Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3415 E. 2025/1308 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka başvurusunun, davacının tescilli markalarıyla benzerlik teşkil edip etmediği ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında ortalama tüketiciyi yanıltacak derecede görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığı, davalı marka başvurusunun kötü niyetli olmadığı ve davacı markasının tanınmışlığına rağmen davalı başvurusunun haksız yarar sağlamadığı, itibarına zarar vermediği veya ayırt edici karakterini zedelemediği gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik görülmeyerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/200 Esas, 2024/434 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/352 Esas, 2021/291 Karar

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin dünya çapında tanınmış “...” kelime, boğa şekli ve çeşitli renk markalarının sahibi olduğunu, müvekkili şirketin işbu davaya gerekçe markalarının 32. sınıfta tescilli 2006/05072, 2014/03556, 2016/57839, 2016/92026 sayılı markalar olduğunu, davalı ... başvurusunun müvekkili şirket markaları ve ürünleri ile neredeyse aynı konsept olan mavi, kırmızı, gri renk kombinasyonu ile oluşturulduğunu, özellikle işitsel olmak üzere görsel ve konseptsel olarak müvekkili şirketin “...” markalarına çok benzer “... BLUE” ibaresini barındırdığını, müvekkili şirket markalarının en yaygın kullanıldığı 32. sınıftaki (enerji içecekleri dahil) için tescil edilmek istendiğini, davalı tarafın başvuruda kötüniyetli olduğunu, “koyu mavi” anlamına gelen ibarenin yazının yer aldığı arka planın rengine işaret etmekten öteye gitmediğini, tüketicilerin markaları taşıyan ürünlerin farklı olduğunu algılasalar dahi dava konusu markayı taşıyan içeceklerin ve ürünlerin müvekkili şirket tarafından veya ona bağlı bir firma tarafından piyasaya sunulduğunun zannedilebileceğini ileri sürerek YİDK’in 2019-M-11372 sayılı kararının iptaline, 2018/68490 sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taraf markaları arasında karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; dava konusu markanın müvekkili şirket tarafından oluşturulmuş özgün bir marka olduğunu, müvekkili şirketin “... BLUE” ibaresi bakımından müktesep hak sahibi olduğunu, davacı tarafın hak sahibi olduğunu iddia ettiği mavi ve gri renk kombinasyonlarının müvekkili şirkete ait tescilli markalarda uzun senelerdir kullanıldığını, davacı talebinin “uzun süre sessiz kalma yolu ile hak kaybı” niteliğinde olduğunu, müvekkili şirkete ait marka başvurusunda yer alan kelimeler bakımından davacı şirketin herhangi bir tescili ve kullanımı bulunmadığını, benzerlik iddiasını renk üzerinden dile getirdiklerini, davacı tarafın kötüniyetle hareket ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan malların davacıya ait markalarda yer alan mal/hizmetler ile aynı/aynı tür/benzer olduğu, davalıya ait dava konusu marka başvurusu ile davacıya ait gerekçe markaların benzer olmadığı ve dava konusu marka başvurusunun davacı markaları ile karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davacıya ait “...” ibareli markanın tanınmış olduğu, taraf markalarının benzer olmadığı, bu nedenle davalıya ait markanın davacı markasının tanınmışlığı gerekçesi ile haksız yarar sağlamayacağı, davacı markasının itibarına zarar vermeyeceği veya davacı markasının ayırt edici karakterinin zedelenmesine sebebiyet vermeyeceği, davalı yanın önceki tarihli markalarına binaen müktesep hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı şirketin “... BLUE” ibareli marka başvurusu ile davacının itirazına mesnet "..." esas unsurlu markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun (SMK) 6/1 maddesi anlamında bir benzerlik bulunmadığı, zira taraf markalarında bulunan esas unsurlar birbirinden farklı olduğu gibi görsel olarak da birbiri ile yakınlaşmasının bulunmadığı, marka başvurusunun kötüniyetli yapıldığı iddiasının dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelere göre kanıtlanmadığı, davacıya ait “...” ibareli markanın tanınmış olduğu, ancak davalının başvurusunun davacının markasından haksız yarar sağlayacağının, davacı markasının itibarına zarar vereceğinin veya davacı markasının ayırt edici karakterinin zedelenmesine sebebiyet vereceğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 26.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.