Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1280 E. 2024/2438 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile asli müdahil arasında, Kırgızistan'dan satın alınan ve Türkiye'ye getirilmek istenen pamuk balyalarının mülkiyeti ve teslimi konusunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların davayı usulüne uygun kabul etmedikleri, asıl davanın tarafları arasında akdedilen satım sözleşmesinin iptal edilip edilmediğinin ve ihtilaf konusu pamukların kime ait olduğunun tespiti için yeterli inceleme yapılmadığı, ayrıca davacının talep sonucu ile asli müdahale davasına ilişkin hususlarda da eksiklikler bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/21 Esas, 2016/575 Karar

DAVALILAR : 1. Osoo Oşmejtrans vekili Avukat Mehmet Yusuf Dündar

2. ...

ASLİ MÜDAHİL : Başarı Teknik Yapı ve Sanayi Ürünleri İç Dış Tic. Ltd. Şti.

vekili Avukat ...

HÜKÜM : Asıl davanın kabulü, asli müdahale davasının reddi

Taraflar arasındaki sözleşmeye konu malın teslimi ve alacak istemine ilişkin asıl dava ve sözleşmeye konu malın teslimi istemine ilişkin asli müdahale davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece asıl davanın kabulüne, asli müdahale davasının reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA VE ASLİ MÜDAHALE

1.Davacı vekili asıl davaya ilişkin dava dilekçesinde; müvekkilinin Kırgızistan'da faaliyet gösteren davalı ... firmadan pamuk satın aldığını, almış olduğu bu pamukların parasını şirkete gönderdiğini, satıcı firma ile CMR sözleşmesinin imzalandığını müvekkil şirketin çalışanlarının pamukların bulunduğu Kırgızistan’a giderek işlemleri tamamladıktan sonra pamukları taşıyıcı firmaya teslim ettiğini, taşıyıcı firma bahse konu pamuk balyaları yükledikten sonra malların gümrük işlemlerinin geçiş işlemlerinin yapılmaya başlandığını, gümrük işlemleri tamamlanan malların üzerinde bulunduğu tırların mühürlendiğini fakat bu malların Türkiye’ye gelmesinden gecikme söz konu su olmasından şüphelenen müvekkilinin yaptığı araştırma parasını vererek almış olduğu bu malların (pamuk balyalarını) Kayseri’de faaliyet gösteren başka bir firmaya teslim edileceğini öğrendiğini; müvekkilinin bu mallara yaklaşık olarak 300.000,00 USD ödeme yaptığını, ödeme dekontlarının dilekçe ekinde olduğunu, ayrıca eşyaların uluslararası taşınmasına yönelik sözleşme (CMR) gereği taşıma firması ile taşıyacak nakliye araçlarının belli olduğunu buna ilişkin belgeleri ekte sunduklarını yine ayrıca taşınacak yükün miktar ve nevine ilişkin belgelerinde dilekçe ekinde sunduklarını, bahse konu malların başka bir firmaya teslim edilmesi halinde müvekkilinin büyük zararlara uğrayacağını ileri sürerek satım sözleşmesine konu pamukların müvekkiline teslimine ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000,00 TL'nin teslim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 17.02.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle talep ettikleri alacağı 535.000,00 TL artırdıklarını belirterek toplam 555.000,00 TL'nin teslim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.

