Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3414 E. 2025/1480 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun marka tescil başvurusunu reddetmesine ilişkin kararın iptali.

Gerekçe ve Sonuç: Markalar arasında müşterek unsur bulunsa da şekil, yazı karakteri, renk ve kombinasyon farklılıklarının başvuru konusu markaya ayırt edicilik kattığı, bu nedenle 6765 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/112 Esas, 2024/381 Karar

HÜKÜM : Davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/51 E., 2021/215 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 29, 30, 35, 43. sınıfta "... ŞARKÜTERİ" ibaresinin marka olarak tescili için başvuruda bulunduğunu, başvurunun Markalar Dairesi tarafından “hayvansal kaynaklı sütler, bitkisel kaynaklı sütler, süt ürünleri, tereyağları, tuz, çaylar ve buzlu çaylar” emtiası bakımından reddedildiğini, bu ret kararına itirazda bulunduklarını, itirazlarının Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile kısmen kabul edilerek, "Tuz. Çaylar buzlu çaylar. tereyağ” mallarının başvuruya iade edildiğini, “hayvansal kaynaklı sütler, bitkisel kaynaklı sütler, süt ürünleri” bakımından ise marka başvurularının 6765 sayılı Sinai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 5/1-ç maddesi gereğince nihai olarak reddedildiğini, müvekkilinin marka başvurusunun davalı Kurum tarafından redde mesnet gösterilen markalar ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığını ileri sürerek YİDK kararının iptali ile 2020/40196 sayılı "... ŞARKÜTERİ" markasının başvuru kapsamından çıkartılan tüm emtia yönünden tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile karşılaştırılan markalar arasında ayniyet bulunmadığı gibi ayırt edilemeyecek derecede benzerlik de bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının başvuru konusu yaptığı ".... 1965 ŞARKÜTERİ + Şekil" ibareli markasının beyaz zemin üzerine turuncu çerçeveli koyu gri daire üzerine, turuncu şerit üzerinde beyaz harflerle "..." ibaresine, bu ibarenin üzerinde yer alacak ve logo içerisinde yer alan gri renkte iç içe geçmiş çift daire sembolünün içerisinde konumlandırılmış beyaz renkte olacak şekilde iç içe geçmiş olan "satır ve bıçak" şekillerine, bu ibarenin altında ise gri zemin üzerinde beyaz harflerle "1965" ibaresine ve "ŞARKÜTERİ" ibarelerine yer verildiği, markalar arasında "..." ibaresinin müşterek olarak bulunmasına rağmen, markaların tıpa tıp aynı olmadığı, şekil unsurunun, yazım karakterlerinin, renk ve kombinasyon ile başvuru konusu markaya görsel ve işitsel olarak ayırt edicilik kattığı, markalar arasında SMK'nın 5/1-ç maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı, somut uyuşmazlık açısandan emsal alınabilecek nitelikteki, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/190 Esas, 2022/3946 Karar ve 24/05/2022 tarihli, "DİA+şekil" - DİA+şekil" ibareli markalara yönelik verdiği kararında, şekil unsurları bakımından yaratılan farklılığın SMK'nın 5/1-ç maddesinin uygulanmasını engelleyeceği sonucuna varıldığı, başvuru markasında ve redde mesnet alınan markada yer alan farklı şekil ve rakam unsurları nedeniyle her iki markanın SMK'nın 5/1-ç maddesi bağlamında benzer kabul edilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK iptali istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiVI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.