"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2013/672 Esas, 2014/460 Karar
HÜKÜM :Asıl ve birleşen davaların kabulü
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde; taraflar arasında imzalanan 21.02.2011 tarihli Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Ortaklar Sözleşmesi uyarınca davalının borcunu ödememesi üzerine 2012/735, 2012/736 ve 2012/737 sayılı dosyalarda 12.990,00'ar TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını ileri sürerek her bir dava için ayrı ayrı olmak üzere 12.990,00'ar TL'nin vade tarihinden itibaren işletilecek akdi temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; kooperatife üye olabilmek amacıyla imza attığını, ancak kendisine herhangi bir hayvan teslim edilmediğini, savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, sonrasında bankaya giderek para çekmesinin istenildiğini, hesabına yatırılan parayı kendisinin çekmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEMECE VERİLEN KARAR
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında 21.02.2011'de ortaklar sözleşmesi adı altında üç adet 12.981,46 TL bedelli taahhütname ve borçlanma sözleşmesinin imzalandığı, davalının anılan sözleşmelerde borçlu ortak ve müteselsil kefil ortak sıfatıyla yer aldığı, borçlu ortağın kredi miktarını T.C. Ziraat Bankası .... şubesinden aldığının sözleşmede belirtildiği, davacı tarafından ödemeye ilişkin sunulan banka dekontlarının mevcut olduğu, davalı tarafından ortaklar sözleşmelerindeki imzaların inkar edilmediği, somut olayda ispat külfetinin davalıya ait olduğu ve krediye konu parayı almadığına yönelik savunmalarını yazılı delil ile kanıtlaması gerektiği gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların ıslah edilmiş halleri ile kabulüne karar verilerek ve sözleşmenin 11 inci maddesi dikkate alınarak vade tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulüne bir diyeceklerinin bulunmadığını, sözleşme ile kararlaştırılan ilk taksitin ödenmemesi halinde diğer borçların da muaccel olacağı belirtilmiş olup, sözleşmenin 11 inci maddesinde, kredi taksitlerinden herhangi birinin vadesinde ödenmemesi durumunda borç tarihi olarak borcun ödenmediği zaman diliminin esas alındığını, söz konusu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere ilk ödemenin yapılmadığı tarihin esas alınması gerektiğini, faizin başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, banka işlemlerinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Davacı tarafından davalı aleyhine açılan 2013/673 ve 2013/674 E. sayılı dosyaların asıl dava olan 2013/672 E. sayılı dosyası ile birleştirildiği, dolayısıyla davacı yanca üç ortaklık sözleşmesine ilişkin olarak üç ayrı davanın açıldığı ve Mahkemece bu davaların birleştirilmesi yoluna gidildiği, ancak hüküm kurulurken asıl ve birleşen davaların kabulüne denildikten sonra 12.981,46 TL'nin 4 kez davalıdan tahsiline hükmolunduğu, müteakiben karara bağlanan yargılama giderleri ve harca ilişkin hükümlerde asıl ve birleşen dosya numaralarının doğru şekilde belirtildiği, dolayısıyla toplamda üç ayrı hüküm kurulması gerekirken 4 no'lu bendin mahkemece maddi hata sonucunda mükerrer yazıldığı anlaşılmıştır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 5236 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi ile değiştirilmeden önceki 438 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı vekilin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2.Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “12.981,46 TL'nin 21.02.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin tamamen çıkarılması sureti ile hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.