2. Asli müdahil vekili asli müdahale dilekçesinde; müvekkilinin Kırgızistan'da faaliyet gösteren Rızaev Ibrahim Nazaroviç'ten pamuk satın aldığını ve aldığı pamukların bedelini ödediğini, almış olduğu pamukları Kayseri'de faaliyet gösteren bir firmaya sattığını, malların teslim yeri olan Kayseri'ye ulaştığı aşamada işbu dava kapsamında söz konusu pamuklara üçüncü kişilere teslim edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir uygulandığını öğrendiklerini ancak söz konusu pamukların müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin ihtiyati tedbir kararı sebebiyle çok büyük miktarda zarara uğradığını ileri sürerek asıl davanın reddine, asli müdahale taleplerinin kabulü ile müvekkiline ait olan pamukların müvekkiline teslimine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar Mahkemeye temsilcileri aracılığıyla sundukları beyanlarla davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan inceleme ve dosyaya sunulan belgelerden, davacının kendisinin olduğunu iddia ettiği pamuklar ile üzerine tedbir konulan pamukların aynı olduğunun anlaşıldığı, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu tır plakaları, pamuk miktarı, tanık beyanları ve ayrıca Kayseri Gümrük Müdürlüğünden istenen belgelerin bu hususu doğruladığı, ayrıca gümrük müdürlüğünce bildirilen şoförlerden ikisinin dinlenilmesi sonucunda da davacının davasında haklı olduğu sabit kabul edildiği, davalılardan Osoo Oşmejtrans ile davacı arasında CMR sözleşmesi olduğunun kabul edildiği, CMR sözleşmesi kapsamında: nakliyecinin, malları devraldığı tarih ile teslim ettiği tarih arasındaki sürede malların kaybı, zarar görmesi ya da gecikmesinden sorumlu olduğu, ayrıca genel olarak hizmetlilerinin, acentelerinin ve taşeronlarının eylemlerinden de sorumlu olduğu, mallarla alakalı olarak meydana gelen bir zarar, kayıp ya da gecikme nedeniyle nakliyeciden alacak talebinde bulunanların, bu zarar, kayıp ya da gecikmenin taşıma esnasında gerçekleştiğini ispatla yükümlü oldukları, yasal açıdan, nakliyecinin, bu tür sonuçları önlemesinin mümkün olmadığını kanıtlamadığı sürece, olaydan sorumlu olduğunun varsayıldığı, somut olayda ilgili davalının ihmalinden kaynaklı olarak davacı tarafça alınan emtiaların, asli müdahile devredilmeye çalışıldığı, bu kapsamda emtialar ile birlikte tırlar üzerine de ihtiyati tedbir kararı vermek gerektiği, diğer davalı ...'in ise emtiayı davacıya bedeli mukabilinde devir ettiği, buna rağmen ise aynı ürünleri bir kez daha satma girişiminde bulunarak asli müdahile devir etmeye çalıştığı, dürüstlük ve somut olay adaleti olarak isimlendirilen hakkaniyet ilkeleri gereğince somut olayımıza bakıldığında ise: davacının davalılardan ...'in almış olduğu emtiaların Osoo Oşmejtrans nakliye firmasına taşınması amacıyla CMR sözleşmesi kapsamında teslim edildiği ancak malların asli müdahile devir edilmeye çalışıldığının anlaşıldığı, bu kapsamda CMR hükümleri de nazara alındığında davacı talebinde haklı olduğu gerekçesiyle, davacının davasının kabulü ile Kayseri Gümrük Müdürlüğünde bulunan pamukların davacıya teslimine, asli müdahilin talebinin reddine, emtianın üzerinde bulunmuş olduğu tırlar üzerindeki tedbir kararın kaldırılmasına, tırların ilgilisine teslimine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asli Müdahil vekili vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının gerekçeden yoksun olduğunu, dava değeri gözetildiğinde işbu davanın tanıkla ispat edilemeyeceğini ancak Mahkemece yokluklarında dinlenen tanık beyanlarına dayalı olarak eksik incelemeyle davanın neticelendirildiğini, somut uyuşmazlığın Hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözüme kavuşturulmasının mümkün olmadığını ancak Mahkemece buna rağmen bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın karar verildiğini, dava kapsamında dinlenen tanıkların 2. celse duruşmasına 1 gün kala dinlenildiğini, tanık beyanlarını inceleyip beyanda bulunmak üzere süre talep etmelerine rağmen bu taleplerinin reddedildiğini, yargılama aşamasında, daha henüz öninceleme duruşması dahi yapılmaksızın dava bir öğrencinin tercümanlığında yapılan gene tanık olayındaki gibi yetkisiz kişilerin beyanları ile davalılar tarafından kabul edildiğine ilişkin zabıt düzenlendiğini, davanın alacak davası olduğunu ancak Mahkemece, dava sonucunda sadece müvekkilinin pamuklarının asıl davanın davacısına teslimine karar verilmekle yetinildiğini, pamukların değerinin tespit edilmesi gereği bile duyulmadığını, dava değerinden fazla veya eksik pamuğun verilip verilmediğinin bile belli olmadığını, kaldı ki alacak davasında mal teslimine ilişkin bir karar ihdas edilmesinin de taleple bağlılık ilkesine uygun olmadığını, yargılama aşamasında elde edilen davacının gümrük işlemlerinin Kırgızistan gümrüğünde iptal edildiğine ilişkin gümrük beyannameleri mahkemeye yeminli tercümesi yaptırılarak sunulmasına rağmen, tedbirin kaldırılmadığını, belirtilen hususun Kırgızistan makamlarından sorulmadığını, davacının ülkeye mal sokamadığını kesin bir şekilde ispat etmelerine rağmen tedbirin kaldırılmadığını, kararın gerekçesinin ağırlıklı olarak hakimin takdir yetkisi ve hukuk yaratması temelli olarak oluşturulduğunu oysa somut olayda hukuk yaratılması söz konusu olmayıp uyuşmazlığın CMR hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerektiğini, asıl davanın taraflarının iş birliği içinde müvekkilini zarara uğrattıklarını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl dava bakımından sözleşmeye konu malın teslimi ve alacak, asli müdahale davası bakımından ise ihtilaf konusu pamukların asli müdahile ait olduğunun tespiti ile asli müdahile teslimi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 31 ve 65 inci maddeleri ile aynı Kanun'un 199 uncu maddesi.

