan borcun 10 taksitte ödenmesi hususunda mutabık kalındığını, ancak davalı şirketin bir kısım ödeme yaptıktan sonra protokol şartlarını yerine getirmediğini, bunun üzerine Beyoğlu 17. Noterliğinin 14.01.2015 tarih ve 708 yevmiye nolu ihtarnamesi ile bakiye kalan 383.068,58 TL'nin ödenmesi aksi takdirde mevcut ipoteğin paraya çevrilmesi için icra takibi başlatılacağı hususunun ihtar edildiğini, ancak davalılar tarafından yine ödemenin yapılmaması üzerine İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2015/996 E. sayılı dosyası ile davacı şirket lehine verilen ipoteğin paraya çevrilmesi talepli olarak takip başlatıldığını, davalılar tarafından borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmiş olması nedeniyle takibin durduğunu, davalıların itirazının tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu ve davacı şirketin alacaklarının tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, davacı şirketin alacağının likit bir alacak olduğunu, Türk Ticaret Kanunu'nun 1530/2 nci maddesi gereğince davalıların ihtara dahi gerek olmaksızın temerrüde düşmüş olduğunu belirterek davalıların icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; taraflar arasındaki 19.02.2014 tarihli borç tasfiye protokolünde, davalı şirketin davacı şirkete 577.000,00 TL borcu bulunduğu ve bu borcun 31.03.2014 tarihinden başlamak üzere 10 taksit halinde ve en son taksidin 31.12.2014 olacak şekilde ödenmesi konusunda tarafların anlaştığı, borcun ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde alacağın faiz ve ferileri de dahil olmak üzere tahsili için icra takibine geçileceği ve ipoteğin paraya çevrileceğinin düzenlendiği, davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen İzmir 30. Noterliğinin 07.01.2015 tarih ve 497 yevmiye nolu ihtarnamesinde, borç tasfiye protokolüne uygun hareket edildiğinin, borcun 377.000,00 TL'sinin ödendiğinin kalan 240.000,00 TL'sinin ise protokoldeki son ödeme tarihi olarak gösterilen 31.12.2014 tarihinden sonraki tarih olan 31.01.2015, 28.02.2015, 31.03.2015 ve 30.04.2015 tarihli 60.000,00'er TL bedelli müşteri çekleriyle ödemek istediği, davacı şirket tarafından davalılara gönderilen Beyoğlu 17. Noterliğinin 05.02.2015 tarih 2231 yevmiye nolu ihtarnamesinde, davalı tarafın bu teklifinin kabul edilmediği, 13.01.2014 tarihi itibariyle 383.068,58 TL borcun 7 gün içinde ödenmesi aksi takdirde hukuki yollara başvurulacağı mevcut ipoteğin para çevrilmesi için icra takibine geçileceğinin ihtar edildiği, davalı ... ...'e bu ihtarnamenin 09.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, taraflar arasındaki borç tasfiye protokolü, ihtarnameler ve bilirkişi raporuna göre davacı şirketin davalı şirketten icra takip tarihi itibariyle 236.000,00 TL asıl alacak ve 137.729,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 373.729,14 TL alacağın bulunduğu, bu miktar alacak için davalıların yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığı ve iptali gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile, davalıların İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2015/996 E. sayılı dosyasında 236.000,00 TL asıl alacak ve 137.729,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 373.729,14 TL alacak için yaptığı itirazın iptaline, takip talebindeki şartlar dahilinde takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın %20'si olan 74.745,83 TL icra inkâr tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalılar vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince; mevcut protokol incelendiğinde alacağın miktarı ve ödeme tarihlerinin muayyen olduğu, proktokol ile ödeme tarihleri kesin olarak belirlendiğinden TBK 117 nci maddesi uyarınca ihtara gerek olmaksızın temerrüt gerçekleştiği, ödeme tarihinden itibaren faiz hesaplanmasında aykırılık bulunmadığı, işlemiş faizde davalı tarafça hesaplanabilir nitelikte olup, alacak miktarının muayyen olması veya borçlu tarafça biliniyor ya da hesaplanabilir nitelikte olması halinde alacak likit olacağından, dosya kapsamına göre dosya borcunun aslı sabit olup alacağın likit olduğu, alacağın likit olması halinde itirazın haksız olduğuna karar verildiği, itiraz ile alacaklının alacağına geç ulaşmasına sebebiyet veren borçlunun icra inkar tazminatı ile mahkum edilmesi gerektiği, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı, davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen İzmir 30. Noterliğinin 07.01.2015 tarih ve 490 yevmiye nolu ihtarnamesi ile borcun kabul edildiği, ödemeye dair başkaca delil sunulmadığı bu nedenle ticari defter ve kayıtların incelenmesinin gerekmediği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi.

3.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 117 nci maddesi, 120 nci maddesi.

4.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 8 inci maddesi, 10uncu maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 10.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.