"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/690 Esas, 2024/352 Karar
HÜKÜM : Yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/739 E., 2020/540 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin davalı şirketin kurucu ortaklarından olduklarını, ancak akrabalık ilişkileri nedeniyle şirketin idaresini diğer ortaklara bıraktıklarını, müvekkillerinin bugüne kadar kâr payı almadıklarını, şirketin malvarlığını bilmediklerinden mağdur olduklarını ileri sürerek davalı şirketin kuruluşundan bugüne kadar olan malvarlığının tespiti ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için 10.000,00 TL kâr payının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı limited şirketin genel kurulu tarafından kâr payı dağıtımına yönelik herhangi bir karar alınmadığı gibi, davacıların, davalı şirketin genel kurulu gündemine kâr payının dağıtılması yönünde herhangi bir çağrı veya başvurunun yapıldığına ilişkin bilgi belgenin de bulunmadığı, limited şirketlerde şirketin kâr elde etmiş olmasının kendiliğinden ortağa kâr payı talep yetkisi vermediği, şirket ortaklarına kâr payı dağıtılabilmesi için öncelikle ortaklara kâr payı dağıtılması yönünde genel kurulca karar alınması gerektiği, ancak dosya içeriğine göre bu yönde alınmış bir ortaklar kurulu kararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların kâr payının tahsili talebine ilişkin olarak dosya kapsamı uyarınca davalı limited şirketin genel kurulunca kâr payı dağıtımına yönelik bir karar alındığı veya davacı tarafından diğer ortağa da kâr payı ödendiği yönünde bir iddianın ileri sürülmediği, bu suretle davacıların kâr payı tahsilini talep edemeyecekleri, bu yöndeki kararın isabetli olduğu, davacıların ayrıca davalı şirketin malvarlığının tespiti taleplerinin olduğu, limited şirketlerde ortağın bilgi alma ve inceleme hakkının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 614. maddesinde düzenlendiği, davacıların bu madde uyarınca davalı şirket müdürlerine başvuru yaptığına ve bundan bir sonuç alınamadığına ilişkin delil sunmadığı, davacıların, davalı şirketin malvarlığının tespiti için hukuki yararlarının olması ve yasanın kendilerine tanıdığı imkan çerçevesinde yaptığı başvurunun sonuçsuz kalması halinde mahkemeden talepte bulunabileceği, davalı şirketin malvarlığının tespitine yönelik talebin hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, kâr payına yönelik davanın reddine, şirket mal varlığının tespitine yönelik talebin usulden reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı şirket mal varlığının tespiti ile kâr payı ödenmesi taleplerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, 17.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.