Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3083 E. 2024/4935 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından icra takibine konu edilen bonolar nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait olmadığı tespit edilen imzalar ve davalının kötü niyeti gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davacının borçlu olmadığı yönündeki kararının istinaf incelemesi sonucu onanması, temyiz incelemesinde ise usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2018/2193 Esas, 2021/783 Karar

HÜKÜM : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2016/1292 E., 2018/528 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafça icra takibine konu edilen muhtelif tarih ve bedelli bonolar nedeniyle davacının davalıya borcunun bulunmadığını, davalının dedesi olan davacının ileri yaşından faydalanarak, hile ile bonoyu imzalattığını, davalının davacının ve davacı eşinin mallarını hile ile ele geçirmek istediğini, icraya konu senetlerdeki her bir imzanın farklılığına bakıldığında imzanın kendisine ait olmayabileceğini ileri sürerek Sivas 2. İcra Müdürlüğünün 2016/10854 E. sayılı icra dosyasına konu alacak sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasının ve icra takibine konu senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalının cevap dilekçesinde; davacının yaşına rağmen davranışın sonuçlarını kavrayabilecek durumda olduğunu, bonoların düzenleme tarihi olan 28.12.2015 tarihinde alınan heyet raporunda akıl zayıflığının tespit edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporuyla dava konusu bonolar üzerindeki imzaların davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, davalı tarafından bilirkişi raporundan sonra davacının adi yazılı ve tarihsiz davacıya ait olduğunu iddia ettiği belgenin süresinden sonra sunulduğundan delil olarak değerlendirilmediği, davalının davacının torunu olması, aynı zamanda uyuşmazlık konusu senetlerin lehtarı olması nedeniyle iddia olunan borcun doğrudan tarafı olması ve davalının, söz konusu senetler üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilmesi gerektiği ve bilebilecek durumda olduğu, dolayısıyla davalının yapılan takipte kötüniyetli olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, Sivas 2. İcra Müdürlüğünün 2016/10854 E. sayılı takip dosyasında davacı ...'nın borçlu olmadığının tespiti ile davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalının istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalının istinaf dilekçesinde özetle; davacının bonoların düzenlendiği tarihinde medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olduğunu, bonoların düzenlendiği esnada oluşturulan tutanağın yargılama sırasında mahkemeye sunulduğunu, ancak mahkemece söz konusu belge dikkate alınmadan karar verildiğini, bonoların Adli Tıp Kurumu aracılığı ile incelenmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda imza karşılaştırılması için yeteri kadar belge ile inceleme yapıldığı, düzenlenen raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı tarafça sunulan davacının borçlu olduğuna ilişkin belgede, davaya konu bonoların açıkça belirtilmemesi nedeniyle, davacının borç ikrarının davaya konu bonolar için olduğu söylenemeyeceğinden, davalı tarafın bu yöndeki istinaf itirazları da yerinde olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalının temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalının temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bonolara istinaden başlatılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.