Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1647 E. 2024/9395 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait marka tescil başvurusunun, davacının tescilli markalarıyla benzerlik teşkil edip etmediği ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığı, iltibas ve karıştırılma tehlikesi yaratmadığı, davalı başvurusunun kötü niyetli olmadığı ve yasal tescil engeli bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1693 Esas, 2023/1598 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/75 E., 2021/302 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "... esas unsurlu birçok tescilli markanın sahibi olduğunu, davalı kişinin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "...+şekil" ibaresini 29. sınıf mallarda tescil ettirmek üzere yaptığı başvuru kapsamından 6769 Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri uyarınca “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri”nin çıkartılmasına, başvurunun kalan emtia yönünden Marka Bülteninde ilanına karar verildiğini, başvurunun ilanına müvekkili tarafından yapılan itirazın nihai olarak Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili şirketin itiraza mesnet markaları ile dava konusu başvuru arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin "..." ibareli seri markalarının olduğunu, dava konusu başvurunun müvekkilinin itiraza mesnet markaları ile aynı nitelikteki 29. sınıf kapsamında yer alan mallar üzerinde tescil ettirilmek istediğini, “03” rakamının başvuruya eklenmesinin markaları farklılaştırmaya yetmediğini, dava konusu başvuru sahibi davalının Afyonkarahisar ilinin ve meşhur “Afyon sucuğu”nun çağrışım yapmasını amaçladığını, dava konusu marka başvurusunun tescil ettirilmek istendiği emtia sınıfı bakımından tanımlayıcı olduğunu, davalının, müvekkiline ait markaların ün ve itibarından haksız fayda sağlamayı amaçladığını, başvuruyu kötü niyetli olarak gerçekleştirdiğini ileri sürerek YİDK kararının iptaline ve dava konusu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, taraf markalarında ortak olarak yer alan "..." ibaresinin bir gıda maddesinin ismi olduğunu, markalar arasında işitsel, görsel ve kavramsal olarak benzerlik olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu başvuru kapsamındaki 29. sınıftaki malların davacının itirazına mesnet markalarının kapsamındaki mallar ile aynı/aynı tür/benzer/ilişkili oldukları ancak marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası koşullarının oluşmadığı, dava konusu başvurunun tesciline 6769 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi anlamında da bir engel bulunmadığı, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasında yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında karıştırılma tehlikesi olmadığından tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı, dava konusu başvurunun kötü niyetli de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu "şekil+..." ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "..." asıl unsurlu markalar arasında 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibarıyla ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olmadığı, taraf markalarında ortak olarak yer alan "..." ibaresinin, başvuru kapsamında yer alan 29. sınıf gıda malları yönünden ayırt ediciliğinin düşük olduğu, dava konusu başvuruya bir bütün olarak yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, davacının itirazına mesnet markalarının tanınmış olduğu ispatlanamadığı gibi tarafların marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından anılan Kanun'un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasındaki koşulların bulunmadığı, dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı, dava konusu başvurunun, uyuşmazlık konusu 29. sınıf mallar bakımından 6769 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi anlamında tescili engeli de bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali ve marka marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Kanun'un 5, 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.