Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1849 E. 2024/6841 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından keşide edilen ve davacıya ciro edilen çekin bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle, davacının çek bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak talep etmesi üzerine, davalının çekin hatır çeki olduğunu ve sebepsiz zenginleşmediğini savunmasıyla oluşan itirazın iptali davası uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, çekin ibraz süresinden sonra ciro edildiğini ispatlayamaması, çekin hatır çeki olduğuna dair savunmasını davacıya karşı ileri sürememesi ve sebepsiz zenginleşmediğini ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1339 Esas, 2023/1086 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2017/751 E., 2019/280 K.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı aleyhine 07.05.2016 keşide tarihli, 315.000,00.TL bedelli çeke dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, takibin durması nedeniyle davacının çekten kaynaklanan alacağını tahsil edemediğini, davalının sebepsiz olarak zenginleştiğini ileri sürerek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını 1 yıllık yasal süresinde açılmadığını, davacının, dava konusu çeki yasal süre içerisinde bankaya ibraz etmediğini, çekin kambiyo senedi olma özelliğini yitirdiğini, bu nedenle alacağın ancak alacağın temliki yoluyla devredilebileceğini, davacıya yapılan cironun geçersiz olduğunu, çekin adi senet hükmünde olduğunu, davalının ... ilişkiden kaynaklanan tüm itiraz ve def'ilerini çek hamiline karşı ileri sürebileceğini, dava konusu çekin davalı şirketin yetkilisi tarafından, yöneticilik yaptığı Adana Demirspor'a hatır çeki olarak verildiğini ve bu hususta taraflar arasında çek teslim belgesi şeklinde protokol düzenlendiğini, bu çek karşılığında mal ya da para alınmadığını, davalının çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, itirazın iptali davasının 1 yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, davacının davaya konu olan çekin ciro yoluyla hamili olduğu, çekin bankaya süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle, davacının çek bedelini, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak davalıdan talep ettiği, davacının süresinde ibraz etmediği çek ile ilgili keşideci ve cirantaya karşı kambiyo hukukuna dayalı müracaat hakkını yitirdiği, davacının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 732 nci maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak davalı keşideciye başvurabileceği, davalının çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini, çek bedelini ödediğini veya ödemekten kurtulduğunu ispat etmesi gerektiği, davalı tarafından, davacıya yapılan cironun, tarihinin belli olmaması nedeniyle geçersiz olduğu ve alacağının ancak temlik yoluyla devredebileceği yönündeki savunmanın ispatlanamadığı, bu nedenle davacıya yapılan cironun ibraz tarihinden önce yapıldığının kabulü gerektiği, ayrıca davalı tarafından, dava konusu çekin hatır çeki olduğunun savunulduğu ve bu savunma doğrultusunda çekin lehdarı olan Adana Demirspor Derneği Kulubü ile yapılmış, 07.02.2016 tarihli protokolün ibraz edildiği, davalı ile çekin lehdarı olan Spor Kulübü arasında ticari ilişki bulunmadığı, bir kısım çeklerin 2016 yılında hatır çeki olarak kulübe verildiği, ancak dava konusu çek ile ilgili herhangi bir kayıt bulunmadığının tespit edildiği, dava konusu çekin, lehdara hatır çeki olarak verildiğine ilişkin protokolün her zaman düzenlenebilecek adi belge niteliğinde olduğu, davalı tarafından çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğinin ispatlayamadığı, davalının dava konusu çek bedelinden sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, 6102 sayılı Kanun'un 793 üncü maddesinin ikinci fıkrasında tarihsiz bir cironun, protesto veya aynı nitelikte bir belirlemeden veya ibraz süresinin geçmesinden önce yapıldığı, aksi sabit oluncaya kadar karine olduğu düzenlendiği, çek üzerinde ciro tarihi bulunmadığından, davalının çekin ibraz süresinden sonra ciro edildiğini ispat etmek zorunda olduğu, davalının buna ilişkin bir delil sunmadığı, kıymetli evrak niteliğinde olan çek bankaya ibraz edilmediği zaman son hamil, kambiyo hukukundan ... haklarını yitirmiş ise de 6102 sayılı Kanun'un 732 nci maddesine dayalı olarak alacağını keşideciden talep hakkına sahip olduğu, bu durumda keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispatlaması gerektiği, sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükü kendisinde bulunan davalı her ne kadar davaya konu çekin hatır çeki olduğunu, bu hususun 07.02.2016 tarihli protokolle sabit olduğunu savunsa da davacının bahsi geçen belgenin tarafı olmadığı, bu nedenle davacı yönünden bir bağlayıcılığı bulunmadığı, çek üzerinde de çekin hatır çeki olduğuna ilişkin bir kayıt da bulunmadığı, davalı dayandığı delillerle çekten dolayı sebepsiz zenginleşmediğini, çek bedelini ödediğini veya ödemekten kurtulduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6102 sayılı Kanun'un 732 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 26.09.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.