2. CMR Konvansiyonu'nun 17 inci maddesi.

3. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 35 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Somut olayda, davalı Osoo Oşmejtrans firması Makhmudbek Akhmedov isimli bir şahsa, diğer davalı ise ... isimli bir şahsa huzurdaki davayı kabul yetkisi de içeren bir vekaletname vermiş, adı geçen vekiller Mahkeme huzurunda tercüman vasıtasıyla verdikleri beyanlarla, vekil edenler adına davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir. Ancak davayı ancak davalı veya davalının davaya vekalet ehliyeti ve vekaletnamesinde bu hususta özel yetkisi bulunan vekili kabul edebilir. 1136 sayılı Kanun'un "Yalnızca Avukatların Yapabileceği İşler "başlığını taşıyan 35 inci maddesine göre, Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara ait olup davayı taraf adına takip edebilecek vekiller, baroya kayıtlı avukatlar, dava vekilleri ve dava takipçileridir. Zira bir davayı vekil sıfatıyla ancak baroya kayıtlı bir avukat veya bir dava vekili veya bir dava takipçisi takip edebilir. ( ..., Medeni Usul Hukukunda Davada Temsil, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi, 2007 s.179) Avukat olmayanların bir başkasını temsilen davada bulunması mümkün değildir. Avukat olmayanların davaya vekâlet ehliyetleri yoktur. ( Kavasoğlu. s.185) Bu itibarla, davalılarca vekil tayin edilen kişilerin davalılar adına davayı kabul ettiklerine ilişkin beyanlarına kıymet verilmemiştir.

2.Yapılan bu açıklamalardan sonra uyuşmazlığın esasına dönülecek olursa, davacı vekili, müvekkilinin davalı ... firmasından pamuk satın aldığını, diğer davalının ise bu pamukların taşınmasını üstlendiğini, müvekkilinin satış bedelini ödemesine rağmen pamukların müvekkiline değil başka bir firmaya teslim edildiğini iddia etmiş, asli müdahil vekili ise, müvekkilinin, davacının mülkiyet iddia ettiği pamukları ... isimli bir şahıstan bedelini ödeyerek satın aldığını ileri sürmüş ve her iki taraf da iddiasını ispat için bir takım CMR belgelerini dosyaya ibraz etmiştir. Mahkemece, yazılı olduğu şekilde ihtilaf konusu pamukların davacıya ait olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile pamukların davacıya iadesine ve asli müdahale davasının reddine karar verilmiştir.

