Logo

11. Hukuk Dairesi2024/2943 E. 2025/1863 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalıların borca ve yetkiye itirazlarının geçerli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin basiretli tacir gibi hareket etmesi ve imzaladığı sözleşmenin sonuçlarını bilmesi gerektiği, gabin iddiasının yerinde olmadığı ve sözleşme gereğince işlemiş faizin hesaplandığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/174 Esas, 2024/428 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/1031 E., 2020/762 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin, taraflar arasında düzenlenen akaryakıt istasyonu ile ilgili 14.03.2014 tarihli bayilik sözleşmesinin gereklerinin yerine getirmemesi üzerine yeni şartlarla 11.02.2016 günlü protokol ile akaryakıt bayilik sözleşmesinin imzalandığını, borcun yapılandırılmasına ilişkin protokolün 3.1.6. maddesinde, belirlenen bayinin borçlarının taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığını, yapılandırma sözleşmesi sonrasında davalı şirketin 25.01.2018, 25.02.2018 ve 25.03.2018 tarihli, her biri 30.000,00 TL olan 3 adet bonoyu ödememesi üzerine keşide edilen ihtarname ile borcun ödenmemesi halinde ipoteğin paraya çevrileceğinin bildirildiğini, davalı şirket tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davalıların muacceliyet ihtarına olumlu yanıt vermemeleri nedeniyle Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2018/7089 E. sayılı dosyanda ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, borçluların yetkiye ve borca yönelik itirazlarının haksız olduğunu, davalı şirketin bayilik sözleşmesini bir süre devam ettirdikten sonra sebepsiz şekilde 03.05.2018 tarihli ihtarla feshettiğini, 11.02.2016 günlü protokolün 3.1.6. maddesinde borcun miktarının belirlenerek ikrar edildiğini, ipoteğin bayilik sözlemesinden kaynaklanan borcun teminatı olarak verildiğini, ipotek borçlularının tarafı olmadıkları bayilik sözleşmesi hükümlerine karşı itirazda bulunamayacağını ileri sürerek davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin, 11.02.2016 tarihli sözleşmeden haberdar olmadıklarını, sözleşmedeki hükümlerin genel işlem koşulu içerdiğini, sözleşmenin davacı tarafından davalı şirkete dayatıldığını, müvekkillerince 11.02.2016 tarihli protokol öncesinde yapılan 1.005.000,00 TL'nin dikkate alınmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı şirket tarafından akaryakıt temin edilemediğinden, akaryakıt alarak işin yürütülmesinin temini için imzalanan 11.02.2016 tarihli sözleşmenin ve protokolün gabin nedeni ile geçersiz olduğunu, davacının aslında olmayan borçları talep ettiğini, diğer davalılar tarafından yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, bu tür sözleşmelerde bayinin desteklenmesi gerektiğini ve ödenmeyen toplam 90.000,00 TL bedelli üç adet bono nedeniyle tüm alacak için takip başlatılmasının yasaya aykırılık taşıdığını, temerrüt koşullarının oluşmadığını, davacı şirket yetkilisinin uğradığı cezai takibatların müvekkilinin zarar uğramasına sebebiyet verdiğini, sözleşmenin müvekkilince haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirketin basiretli tacir gibi davranarak imzaladığı sözleşmenin ve protokolün sonuçlarını bilip, yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğinden gabin iddiasının yerinde görülmediği, sözleşme gereğince işlemiş faizin hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda 46.985,46 TL olarak hesaplandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, Bakırköy 16. İcra Müdürlüğünün 2018/7089 E. sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 2.165.365,09 TL asıl alacak ve 46.985,46 TL işlemiş faiz yönünden aynen devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden başlamak üzere talebi aşmamak üzere aylık %6 oranında akdi temerrüt faizi yürütülmek suretiyle devamına, hükmolunan miktarın takdiren %20'si oranında icra inkâr tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalılar ... ve ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamsız takibe karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 17.03.2025 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.