Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2923 E. 2025/1110 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacının tescilli markası "Indomie"nin Arapça tercümesini ürün ambalajında kullanmasının marka tecavüzü ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından kullanılan Arapça ibarenin, davacının tescilli markası ile karıştırılma ihtimali yarattığı ve haksız rekabete yol açtığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin marka tecavüzünün önlenmesi yönündeki kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1833 Esas, 2024/154 Karar

vekili Avukat ...

vekili Avukat ...

HÜKÜM : Esastan ret

SAYISI : 2019/285 E., 2021/55 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Endonezya'da mukim müvekkili şirketin hazır makarna ve noodle üreticisi olduğunu, Türkiye'de de yetkili lisansörü şirket aracılığıyla uzun yıllardan beri "Indomie" markalı hazır noodle ürünlerinin üretimi ve pazarlamasını gerçekleştirdiğini, müvekkili şirkete ait "Indomie" markasının, dünya çapında birçok ülkede tescilli olduğunu, ülkemizde de 29, 30, 31 ve 35. sınıflarda yer alan emtialar için 2006/28499, 2011/44386 ve 2016/36060 tescil numaraları ile kayıtlı olduğunu, davalı tarafın, müvekkiline ait "Indomie" ibareli tanınmış markasının Arapça tercümesi olan ibareyi, müvekkili markalarının da tescilli olduğu 29. sınıfta yer alan ürünlerden "patates cipsi" ürünleri üzerinde, izinsiz ve hukuka aykırı bir biçimde kullanmak suretiyle müvekkilin markasal haklarına tecavüz ettiği, davalı tarafça üretilen ürün ambalajında Arapça dilinde, Türkçe tercümesi "Indomie noodle aromalı mısır cipsi" cümlesinin yer aldığını, yine ayrıca müvekkili markasının yoğun bir tanınmışlığa sahip olduğu ürünlere ilişkin "noodle" (erişte) ibaresine yer verdiğini, davalının bu şekildeki fiili kullanımının amacının, tüketicide, davalıya ait cipslerin, müvekkili eriştelerinin tadına ve çeşnisine sahip bulunduğunu, hatta müvekkiline ait eriştelerden üretildiği izlenimini uyandırmak ve müvekkilinin tanınmış markasından ve bu markanın üzerinde bulunduğu ürünlerin bilinirliği, garanti fonksiyonu, tadı, çeşnisi, tarifi gibi özelliklerinden haksız faydalanma olduğunu, davalı tarafın ürünlerinde yer verdiği beyan ve ibarelerin, haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek müvekkilinin tescilli markasına karşı gerçekleştirilen tecavüzün önlenmesine, durdurulmasına ve giderilmesine, davalıların haksız eylemlerine son verilerek “Indomie" ibaresinin tercümesini taşıyan tüm ürünlerin vs. tanıtım araçlarının toplatılmasına, bu ibarenin her türlü ürün, tanıtım aracından çıkartılmasına, bunun imkansız olması halinde bunların imhası ile haksız rekabetinin men’ine, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, “Indomie" ibaresinin tercümesini taşıyan tüm ürünlerin vs. tanıtım araçlarının toplatılmasına, bu ibarenin her türlü ürün, tanıtım aracından çıkartılmasına, bunun imkansız olması halinde bunların imhasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, süresinde davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu markalı ambalajlar ile davacı markasının bütünsel anlamda yapılan karşılaştırmasında, taraf markalarının, birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri veya bir serinin devamı olarak nitelendirilmesi mümkün olan işaretler oldukları, davalıya ait ambalaj ile karşı karşıya kalan tüketicinin bu ürünü davacının yeni bir marka versiyonu olarak yorumlama yoluna gideceği, ya da taraf markalarının aynı olmadıklarını anlasa dahi taraflar arasında ekonomik/idari bir birlikteliğin var olduğu kanısına varabileceği, iltibas tehlikesinde tüketicinin bir kısmının bile karışıklık yaşamasının yeterli olduğu, hal böyleyken davaya konu ambalajlar ile davacı markası arasında karıştırma olasılığının yüksek bulunduğu, netice itibariyle, davalı kullanımda bulunan Arapça ibare içerisinde geçen “” ya da “endomi et tako aromalı çıtır külahlar” ibarelerinin davacının tescilli markalarından doğan haklara tecavüz teşkil ettiği, aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının tescilli markasına davalı tarafça yapılan tecavüzün önlenmesine ve durdurulmasına, ibaresinin yabancı dilde yazılışını taşıyan tüm ürünlerin, tanıtım araçlarının toplatılmasına, bu ibarenin her türlü ürün, tanıtım aracından çıkartılmasına, bunun imkansız olması halinde bunların imhasına karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davaya konu cipsler, mısır cipsleri ambalajı üzerinde gerçekleştirdiği Arapça kullanımların, Türkçe'de külahlar” anlamlarına geldiği, bu kullanımın davacının "İndomie" ibareli tescilli markalarına iltibasa teşkil edecek derecede benzer olduğu, söz konusu ambalajların davalıya ait olduğunun da tespit edildiği, dolayısıyla markaya tecavüzün ve haksız rekabetin gerçekleştiği, her ne kadar davalı kullanımı Türkçe olmayıp, davacı markalarının Arapça yazımı şeklinde ise de bu durumun markaya tecavüzü ortadan kaldırmayacağı, zira ülkemizde ana dili Arapça olan yoğun bir nüfus yaşadığı gibi Arapça'nın da yaygın biçimde bilinen bir dil olduğu, aksinin kabulü halinde ülkemizde tescilli markaların, yine ülkemizde yaygın olarak bilinen bir dildeki karşılığının kullanılması gibi bir sonuca yol açacağı, bunun da marka koruması ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, markaya tecavüzün önlenmesi, durdurulması ve giderilmesi ile haksız rekabetin giderilmesi istemlerine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.