"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/31 Esas, 2024/286 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/148 E., 2021/355 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından 2018/118006 sayılı “...” ibareli markanın tescili için başvuruda bulunulduğunu, yapılan itiraz üzerine başvurunun reddedildiğini, ret kararının gerekçesinde markanın coğrafi işaret olarak tescilli “...” ibaresini birebir içermesinin belirtildiğini, müvekkiline ait marka başvurusu ile C2008/046 numaralı “...” coğrafi işaretinin görsel ve fonetik açıdan benzemediğini, tüketici nezdinde tescilli coğrafi işareti çağrıştırmadığını, müvekkilinin marka başvurusu ile tescilli coğrafi işaretin birbirinden tamamen farklı nitelikte olduğunu ve bu durumun Kurum kararında da “coğrafi işaretten kısmen uzaklaşmış” ifadesi ile tespit edildiğini, müvekkili adına 2007 24513 numaralı ... ve 2007 24509 numaralı ... .... BAHÇESİ ... ibareli marka tescilleri bulunduğunu, coğrafi yer adı bulunduran coğrafi işaretlerin aksine ... gibi coğrafi işaretleri içeren marka başvurularının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 5/1-i hükmü uyarınca doğrudan reddedilemeyeceğini, müvekkilinin markasının ... ibaresini değil ayırt edici ve özgün ... ibaresini içerdiğini, bu noktada müvekkiline ait marka başvurusunun tescilli coğrafi işareti çağrıştırmamakla beraber bir an için çağrıştırdığı kabul edilse dahi ilgili Kurum kararında mal/hizmet sınırlandırılmasının yanlış yapıldığını, doğrudan 29. sınıf kapsamındaki “Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil)”nin çıkartıldığını, oysa kurum tarafından yayınlanan 2019 tarihli marka kılavuzunda açıkça düzenlendiği üzere coğrafi yer adı bulundurmayan coğrafi işaretleri içeren marka başvurularının tescile konu ürün kapsamında sınırlanarak tescil edilmesi gerektiğini, buna göre müvekkilinin marka başvurusundan 29. sınıf emtianın doğrudan çıkarılmaması gerektiğini, “... coğrafi işareti özelliklerine uygun peynirler” şeklinde sınırlandırma yapılması gerektiğini, başvurunun iyiniyetli yapıldığını ileri sürerek 2019-M-11642 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığının saptanmasında markanın bütünü itibariyle nazara alınması gerektiğini, dava konusu başvurunun bütünü itibariyle bırakılan izlenim açısından dikkate alındığında coğrafi işaret olarak tescilli olan “...” ibaresi ile karıştırılma ihtimaline yol açacak düzeyde benzerlik gösterdiğini, gerek başvuru markasında gerek kısmi redde konu coğrafi işarette baskın olan unsurun ... ibaresi olduğunu, başvuru markasında itiraz markalarından farklılaşmayı sağlayabilecek güçte ek unsurlara yer verilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin 133 tescil numarası ile kayıtlı “.../Halloumi” ibareli coğrafi işaretin sahibi olduğunu, coğrafi işaret tescil koruması altına alınan ... peynirinin üretiminde kullanılan sütün ve sütün elde edildiği süt hayvanlarının muhakkak surette Kıbrıs menşeili olması, denetim ve izlenirliğin sağlanması için de üretiminden, paketlenmesine ve satış aşamasına kadar tüm süreçlerin muhakkak surette Kıbrıs’ta gerçekleşmesi gerektiğini, bunun doğal sonucu olarak da ... işareti/kelimesinin ancak ve ancak coğrafi işaret olarak kullanılabilir olduğunu, ... kelimesi/işaretinin coğrafi işaret sahibinin yönetmelik hükümlerinin çizdiği çerçevenin dışında marka veya başka bir fikri ve sınai hak kapsamında bir başkası tarafından kullanılmasının, ... işareti üzerinde bir başkasına marka veya başkaca bir fikri ve sınai hak tanınmasının mümkün olmadığını, dava konusu marka başvurusunun esas unsur olarak ... kelimesini içerdiğini, bu haliyle başvurunun “...” coğrafi işaretini içerdiğini, başvurunun marka olarak tescil edilemeyeceğini, coğrafi işareti içeren herhangi bir isim/sıfat takısının anılan hükümler uyarınca marka olarak tescilinin mümkün olmadığını, başvuru markasındaki ... kelimesinin doğrudan ... coğrafi işaretini içermesinin yanında .../... olarak tescilli coğrafi işaretin diğer kelimesi olan ... kelimesi ile fonetik olarak da iltibasa neden olacak derecede benzerlik taşıdığını, tescili talep olunan ürünün coğrafi kaynağı konusunda yanıltıcı olduğunu, coğrafi kaynak ifade ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan