"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1768 Esas, 2023/1642 Karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/38 E., 2018/404 K.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar davacı vekili vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının “Fit” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki 11.06.2016 başvuru tarihli, “TAGEFIT” ibareli, 2016/51866 sayılı başvurusuna yaptıkları itirazlarının dava konusu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin markaları ile davalı başvurusu arasında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 30. sınıf malların müvekkilinin markalarının tescilli bulunduğu mallarla aynı ve benzer olduğunu, dava konusu markanın müvekkilinin seri markası olarak algılanacağını, müvekkilinin "Fit" ibareli markalarının ayırt ediciliğinin düşük olmadığını, davalı şirketin kötüniyetli olduğunu ileri sürerek 29.11.2017 tarihli, 2017-M-10128 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; taraf markaları arasında iltibas ihtimalinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf markaları arasında ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek düzeyde benzerlik bulunmadığı, dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı, "Fit" ibaresinin ayırt ediciliğinin zayıf olduğu, ayırt ediciliği zayıf olan ibareleri tercih eden bir kimsenin, bu ibarelerin bir takım farklı ilavelerle marka olarak kullanılmasına katlanmak mecburiyetinde olduğu, böylesi bir kelimenin tek bir firmanın tekeline bırakılmasının marka hukuku ilkeleri ile bağdaşmayacağı, bu sebeplerle davacının tescile dayalı hak sahipliği iddiasının yerinde olmadığı, davalı şirket başvurusunun kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup; uyuşmazlık davacı adına tescilli itiraza mesnet "fit" ibareli markalarla, davalının adına tescili için başvuruda bulunduğu 2016/51866 sayılı, ibareli marka arasında karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığı, YİDK kararının yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.