Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3562 E. 2025/2102 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Benzerlik gösteren iki marka arasında öncelik hakkının tespiti ve davalı markanın hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının marka kullanımına ilişkin öncelik iddiasını ispatlayamaması ve taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzerlik bulunması gözetilerek, davalı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1598 Esas, 2024/868 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

(Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla)

SAYISI : 2020/51 E., 2021/54 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin esas unsuru "..." ibaresi olan tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 2019/23295 sayılı "....ELEKTRİK MÜHENDİSLİK" ibareli markanın adına tescilli bulunduğunu, markaların görsel, işitsel ve anlamsal yönden karıştırılma ihtimali yaratacak şekilde benzer olduğunu, davalıya ait markanın tüketici nezdinde davacı firmanın tescilli markasının devamı niteliğinde addedileceğini, dava konusu markanın, davacı markaları ile aynı mal ve hizmet sınıfında tescilli olduğunu, davalının marka başvurusunda kötüniyetli olduğunu ileri sürerek 2019/23255 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin sektörde çok uzun yıllardan bu yana var olduğunu, davalının, 1985 yılından bu yana, davaya konu markasını ticaret unvanında da kullanmış olup, bu haliyle müşterileri ve ticari çevresinde "..." olarak bilinirliğe sahip olduğunu, davalı şirketin 1993 yılında ... Elektrik İnşaat Mühendislik Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.'ni kurarak "..." ibaresini resmi kayıtlara taşımaya başladığını, huzurdaki davaya konu markanın davalı şirket tarafından, davacının tescillerinden önce hem ticaret unvanı olarak hem de markasal olarak fiilen kullanılmaya başlandığını, bu durumda davalı şirketin eskiye dayalı olarak kullanımının korunması ve huzurdaki davanın reddinin gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının öncelik savunmasının 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/3. hükmüne göre değerlendirildiği, davalının, davalı şirket yetkilisi ...'ın babası ...'ın Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesindeki 1985 yılına ait kuruluş kaydını sunduğu, bu kayıtta uyuşmazlık konusu olan "..." ibaresinin yer almadığı, davalı şirket yetkilisi ...'ın ortağı olduğu tasfiye halinde ... Elektrik İnşaat Mühendislik Ticaret ve Sanayi Limited Şirketinin ticaret sicilinden 14.10.2014 tarihinde terkin edildiği, Kazakistan Cumhuriyetine ait bir takım belgeler ve çevirileri sunulmuş olup, bu belgelerin Kazakistan'daki şirketin kuruluşuna ve çeşitli işlemlerdeki yetkisine ait belgeler olduğu, ticaret sicili belgelerinin de marka kullanımını işaret etmediği, dolayısıyla söz konusu belgelerin davalının ülkemizde 21.06.1994 tarihinden önceki ... ibaresi kullanımını göstermediği, bu belgelerin ... ibaresinin davalı markasının kapsamında bulunan 09, 11 ve 35. sınıflardaki mal ve hizmetler için markasal kullanımını ispatlamadığı, taraf markalarının arasında işitsel ve anlamsal açıdan karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik olduğu, mal ve hizmet benzerliği/ayniyeti şartının da gerçekleştiği, davacının kötüniyet iddiasını somut delillerle ispatlayamadığı, davalının markası yönünden hükümsüzlük koşulunun oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davaya konu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafça istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup; uyuşmazlık taraf markalarında ortak unsur olan "..." ibaresinin öncelik hakkının hangi tarafa ait olduğu ve markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 25.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.