3.Ancak asli müdahil vekili, aşamalardaki beyanlarında, asıl davanın tarafları arasındaki satım ilişkisinin malın henüz Kırgızistan Gümrüğünde bulunduğu sırada iptal edildiğini ileri sürmüş ve bu iddiasını ispat için üzerlerinde satışın iptal edildiğine dair şerh bulunan bir takım gümrük beyannamelerini ve bunların tercümesini dosyaya ibraz etmiştir. Mahkemece, tanık olarak dinlenen tır şöförleri de asli müdahil vekilinin bu iddiasını doğrular şekilde, malları Türkoğlu/ Kahramanmaraş'a götürmek üzere teslim aldıklarını ancak daha sonra göndericinin teslim yerini Kayseri olarak değiştirdiğini belirtmiştir. Bunun yanında, davalı ... firması tarafından vekil tayin edilen ... tarafından dosyaya bir takım CMR belgeleri sunulmuş olup, belirtilen CMR belgelerin çoğunda iptal edildikleri anlamına gelecek şekilde çarpı işareti bulunduğu görülmektedir. Ancak Mahkemece bu belgelerin tercümesi yaptırılmadığı için sözü edilen çarpı işaretlerin ne anlama geldiği anlaşılamamaktadır.

4.Bu itibarla Mahkemece, ... isimli şahıs tarafından dosyaya sunulan CMR belgelerinin tercümesi yaptırıldıktan ve asıl davanın tarafları arasındaki satım sözleşmesinin iptal edilip edilmediği ile ilgili Kırgızistan Gümrük Müdürlüğü nezdinde araştırıldıktan sonra aralarında CMR ve gümrük uzmanı bilirkişilerin de bulunduğu üç kişilik bir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak ihtilaf konusu pamukların kime ait olduğunun belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

5.Kabule göre de; davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu pamukların müvekkiline teslimine ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydıyla 20.000,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesinde ise; pamukların teslimi talebine ilişkin olarak herhangi bir beyanda bulunmaksızın davacının davaya konu pamuklar için davalı satıcıya ödediği miktar olduğu anlaşılan 555.000,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Dava ve ıslah dilekçelerindeki talep sonucuna göre davacının, pamukların iadesiyle birlikte bedelini de mi talep ettiği yoksa terditli talepte bulunarak öncelikle pamukların bedelini mi istediği anlaşılmamaktadır. Mahkemece, 6100 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve aynı Kanun'un 31 inci maddesine göre davacıdan talep sonucunun ne olduğu sorulup bu husus aydınlatılmadan karar verilmesi doğru olmadığı gibi ıslah dilekçesiyle talep edilen 555.000,00 TL bakımından olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de doğru olmamıştır.

6.Bunun yanında; 6100 sayılı Kanun'un 65 inci maddesiyle düzenleme altına alınan asli müdahale, iki kişi arasında belli bir şey veya hak üzerinde dava devam ederken üçüncü bir kişinin bu davaya konu olan hak veya şey üzerinde kısmen veya tamamen hak sahibi olduğunu iddia ederek aynı mahkemede bir dava açmasına verilen isimdir. Asli müdahale davası, ilk davadan bağımsız ayrı bir dava niteliğinde olup, asli müdahilin aynı mahkemede, usulüne uygun bir dava dilekçesiyle ve gerekli dava ve yargılama harçlarını da yatırmak suretiyle, bir dava açması gerekir. Zikredilen Yasa hükmünün ikinci fıkrasında; asli müdahale davasının asıl yargılama ile birlikte yürütülüp, karara bağlanacağı düzenleme altına alınmıştır. Buna göre, ilk ve asli müdahale davalarının birlikte yürütülerek aynı anda karara bağlanması ve ayrı bir dava niteliğinde olan asli müdahale davasına ilişkin olarak da ayrı bir hüküm oluşturulması gerekir. Somut olayda, Mahkemece, asıl ve asli müdahale davalarının talep sonucuna ilişkin olarak ayrı ayrı hüküm oluşturulmuş ise de bu davalara ilişkin harçlar ve yargılama giderleri bakımından ayrı ayrı hüküm tesis edilmemesi de doğru görülmemiş, Mahkemenin kabul şekline göre hükmün yukarıda 5 numaralı ve işbu bentteki sebeplerle de bozulması gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

26.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.