"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/739 Esas, 2023/2271 Karar
HÜKÜM : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/399 E., 2020/16 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili alkollü iken kendisine 400.000,00 TL ve 45.000,00 TL bedelli iki senetle bir adet boş senet imzalatıldığını, müvekkilinin kumar borcu olduğu iddia edilerek imzalatılan bu senetlerin icra takibine konulduğunu, müvekkilinin gerçekte borcu olmadığı halde, icra baskısı altında ibranamede belirtildiği şekilde 65.000,00 TL ödeme yaptığını ancak davalı tarafından icra takibine devam edilerek müvekkilinin ING Bank .... Çarşı Şubesi'nde bulunan 127.000,00 TL varlığına haciz konulduğunu, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya icra takibine konu edilen senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, % 40 oranında kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu borcun, kumar borcu olmadığını, müvekkilinin davacıya verdiği borç para karşılığında 45.000,00 TL ve 400.000,00 TL bedelli senetler ile 80.000,00 TL'lik açık senet alındığını, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, icra takip dosyasına konulan ve kim tarafından düzenlenip imzalandığını bilmedikleri ibraname hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, ibranamenin icra takip dosyasına konulduğu 15.07.2015 tarihinde evinde yapılan haciz işlemi sırasında davacının borcunu kabul ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada, ibranamedeki imzanın davalının eli ürünü olduğunun saptandığı ve davacı hakkında verilen beraat kararının kesinleştiği, davalının icra takip dosyasına sunduğu "dosya fotokopisinin verilmesi" talebini içeren 04.03.2016 tarihli dilekçesinde imzasının bulunması karşısında okuma-yazma bilmediği ve ibranamenin sahteliği savunmasına itibar edilmediği, icra takip dosyasına sunulan 19.06.2015 tarihli ibranamede davaya konu Karşıyaka İcra Müdürlüğü'nün 2015/7287 E. sayılı takip dosyasının ibraname konusu olarak açıkça belirtildiği, bu nedenle ibranamenin borcun itfası yönünden geçerli bir belge olduğu, yine ibranamenin, 03.06.2015 tarihinde girişilen icra takibinden sonra düzenlenmesi, yasal koşulların gerçekleşmemesi nedeniyle davacının kötü niyet tazminatı isteminin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, davacı borçluya ödeme emrinin 11/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, ibranamenin düzenlendiği 19/06/2015 tarihinden sonraki bir tarih olan 15/07/2015 tarihinde borç miktarı 31.250,00 TL gösterilmek suretiyle davacı borçlu ...'ın adresinde haciz yağıldığı, haciz sırasında, davacı borçlunun haciz tutanağına geçen şerhe göre "...Biliyorum. Anladım. Ancak şu anda ödeme gücüm yoktur. Süre verilirse öderim...." şeklinde beyanda bulunduğu, davalı vekilince, davacının bu beyanının borcu kabul anlamına geldiğinin iddia edildiği, davacı vekilinin ise, davalı alacaklının, vekilinin vekalet ücretinin ödenmemesi nedeniyle söz konusu hacze geldiğini savunduğu, haciz tutanağı incelendiğinde, alacak tutarının neye ilişkin olduğu ve hangi nedenle 31.250,00 TL gösterildiğine dair bir ibare bulunmadığı, ancak davacı borçlunun ibranamenin varlığını bilmesine rağmen haciz tutanağına da geçen bu beyanının kendisini bağladığı, borçluya haber verilmeden yapılan ihtiyati haciz sırasında tutanağa geçirilen beyanlar bakımından manevi cebirden söz edilebilirse de takip kesinleştikten sonra gerçekleştirilen hacizler sırasında manevi cebirden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davalı istinaf isteminin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulüne; davacının takibe konu senetlerden dolayı 415.050,00 TL üzerinden davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352/1-(b) hükmü uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre reddedilen ve davacı tarafça temyize konu edilen toplam miktar 31.250,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.
2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacıya iadesine, 05.03.2025 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.