"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/25 Esas, 2024/342 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/54 E., 2021/299 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili adına tescilli 2000/18307, 2000/18312 ve 2018/59585 sayılı "..." ve "..." ibareli markaların bulunduğunu, davalı Şirketin ise 2018/43110 sayılı "..." ibareli marka başvurusunu yaptığını, müvekkilince bu başvuruya itiraz edildiğini ve itirazının reddine karar verildiğini, bu karara yönelik yapılan itirazın ise Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) tarafından kısmen kabul edildiğini ve bir kısım malların başvuru kapsamından çıkarıldığını, dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik olduğunu, taraf markalarının aynı harflerden oluşturulduğunu, sadece son harflerinin farklı olduğunu, ancak "n" ve "m" harflerinin benzerlik içeren sesler olması sebebiyle bu farklılığın, markalar arasındaki benzerliği ortadan kaldırmadığını, davalının, "..." markasının aynısını kullanarak müvekkilinin tüketici nezdinde yarattığı güven ve haklı ünden faydalanmayı amaçladığını, dava konusu başvurunun kötüniyetle yapıldığını ileri sürerek YİDK'in 2019-M-8720 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın 30. sınıfın tamamı ve 29, 30 ve 32. sınıf mallara özgü 35. sınıf hizmetler yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler yönünden taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davalının "..." ibareli marka başvurusu ile davacının "..." ve "..." ibareli tescilli markaları arasında iltibas bulunduğu, başvurunun kapsamında bırakılan 30. sınıftaki "sakızlar" hariç tüm mallar ve 35. sınıftaki "sakızlar mallarının satış hizmetleri" hariç tüm hizmetler yönünden görsel ve sesçil benzerlik oluştuğu, taraf markalarının bağlantılı mal ve hizmetler içerdiği, davalının kullanım ispatı talebinin davacının 29. sınıf "süt ve süt ürünlerinden tatlılar" ve 32. sınıfa konu içecek mallarına ilişkin olmadığı, bu nedenle 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 19 ve Uygulama Yönetmeliği'nin 29. maddesine aykırı olarak başvurunun tesciline karar verilmesinin hatalı olduğu, ayrıca SMK'nın 6/5 hükmü kapsamında kötüniyet iddiasının kanıtlanmadığı gerekçesiyle, YİDK'in 2019-M-8720 sayılı kararının iptaline, dava konusu marka tescilli olmadığından hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karar, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının itirazına mesnet markaları ile dava konusu "..." ibareli marka arasında SMK’nın 6/1 hükmü kapsamında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, şeker kelimesinin gıda ürünleri yönünden düşük ayırt ediciliğe sahip olduğu ve küçük farklılıkların iltibas tehlikesini ortadan kaldıracağı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm kurularak YİDK kararının iptali talebinin reddine ve dava konusu marka tescilli olmadığından hükümsüzlük hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
1.Yukarıda yapılan özetten anlaşılacağı üzere, uyuşmazlık, davalının "..." ibareli başvurusu ile davacının "..." ve "..." ibareli itiraza mesnet markaları arasında SMK'nın 6/1 hükmü anlamında ortalama tüketici nezdinde ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırma tehlikesi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
SMK'nın 6/1 ıncı maddesi "Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir." hükmünü içermektedir.
Somut olayda davalı başvurusu "..." ibaresinden itiraza mesnet davacı markaları ise "..." ve "..." ibarelerinden oluşmaktadır. Taraf markaları kelime markası olup karşılaştırıldığında görsel işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu açık olup, bu benzerlik ilgili tüketici kesmi nezdinde karıştırılma tehlikesi oluşturacak düzeydedir. Hal böyle olunca işaretler benzer kabul edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve Dairemizin 2019/1761 E., 2019/8278 K. sayılı kararında başvuru markasının oluşturuluş biçimi dikkate alınmayarak emsal kabul edilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2.Bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'un 373/2 hükmü uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.