"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/777 Esas, 2023/1480 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/593 E., 2021/1064 K.
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ortağı ve yetkilisi olduğu dava dışı Relife Yapı Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti.'nin sicilden re'sen terkin edildiğini ancak, şirket yetkilisine tebliğ edilmeksizin doğrudan Ticaret Sicil Gazetesi'ndeki ilan suretiyle yapılan ihtarın usule aykırı olduğunu, davalı tarafın terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete veya yetkililerine tebliğ edilmesi gerektiğini, re'sen terkin işleminin usul ve yasalara aykırı nitelikte olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle dava dışı Relife Yapı Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti.'nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 32 nci maddesi gereği işlem yaptığını, dava konusu olayda Ticaret Sicil Müdürlüğünün, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Geçici 7 nci maddesi ile "Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliği" hükümleri çerçevesinde işlem gerçekleştirdiğini ve belirtilen usulle davalı şirketin re'sen terkin edildiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını da ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... Sicil Müdürlüğü'ne yazılan yazı cevabında ve eklerinde, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesine göre Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanan genel ilan dışında, şirket yöneticilerine ihtarat çıkartıldığına ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, dava dışı şirket hakkında 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi gereğince re'sen terkin işlemi tesis edilmiş ise de; anılan madde hükmü gereğince, re'sen terkin işlemine ilişkin şirket yöneticilerine çıkartılan ihtarlı tebligatın bulunmadığı, davalı tarafça yukarıda değinilen mevzuata ilişkin yasal yükümlülüğün gereği gibi yerine getirilmediği, dolayısıyla dava konusu şirketin re'sen terkinine ilişkin işlemin iptalinin gerektiği alınan bilirkişi raporuyla tüm dosya kapsamından anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davacı taraf yararına, davalı taraf aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu işleminin hukuka uygun olduğu halde, açılan davanın kabul edilerek; müvekkili aleyhine “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”ne hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, huzurdaki davanın açılmasına müvekkilinin neden olmadığına ve hattâ, davacının kendi ihmal ve hatası ile huzurdaki davanın açılmasına sebep olduğunu, müvekkili ticaret sicili müdürlüğü, dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, bu nedenle "yasal hasım" konumunda bulunan müvekkilinin, "vekalet ücreti ve yargılama masrafları"ndan sorumlu tutulamayacağını, dava konusu şirketin hukuka ve mevzuata uygun bir şekilde ticaret sicilinden re'sen terkin edilmesine ve emsal içtihatlara rağmen, eksik inceleme ve değerlendirmeyle dava konusu şirketin terkin işlemlerinin hatalı olduğunun kabul edilerek müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kaldırılması gerektiğini, davanın açılmasına neden olmayan müvekkili aleyhine yüklenen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı sicil müdürlüğünün terkin edilen şirketlerin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebinin yerinde görülmediği ve mahkemece davanın kabulü ile şirketlin ihyası ile ticaret sicil müdürlüğüne tesciline davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı sicil müdürlüğünden tahsiline karar verilmesinde ve davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenleri ileri sürerek kaarın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesine göre terkin edilen şirketin derdest dava dosyası nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.