"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1939 Esas, 2024/323 Karar
HÜKÜM : Davanın kısmen kabulü(Yeniden esas hakkında karar verilmek suretiyle)
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/249 E., 2021/129 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı asıl tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1979 yılında Almanya’da kurulduğunu ve elektronik aletler sektöründe “... MARKT” markasıyla Avrupa ve Türkiye’nin lideri olup oldukça tanındığını, bu markanın Türkiye’de T/02547 numarası ile tanınmış marka statüsünde tescilli olduğunu, ayrıca muhtelif emtia sınıflarında 2015/102292, 2017/82917, 2014/76269, 2011/31935, 2011/117318, 2009/25117, 2007/56515, 95/014297 (172555), 95/014296 (179230) sayılı tescilli markalarının bulunduğunu, müvekkilinin müşterilerine satış sonrası servis ve destek hizmetlerini de “...” markası altında yürüttüğünü, davalının 2018/83361 başvuru numaralı ve "...+şekil" ibareli marka başvurusuna itirazlarının davalı ... (TÜRKPATENT) Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun (YİDK) kararıyla 35. sınıfın son alt grubuna ait hizmetler için kabul edilip kalan mal ve hizmetlerin tümü bakımından tescil işlemlerinin devamına karar verildiğini, oysa başvurunun müvekkili markalarına ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve benzerliğin YİDK kararıyla da kabul edildiğini, başvuruda şemsiye şekli bulunup müvekkilinin markasında da şemsiyenin üstten görünümünü simgeleyen bir şekil unsurunun bulunduğunu, "..." ve "..." ibareleri dışında "Markt" ve "..." ibareli arasında da tek harf değişikliğinin bulunduğunu, renk tonlarının da birbirine çok yakın olması nedeniyle başvurunun tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet vereceğini, başvuru kapsamında kalan hizmetler yönünden emtia benzerliğinin de gerçekleştiğini, müvekkilinin markalarının sahip olduğu yüksek tanınmışlık düzeyinin karıştırılma ihtimalini artıracağını, YİDK kararının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6/5. maddesine aykırı olduğunu, başvurunun kötüniyetle yapıldığını, YİDK kararının SMK'nın 6/3 ve 6/6 hükümleri uyarınca da iptali gerektiğini ileri sürerek YİDK'in 2019-M-7066 sayılı kararının iptaline ve dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Şahıs cevap dilekçesinde; mesnet markalarla dava konusu başvurunun benzer olmadığını, başvuru markasındaki şemsiye şeklinin “hizmet verilen firmaların yağmur ve güneş gibi bereketli fikirlerinin ‘...’ şemsiyesinde toplanıp tecrübeyle birleştirilerek müşteriyle en uygun çözümü sunmak” amacıyla tasarlandığını, “...” ibaresinin de “Stratejik ... Analizi ve Reklam Takibi” söyleminin kısaltması olduğunu, davacının markasındaki şeklin ise girdap, helezon veya illüzyon imgesine benzediğini, markalarda geçen “...” ve “MARKT” ibarelerinin birbirleriyle alakasız oldukları gibi bu ibarelerin anlamlarının da farklı olduğunu, markalarda geçen kelimelerin de farklı yazı karakterleriyle yazıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 2018/83361 sayılı marka kapsamında yer alan emtia ve hizmetlerle davacıya ait itiraza mesnet 2015/102292, 2017/82917, 2011/117318 ve 2007/56515 sayılı markaların kapsamında kalan emtia ve hizmetlerin aynı/aynı tür/ benzer oldukları, yine davacıya ait 2014/76269 sayılı marka kapsamındaki 35. sınıf hizmetlerin 172555 sayılı marka kapsamındaki 35, 41 ve 42. sınıf hizmetler, 179230 sayılı marka kapsamındaki 9 ve 16. sınıf emtialar ile örtüşen dava konusu marka kapsamındaki mal ve hizmetler arasında benzerlik ilişkisinin mevcut olduğu, davaya konu emtialara ilişkin olarak, "... Markt" ibaresi ile "..." ibaresinin birbirine benzediği, kavramsal olarak "Markt" ve "..." kelimelerinin farklı kavramsal karşılıkları bulunsa da bunun markalar arasındaki iltibas tehlikesini bertaraf etmeyeceği, bu kapsamda emtia benzerliği tespit edilen mal ve hizmetler bakımından karşılaştırılan markalar arasında SMK'nın 6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, SMK'nın 6/3 hükmü koşullarının oluşmadığı, davacının dava dosyasına sunmuş olduğu delillere göre "... Markt+şekil" markasının özellikle perakende satış ve mağazacılık sektöründe iyi bilindiği ve tanınmışlığa ulaştığı, ayrıca davalı ...’in davacının bu markasını “tanınmış marka” statüsüne alarak T/02547 numara ile ilgili sicile kaydettiği, dava konusu marka başvurusu ile davacının tescilli/tanınmış markalarının benzerliği gerçeği de gözetildiğinde, davalının dava konusu markayı kullanması halinde, dava konusu mal ve hizmetlerin davacı markaları ile benzer olmayanları bakımından haksız bir yararın sağlanması, tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi veya tanınmış markanın ayırt edici karekterinin zedelenmesi durumlarının oluşabileceği, SMK'nın 6/4 ve 6/5 hükmü koşullarının somut olayda oluştuğu, SMK'nın 6/6 hükmüne göre himaye edilmesi gereken