Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1126 E. 2024/9102 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka başvurusunun, davacının tescilli markalarıyla iltibas yaratıp yaratmadığı ve hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında ortalama tüketici nezdinde iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik bulunmadığı, davalı marka başvurusunun kötüniyet içermediği ve davacının öncelikli hak sahipliğinin kanıtlanamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1501 Esas, 2023/1496 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/224 E., 2020/444 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "..." ibareli tanınmış çok sayıda markanın sahibi olduğunu, “... Koleji", "... Okulları", "... Eğitim Kurumları" unvan ve markalarının müvekkili ile özdeşleştiğini, davalı şirketin ise müvekkili markalarıyla iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer 2017/51422 başvuru numaralı ve "... ... KAVRAM OKULLARI" ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvuruya yaptıkları itirazın davalı TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) kararıyla nihai olarak reddedildiğini, davalının yanılgıya sebebiyet verecek bir marka oluşturarak kötüniyetli hareket ettiğini, müvekkilinin “...” markasının önüne “...” ve “kavram” kelimelerini ekleyerek marka sulandırması yaptığını, dava konusu markada yer alan “...” ibaresini eğitim hizmetleri, özel okul faaliyetleri alanında ilk olarak müvekkilinin ve kardeş kurumun kullanması nedeniyle öncelikli hak sahibi olduğunu, davalı şirketin stok ve seri halde marka başvuruları yaptığını, bu hareketin de kötüniyetli olduğunu ileri sürerek YİDK kararının iptaline ve dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı TÜRKPATENT vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Diğer davalı şirket vekili, davaya süresinde cevap vermemiş, bilahare davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından davalının "şekil+K+... ... KAVRAM OKULLARI" ibareli marka başvurusu ile davacıya ait "..." ibareli tescilli markalar arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, davalı başvurusundaki "şekil+K" ibaresinin yanında "... KAVRAM" ibaresi başvuru markasını davacı markasından uzaklaştırdığı gibi "..." ibaresinin de zayıf ve ayırtediciliği düşük olması nedeniyle taraf markaları arasında benzerlik oluşmadığı, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin başvuruyu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının "..." ibareli tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, markalar arasında yanılgı yaşamayacağı, taraf marka işaretleri benzemediğinden iltibasın bulunmadığı, davacı tarafın önceye dayalı kullanım ve gerçek hak sahipliğinin kanıtlanmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden tanınmışlık koşulunun da oluşmadığı, davacı tarafın "şekil+K+ ... ... KAVRAM OKULLARI" ibareli başvuru üzerinde 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi anlamında ticaret unvanı dahil diğer fikri ve sınai mülkiyet hak iddiasının kanıtlanmadığı, dava konusu marka başvurusunun kötüniyetle yapıldığının da kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, "... ... KAVRAM OKULLARI" ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "..." asıl unsurlu markalar arasında, başvuru kapsamında yer alan 41. sınıf hizmetler yönünden ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde karıştırılma tehlikesinin olmadığı, zira "..." ibaresinin 41. sınıf hizmetler yönünden ayırt ediciliği zayıf olduğu gibi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25.05.2016 tarih ve 2015/10945 E.- 2016/5739 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, başvuru konusu işaretin kapsadığı 41. sınıf hizmetlerin alıcılarının, dikkat düzeylerinin yüksek bulunduğu, bu nedenle taraf markalarının karıştırılmayacakları gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK marka kararı iptali ile marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davacı harçtan muaf olduğundan ödediği temyiz ilam harcı ve temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.