"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI :2021/2015 Esas, 2024/336 Karar
KARAR :Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :Ankara 5. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2019/353 E., 2020/346 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin 2017/121725 sayılı "..." ibareli marka başvurusunu yaptığını, müvekkilinin, adına tescilli 91/003841, 93/005440 ve 2000/10838 sayılı "..." ve "..." ibareli markalarına dayalı olarak söz konusu başvuruya itiraz ettiğini, bu itirazın davalı Kurum tarafından reddedildiğini, oysa tescil edilmek istenen "..." markasının, ilk olarak müvekkili tarafından ihdas edilen "..." ve "..." ibareli markalar ile iltibas oluşturduğunu, davalının müvekkiline ait markayı bire bir aynı şekilde başvuruya konu etmesinin kötüniyetli bulunduğunu, müvekkilinin "..." ibaresini porselen yemek takımlarında ve "..." ibaresini çatal-bıçak takımlarında senelerdir kullandığını, davaya mesnet müvekkili markaları ile dava konusu başvurunun aynı sınıfları kapsadığını, dolayısıyla dava konusu Yeniden Değerlendirme ve İnceleme Kurulu (YİDK) kararının yerinde olmadığını ileri sürerek YİDK'in 2019-M-7138 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın yargılama sırasında tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından redde mesnet olarak gösterilen markalar ile müvekkili başvurusunun, birbirlerinden tamamen farklı olduğunu, davacı tarafın, kullanmadığı markalara dayalı olarak müvekkili başvurusuna itiraz etmesinin kötüniyetli bulunduğunu, davacı şirketçe, redde mesnet gösterilen markaların başvuruya konu markanın kapsamındaki mal ve hizmet sınıflarının hiçbirinde ciddi bir biçimde kullanılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında karıştırılma tehlikesinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kullanım ispatına ilişkin olarak sunduğu faturalar ve e-ticaret sitelerindeki kayıtlardan, "..." veya "..." markalarının yemek takımları, yemek setleri, tabak, kase, fincan, kahve fincanı, çukur tabak, çatal-kaşık-bıçak seti malları üzerinde kullanıldığının anlaşıldığı, dava konusu başvuru kapsamındaki "Her türlü malzemeden mamul alet sapları." ile davacıya ait itiraza mesnet gösterilen 2000/10838, 91/003841, 93/005440, 2017/09439 (dava aşamasında markanın hükümsüzlüğü istemine mesnet), 2017/10317 (dava aşamasında markanın hükümsüzlüğü istemine mesnet) sayılı markaları kapsamındaki emtianın aynı, aynı tür ve benzer emtia olmadığı, taraf markalarının kapsadıkları emtia benzer olmadığı için markalar arasında iltibas tehlikesi bulunmadığı, her ne kadar davacının "..." ibareli markaları bulunsa da, iltibas tehlikesinden söz edebilmek için karşılaştırılan emtianın da benzer olması gerektiği, somut olayda bu şart sağlanmadığından 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/1 hükmü koşullarının gerçekleşmediği, davacı tarafından gerek itiraz aşamasında gerek dava aşamasında tanınmışlık iddiasının ispatı için delil sunulmadığı, dava konusu başvuru bakımından davacının dayanak yaptığı markaların tanınmışlık düzeyinden kaynaklı bir tescil engeli oluştuğundan söz edilemeyeceği, bir an için davacının kullanım ispatı gerçekleşen mallar bakımından çekişme konusu "..." ve davacının iddialarında ileri sürdüğü "..." ibareleri bakımından tanınmışlık düzeyi ispat edilmiş olsa dahi tabak, bardak, çatal-bıçak seti gibi ürünlerin (kısaca yemek takımlarının) dava konusu markanın tesciline karar verilen "Her türlü malzemeden mamul alet sapları" malları ile ilişkilendirilmeyeceği söz konusu olmayacağından, herhangi bir imaj transferinden bahsedilemeyeceği, davalı şirketin kötüniyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu da ileri sürülmediğinden kötüniyet iddiasına dayalı istemlerin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirket tarafından gerek marka başvurusuna itiraz aşamasında gerekse de işbu davada kullanmama definin ileri sürüldüğü, davacının, itirazına mesnet markayı kullandığını ispat ettiği mallarla, dava konusu başvurunun kapsamında yer alan mallar arasında benzerlik olmadığı, dolayısıyla emtia benzerliğine ilişkin koşul gerçekleşmediğinden, SMK'nın 6/1 hükmü koşullarının oluşmadığı, dava konusu başvurunun kötüniyetli olduğunun da ispat edilemediği, taraflar arasında davalar olmasının tek başına dava konusu başvurunun kötüniyetli olduğunu göstermeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.