"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/276 Esas, 2024/522 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/100 E., 2021/413 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ait “...” ibareli marka ve tasarım başvuru/tescilleri ve “...” ibaresi üzerinde müktesep hakkı bulunduğunu, ibarenin müvekkili şirketin büyük emek ve sermaye harcaması sonucu tüketiciler nezdinde tanınır hale geldiğini, müvekkili şirketin “... ...” ibareli 2019/103779 başvuru numaralı marka başvurusunun davalı şirkete ait “...” ibareli marka mesnet alınarak reddedildiğini, “...” ibaresinin İngilizce’de “eğlenceli” anlamına geldiğini ve kelimenin ayırt edici olmadığını, markaların görsel, işitsel, anlamsal bakımdan benzer olmaması sebebiyle ortalama tüketici nezdinde karıştırılmaya yol açmayacağını, markanın bölünerek incelemeye alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) 2021/M-144 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; markaların görsel, işitsel ve anlamsal olarak aynı olduğunu, aynı/aynı tür malları/hizmetleri kapsadıklarını, tüketiciler tarafından markaların karıştırılması ihtimali bulunduğunu, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ... başvurusu kapsamında yer alan tüm emtiaların, davalı şirkete ait redde mesnet marka kapsamında yer alan emtialar ile aynı/aynı tür olduğu, taraf marka işaretlerinin görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğu ve aralarında karıştırılma ihtimali bulunduğu, YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının "... ... " ibareli marka başvurusu ile davalının redde mesnet "..." asli unsurlu markaları arasında 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel ve işitsel olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, zira markalarda "..." ibaresinin ortak olarak bulunduğu, görsel ve işitsel olarak başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlanmadığı, "..." kelimesinin başvuru kapsamındaki 30.sınıf mallar yönünden ayırt ediciliğinin düşük olduğunun söylenemeyeceği, karşılaştırılan markalar arasında emtia benzerliği şartının da gerçekleştiği, davacı yararına müktesep hak koşullarının oluşmadığı, davanın marka başvurusunun reddine ilişkin YİDK kararının iptali istemine ilişkin olması karşısında, davacının önceki tarihli markalarının tanınmış olmalarının işbu davaya bir etkisinin bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.06.2016 gün ve 2014/11 E., 2016/778 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi iltibas değerlendirmesi, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümleneceğinden, davacı vekilinin bilirkişi raporunun yetersiz olduğu yönündeki istinaf itirazlarının da yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 12.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.