emtianın, "29.SINIF: Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil)." olduğu, redde mesnet alınan C2008/046 sayılı coğrafi işaret tescil belgesi incelendiğinde ise, menşe adı olarak tescil edilen .../Halloumi coğrafi işaretinin peynir ürünlerine ilişkin ve coğrafi sınırlarının Kıbrıs olduğunun anlaşıldığı, dava konusu marka başvurusunun reddedildiği mallar olan “Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).”, redde mesnet alınan coğrafi işaret olan peynir ürününün hammaddesi olan süt ile aynı/aynı tür olduğu, dava konusu marka başvurusunun "..." ibaresinden oluştuğu, başvurudaki “...” ibaresinin çatı markası, çekişme konusu başvuru ile tescil talebine esas alınan unsurun ise ... ibaresi olduğu, dava konusu başvuruda yer alan ... ibaresinin, redde mesnet coğrafi işaretteki ... ibaresini aynen içerdiği, başvuru markasının gerek görsel gerek işitsel olarak redde mesnet coğrafi işaretle benzerlik ilişkisi içinde bulunduğu, başvuruda son ek durumunda olan “-ino” ibaresinin ilgili tüketici nazarında ibareleri birbirinden kesin olarak uzaklaştırmadığı, SMK'nın 5/1-i hükmü uyarınca mutlak tescil engelinin bulunduğu, davacı başvuru sahibi tarafından 2007 24513 numaralı ... ve 2007 24509 numaralı ... BAHÇESİ ... ibareli marka tescillerine dayanılarak yapılan müktesep hak iddiasının yerinde olmadığı, zira SMK'nın 48/1 hükmünde coğrafi işaret tescilinin sonraki tarihli marka başvurularını engelleyeceğinin düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; SMK'nın 5/1-i hükmünde, tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretlerin, marka olarak tescil edilemeyeceğinin düzenlendiği, coğrafi işaretlerin belirli bir teşebbüse atıfta bulunmaması gerektiği, dolayısıyla coğrafi işaretlerin SMK'nın 44/7. maddesi uyarınca, tek başına belirli bir teşebbüsün tekeline bırakılmasının söz konusu olamayacağı, SMK'nın 5/1-i maddesinde yer alan mutlak tescil engelinin uygulanmasında, coğrafi işaretin marka başvurusunda asli veya tali unsur bir olmasının da herhangi bir farklılık yaratmayacağı, diğer yandan SMK'nın 5/1-i bendinin gerekçesinde, yasağın kapsamının tescilli coğrafi işaretin "ilgili olduğu" mal veya hizmetler gözetilerek belirleneceğinin ifade edildiği, SMK'nın 48. maddesinde ise, tescile konu "coğrafi işaretle ilgili mal veya hizmetler için kullanılmak üzere" yapılan marka başvurularının reddedileceğinin belirtildiği, buna karşılık, bu hükmün atıfta bulunduğu SMK'nın 44/2 hükmünde ise, "tescil kapsamındaki ürünlerle ilişkilendirilebilecek ürünler", "çağrışım yapacak şekilde benzeri olan ürünler" ifadelerinin kullanıldığı, dolayısıyla, bir marka başvurusunun önceki tarihli tescilli coğrafi işaretten kaynaklı olarak mutlak tescil engeline tabi tutulacak malların, tescilli coğrafi işaret kapsamındaki ürünlerle birlikte bu ürünlerle ilişkilendirilebilecek ürünleri de kapsadığı, dava konusu marka başvurusunun reddedildiği malların, redde mesnet gösterilen coğrafi işaret tescili ile aynı/aynı tür ürünlerden oluştuğu, dava konusu "..." ibareli marka başvurusunda “...” ibaresinin çatı markası olması nedeniyle esas alınan unsurun ... ibaresi olduğu, bu ibarenin redde mesnet coğrafi işaretteki "..." ibaresini aynen içerdiği, “-ino” ibaresinin ilgili tüketici nazarında ibareleri birbirinden kesin olarak uzaklaştırmaya elverişli olmadığı, dava konusu marka başvurusunun reddedildiği mallar bakımından redde mesnet gösterilen C2008/046 sayılı (başvurudan önceki tarihli) .../Halloumi coğrafi işareti nedeniyle SMK m.5/1-i hükmü uyarınca mutlak tescil engeli bulunduğu, müktesep hak iddiasına dayanak yapılan davacı markalarının başvuru ve tescil tarihlerinin, dava konusu marka başvurusunun kısmen reddine mesnet gösterilen coğrafi işaretin tescilinden önceki tarihli bulunduğu, ancak coğrafi işaret tescilinin sonraki tarihli marka başvuruları için tescil engeli yarattığına ilişkin SMK'nın 48/1 maddesinde bulunan açık düzenleme karşısında söz konusu markalar mesnet gösterilerek davaya konu marka başvurusu bakımından müktesep hak iddiasında bulunulamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararı iptali talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 12.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.