"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1509 Esas, 2024/72 Karar
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/538 E., 2021/169 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin araç kiralama işi yaptığını tarafların öncelikle 5 adet toplamda 15 adet aracın satımı konusunda anlaştıklarını, anlaşmaya göre kademe kademe satış işlemlerinin gerçekleşeceğini, satış işlemlerinin ayrı ayrı yapılacağını, tüm işlemler bittikten sonra bir sonraki satış işlemine geçileceğini, bu kapsamda müvekkilinin 5 adet araç alımı için davalı ile anlaşma yaptığını, kaparo ve araç bedellerinin ödendiğini, 5 adet aracın teslimi için anlaşma sağlandığını, araç bedelinin 23.10.2019 tarihinde davalıya ödendiğini ve araçların teslim edildiğini, ilk aşamaya ilişkin satış işlemlerinin tamamlanmasından sonra yeni 10 adet araç satışı aşamasına geçildiğini, davalının piyasadan alacağı 10 adet hurda araç için 23.10.2019 tarihinde davalıya 65.000,00 TL para gönderildiğini, davalı şirket yetkilisi ...'in müvekkilinin işyerine 10 adet matbu proforma fatura getirdiğini, bu proforma faturalarda kararlaştırılan hususlara aykırı bir çok beyanının yer aldığını, gerçek dışı beyanların düzeltilmesi talep edildiğinde faturaların göstermelik olduğu, satış sürecinde herhangi bir problemin yaşanmayacağı söylenerek sadece proforma fatura üzerinde ödeme planı kısmında yer alan 18.10.2019 tarihinin 22.09.2019 olarak elle düzeltilerek paraflandığını, 05.11.2019 tarihinde 10 adet aracın peşinat ödemesi açıklaması ile davalıya 44.720,00 TL para gönderildiğini, 10 adet aracın müvekkili tarafından şase numaraları üzerinden 31.10.2019 tarihinde kaskolarının yaptırıldığını, davalının 10 adet araçtan ilk etapta 5 tanesinin tesliminin gerçekleştirilebileceğini beyan etmesi üzerine 5 aracın bakiye bedelinin 06.11.2019 tarihinde davalı firmaya gönderildiğini ve araçların 08.11.2019 tarihinde müvekkiline teslim edildiğini, geriye kalan 5 adet aracın davalı satıcı tarafından teslime hazır hale gelmesi sonucunda geriye kalan ücretinin ödeneceği konusunda mutabakata varıldığını, teslimin beklendiğini, ihtiyaç duyduğu aracı temin etmek için teslim yapılmamasına rağmen 5 araçtan 1 aracın bedelini daha 03.12.2019 tarihinde davalıya gönderdiğini, bir gün sonra bu bedelin davalı tarafından müvekkiline iade edildiğini, daha sonra sözleşme süresinin 5 iş günü olduğu ve sözleşmedeki son ödeme tarihinin 28.10.2019 tarihi olduğu gerekçesiyle davalı tarafından sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, sözleşmelerdeki tarihlerin elle düzeltiğini ve bu tarihlerin göstermelik olduğunun satış aşamasında problem yaşanmayacağının söylendiğini, sözleşmedeki son günün 28.10.2019 olduğu ileri sürülse de filo talep detayında geçerlilik tarihinin 31.10.2019 olduğunu, kaldı ki tarihlerin taraflar için bağlayıcı olmadığını, müvekkilinin talep edilen işlemleri yerine getirdiğini, 10 araç için işlemlerin yapıldığını, 5 adet aracın teslim edildiğini, kalan 5 adet araç için sözleşmenin geçerlilik tarihinin sona erdiğinin ileri sürülmesinin hukuken kabul edilemeyeceğini ileri sürerek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik teslim edilmeyen araçların yerine yeni araç alımından oluşan fiyat artışından kaynaklı zarar için 1.000,00 TL, hurda araçların alımına ödenen bedelden kaynaklı zarar için 1.000,00 TL, teslim alınamayan araçların kullanılamamasından kaynaklanan mahrum kalınan kira kazancı için 1.000,00 TL, teslim alınmayan araçların alımında bankadan kullanılacak kredi faiz oranları ile dava tarihi itibariyle kullanılabilecek banka kredi faiz oranı farkından kaynaklanan zarar için 1.000,00 TL, teslim alınmayan araçlar için yapılan kasko ve trafik sigorta poliçelerinden kaynaklanan zarar için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında 5 adet aracın satışına ilişkin 22.10.2019 tarihli sözleşmeler imzalandığını, sözleşmelere göre teklif geçerlilik tarihinin 5 iş günü olduğunu, araçların bedellerinin 5 günlük süre içinde ödenmediğini, bu sebeple sözleşmelerin 22.11.2019 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, fesih tarihine kadar davacı tarafından ödenen bedellerin iade edildiğini, müvekkiline teslim edilen hurda araçlarla ilgili belgelerin de davacıya gönderildiğini, kendi edimini süresi içinde yerine getirmeyen davacının teslim talebinde bulunmasının hukuki olmadığını, davacının 26.11.2019 tarihli yazısında da araçların sadece peşinatlarını ödediğini kabul ettiğini, sözleşmelerdeki "MKTT" kısaltmasının müşteri ile kararlaştırılan teslim tarihi kelimelerinin baş harfleri olduğunu, davacının bu tarihi sözleşme geçerlilik tarihi olarak yorumlamasının mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında 22.10.2019 tarihinde 5 adet aracın alım satımı konusunda ayrı ayrı sipariş formu düzenlendiği, araçların her birinin 82.000,00 TL bedelli olduğu ve ödeme planı kısmında araç bedellerinin 22.10.2019 tarihinde 12.4000,00 TL'sinin 28.10.2019 tarihinde 69.600,00 TL'sinin ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı satış bedelini sözleşmede belirtilen süre içinde yatırmadığından kendi edimini tam olarak yerine getirmiş olduğundan bahsedilemeyeceği, davacının sözleşme bedellerini ödemeyi sözleşme süresi içinde karşı tarafa önerdiğine ilişkin delil de sunulmadığı, kendi edimini yerine getirmeden diğer tarafın edimini yerine getirmesinin istenemeyeceği, her ne kadar davacı önceki ticari ilişki ve sözleşmelere istinaden satış bedeli süresinde ödense dahi araçların teslim edilmeyeceğini ileri sürse de her sözleşmenin kendi koşulları içinde değerledirilmesi gerektiği, davacı sözlemeye uygun olarak edimini yerine getirmediğinden davalının teslim borcu altına girmeyeceği, davacının sözleşmeye güvenerek yaptığı masraflara katlanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davalının sözleşmeyi feshetmesinin haklı olup olmadığı, sonucuna göre davacının tazminat talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 25.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.