bir hak ihlalinin bulunmadığı, davalının kötü niyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.06.2016 tarih 2014/11-696 E., 2016/778 K. sayılı kararı uyarınca iltibas incelemesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin gerekmesi karşısında iltibas değerlendirmesine ilişkin aksi yönde hukuki nitelendirme barındıran 31.08.2020 havale tarihli bilirkişi heyeti görüşüne itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile; 2019-M-7066 sayılı YİDK kararının davacının itirazlarının reddine ilişkin kısmının iptaline, dava konusu 2018/83361 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, hüküm, davalı Kurum vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının itiraza mesnet markalarında "red and white peppermint candy/kırmızı beyaz nane şekeri" görseline benzeyen bir şekil de yer aldığı, davacının bazı markalarında "club", "garanti ötesi", "power service", "yuvakuran" ibarelerine de yer verildiği, böylece taraf markalarının aynı anlama gelen "..." ve "..." kelimeleriyle başladıktan sonra ortak harfler barındıran "Markt" ve "..." ibarelerini ve şekil unsurlarını içerdikleri, bu hali ile taraf markaları İlk Derece Mahkemesince iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer bulunmuş ise de, "..." ibaresinin ayırt ediciliği zayıf bir kelime olup, kimsenin tekeline verilemeyeceği, taraf markalarında bu ibarelerden sonra gelen "MARKT" kelimesinin Almanca "pazar"; "..." kelimesinin ise İngilizce "akıllı, zeki" anlamına geldiği ve kelimeler arasında anlamsal olarak farklılıklar olduğu gibi farklı harflerle başlamaları nedeniyle görsel ve işitsel olarak da yeterince farklılaştığı, dolayısıyla yapılan incelemede taraf markalarının benzer olmadığı sonucuna ulaşıldığı ve SMK'nın 6/1 hükmü kapsamında işaret benzerliği koşulunun gerçekleşmediği, tarafların marka işaretleri benzer bulunmadığından emtia benzerliği şartı yönünden değerlendirme yapılmasına gerek görülmediği gibi davacı markalarının tanınmış olmasının da sonuca etkili bulunmadığı, bu yönden dosyada mevcut bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilmeyip ayrıca bir bilirkişi incelemesine de gerek görülmediği, davacı vekilince SMK'nın 6/3 ve 6/6 hükmü uyarınca da tescil engeli bulunduğu ileri sürülmüş ise de davacının "..." ibaresini esas unsur olarak içeren bir markayı herhangi bir mal veya hizmet için tescilsiz olarak markasal etki yaratacak şekilde kullandığına ve böylece önceye dayalı markasal kullanımından dolayı "..." ibaresi üzerinde üstün hakkının bulunduğuna dair bir delil bulunmadığı, somut uyuşmazlıkta davacı tarafından sunulan dava dilekçesinde gerçekte ayrı davaların konusunu oluşturan iki farklı talebin birleştirildiği ve davalı ... YİDK kararının iptali ile diğer davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesinin birlikte talep edildiği; ancak Mahkemece her iki talebin de kabulüne karar verildiği halde Mahkeme kararının davalı gerçek kişi tarafından istinaf edilmediği, istinaf başvurusu ile YİDK kararının iptali davası yönünden oluşacak hukuki sonucun diğer davalı gerçek kişiyi ilgilendiren hükümsüzlük davasına yansıdığının düşünülemeyeceği, dolayısıyla YİDK kararının iptali davası yönünden ulaşılan sonucun Mahkemece verilen hükümsüzlük kararına yansıtılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, YİDK kararının iptali istemli davanın reddine, marka hükümsüzlüğü istemli davanın kabulü ile davalı gerçek kişi adına tescilli, 2018/83361 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, karar, davacı vekili ve davalı asıl tarafından temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı Kurum YİDK kararının iptali ve diğer davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Davalı Kurum YİDK kararının iptali ile davalının başvuru markasının hükümsüzlüğü istemli davada, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ve YİDK kararının davacının itirazlarının reddine yönelik kısmının iptali ile davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiş; kararı sadece davalı Kurum vekilinin istinaf etmesi üzerine inceleyen Bölge Adliye Mahkemesince istinaf edenin sıfatı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın YİDK kararının iptali istemi yönünden reddine, davalının başvuru markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiş, bu defa Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... sahibi tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince markanın hükümsüzlüğüne yönelik karar davalı ... sahibi tarafından istinaf edilmemekle kesinleştiğinden, Bölge Adliye Mahkemesinin aynı şekildeki hükümsüzlük kararı aleyhinde temyiz isteminde bulunan davalı ... sahibi ...'in temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı ...'in temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalı asile iadesine, 10.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.