Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1646 E. 2025/123 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından yapılan marka başvurusunun, davalı şirketin itirazı üzerine reddedilmesi nedeniyle Yeniden İnceleme ve Denetleme Kurulu kararının iptali ve başvurunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait marka başvurusu ile redde esas alınan marka arasında karıştırılma tehlikesi bulunduğu, davacının müktesep hak iddiasını destekleyen delillerin yetersiz olduğu ve ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1606 Esas, 2023/1584 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/175 E., 2021/143 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait 2018/28241 başvuru numaralı “BEREKET KATILIM” ibareli marka başvurusuna davalı şirket tarafından yapılan itiraz sonucunda 2020-M-2079 sayılı Yeniden İnceleme ve Denetleme Kurulu (YİDK) kararıyla başvurunun reddedildiğini, müvekkilinin “bereket” markasını sigorta hizmetleri üzerinde uzun süredir yoğun bir şekilde kullandığını, aynı zamanda 2017/14445 tescil numaralı “bereket sigorta” markasının sahibi olduğunu, bu nedenle müvekkilinin “bereket” markası üzerinde kazanılmış hakkının bulunduğunu, davaya konu emtiaların dikkat düzeyi yüksek tüketicilere hitap ettiğini, ayrıca “bereket” ibaresinin “bolluk/çokluk” anlamına geldiğini, ihtilafa konu hizmetler açısından münhasıran ayırt edicilik taşımadığını, sigorta sektöründe “bereket” ibaresine ayırt edici niteliğinin müvekkilinin yoğun kullanımı sonucunda kazandırıldığını, müvekkilinin başvurusu ile ret gerekçesi marka arasında karıştırılma ya da ilişkilendirme ihtimali bulunmadığını ileri sürerek, 2020-M-2079 sayılı YİDK kararının iptaline, 2018/28241 numaralı başvurunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde: markalar arasında karıştırılma tehlikesi bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet marka kapsamındaki hizmetlerin birebir aynı olduğu, "BEREKET KATILIM" markasında yer alan "KATILIM" ibaresinin davaya konu hizmetler bakımından ayırt ediciliği bulunmadığı, marka başvurusunun esas unsurunu "BEREKET" ibaresinin oluşturduğu, karşılaştırılan markalarda "BEREKET" ibaresinin müşterekliğinden kaynaklı olarak görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunduğu, redde mesnet markada yer alan "FX" ibaresinin markalar arasındaki iltibas tehlikesi doğuracak şekildeki benzerliği bertaraf etmeye yetmediği, karşılaştırılan bu markalar arasında 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu, dava konusu marka başvurusunun 21.03.2018 tarihinde yapıldığı, davacının müktesep hak iddiasına dayanak gösterilen markaların ise 21.06.2018, 16.01.2018 ve 28.03.2018 tarihlerinde tescil edildiği, dava konusu marka başvurusunun yapıldığı tarihten daha önce tescile bağlanmış olan davacı markasının 2017/14478 tescil numaralı ve 16.01.2018 tarihinde tescil edilmiş olan "Geleceğiniz Bereketli Olsun" ibareli marka olduğu, bu markanın tescil tarihi ile başvuru arasında yaklaşık iki haftalık bir süre bulunduğu, müktesep hakka dayanak yapılan markanın tescilli olarak uzun süre kullanılması şartının tescil ile başvuru arasında dahi uzun süre bulunmaması nedeniyle karşılanmadığı, davacının başvurusu ile ilgili dayanak yaptığı markalarından kaynaklı olarak müktesep hakkının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK iptali talebine ilişkindir.

2. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.01.2015 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.