"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2013/14 Esas, 2016/868 Karar
Taraflar arasında görülen davada mahkemece verilen kararı onayan Dairenin kararı aleyhinde davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili, davalı ..., davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ..., davalı ..., davalılar ... ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup görüşüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ...’nin 09.02.2004 tarih 51 s. ve 13.02.2004 tarih 13 s. kararları ile aralarında davacı şirketin de bulunduğu ... Grubuna ait şirketlerin ortaklarının temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimine ... tarafından el konulduğunu, fon kurulu tarafından yönetime getirilen yeni yönetimin muhasebe kayıtlarında yaptığı inceleme sonucu kasada olması gereken nakit ve çek tutarları ile mevcutlar arasında fahiş fark bulunduğunu tespit ettiğini, denetim kurulu raporu ile şirket kasasındaki açığın fiili olarak şirket kasasına ödenmediği halde fiktif olarak ödenmiş gibi gösterilen apel ödemelerinden kaynaklandığının, kayıtlarda şirket ortağı olarak gözükmemelerine rağmen şirket yönetiminin belirli bir grup hakim ortak tarafından yürütüldüğünün, resmi kayıtlarda yer alan şirket ortaklarının ise göstermelik ve muvazaalı bir şekilde ortak sıfatını taşıdıklarının belirlendiğini, şirketi temsil ve ilzama yetkili kişiler tarafından hakim ortaklar lehine düzenlenen vekaletnamelerin, yönetici konumunda olan kişilerin göstermelik ortaklar olmakla birlikte şirketin hakim ortakları ile birlikte hareket ettiklerini ve şirket zararından sorumlu olduklarını gösterdiğini iddia ederek 20.09.2002 ve 31.12.2002 tarihinden beri ödenmeyen toplam 280.000,00 TL apel ödemesinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.560,00 TL kısmının 20.09.2002 ve 31.12.2002 tarihinden itibaren işleyecek kademeli ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 21.09.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 280.000,00 TL'ye çıkarmıştır.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı ilk itirazlarının bulunduğunu, dava açılması konusunda genel kurul tarafından alınmış karar bulunmadığını, davalının davacı şirket çalışanı olmadığını, iddianın dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalılar ... ile ... cevap dilekçelerinde; şirket çalışanı olmadıklarını, şirket adına işlem yapmadıklarını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının, davacı şirket adına hiçbir işlem yapmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
4.Davalı ... cevap dilekçesinde; davacı şirkette ortaklık, yöneticilik gibi hiçbir görev, yetki ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
5.Davalı ... cevap dilekçesinde; zamanaşımı ilk itirazında bulunmuş, şirket adına herhangi bir ünvanla ne hizmet ne de vekâletnameye dayalı olarak çalışmada bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
6.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının şirkette ortak sıfatının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
7. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava açılması konusunda genel kurul tarafından alınmış karar bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
8.Davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde; genel kurulca dava açılması yönünde karar alınmadığından şekil şartının yerine getirilmediğini, davacıların dava ehliyetinin bulunmadığını, iddianın hukuki dayanakları ile somutlaştırılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
9.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının davacı şirket ortağı ya da yöneticisi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
10.Davalı ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilleri cevap dilekçelerinde; davacının husumet ehliyeti bulunmadığını, davalıların davacı şirket ortağı ya da yöneticisi olmadığını, şirketteki ortaklık haklarından kaynaklanan yükümlülük niteliğindeki apel ödemesi için davalıların sorumluluğuna dayanılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
11.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının husumet ehliyeti bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
12.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı süre içinde kasa açığının oluşmadığını, oluştuğu varsayılsa dahi sorumluluğun muhasebe birimine ait olduğunu, davacının dava hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
13.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı şirket ortağı olmayan davalının ödemekle yükümlü olduğu apel borcunun da bulunmadığını, bu nedenle sorumluluğuna dayanılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
14.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının ... Telekom A.Ş.’de icra kuruluna bağlı olarak telekom şirketlerinden gelen planların hazırlanarak icra kurulu onayına sunulması, alınan onayların şirketlere iletilmesi görevini yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
15.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, sermaye artırımı sırasında pay sahibi olduğunu, payların nominal değerlerinin artırılması suretiyle yapılan sermaye artırımında artırılan sermayenin ¼'ünün tescil tarihinden itibaren 3 ay içerisinde, kalan kısmının 30.04.2005 tarihinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, bakiye sermayenin vadesi henüz gelmeden, 16.06.2003 tarihinde davalının yönetim kurulu vekilliğinden istifa ederek ayrıldığını, hissesini devrettiğini, hukuki sorumluluğunun kalktığını, talebin zaman aşımına uğradığını savunarak savunarak davanın reddini istemiştir.
16.Davalılar ..., ... ve ... ... vekilleri cevap dilekçesinde; zaman aşımı itirazında bulunmuş, usul ve yasaya aykırı davanın reddini istemiştir.
17.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının ... grubunda çalışan ve işverenin baskı ve zorlamaları ile paravan şirketlerde figüran ortak olarak görünmek zorunda kalan kişiler arasında bulunduğunu, yasaya aykırı sermaye artırımının geçersiz olduğunu, apel borcunun doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
18.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; aktif ve pasif husumet itirazında bulunarak davalının YMM olarak ... grubu şirketlerinde herhangi bir görev ve sorumluluk üstlenmeden, kadroda yer almadan, dışarıdan vergi danışmanlığı hizmeti verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
19.Diğer davalılar savunmada bulunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, grup şirketlerin hakim ortakları davalılar ile yönetim ve denetim görevi üstlenen davalıların birlikte bu zarardan sorumlu oldukları, bir şirketin devamını sürdürebilmesi ve ticari faaliyette bulunabilmesi için paraya ihtiyacı olduğundan ortakların şirkete karşı olan sermaye borçlarını yerine getirmemelerinin şirketi mutlak şekilde zarara uğrattığının kabulü gerektiği, apel borçları tahsil edilmediği hâlde tahsil edilmiş gibi gösterilmiş olması veya geç tahsil edilmesinin davacı şirket için zarar olduğu, davalılar arasında gösterilen şirket çalışanlarının ise, şirket ortaklarının ödemekle, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin de tahsilini sağlamakla yükümlü oldukları sermaye borçlarının yasaya aykırı şekilde kayıtlara geçirilmesinden dolayı haksız eylem hükümleri uyarınca sorumlu oldukları, sahte belgeler oluşturmak suretiyle kasa hesaplarında resmi kayıt yaratılması, kayda dayanak teşkil edecek evrakların oluşturulması suretiyle bu şekilde fiktif kayıt oluşturulması ve diğer grup şirketlerde de benzer uygulama yapılmak suretiyle bu eylemin süreklilik arzetmesi karşısında süreklilik kazanan bu duruma, müsaade edilerek meydana gelen olayda kusurlu bulundukları, sadece davacı, temlik eden şirket değil, diğer tüm grup şirketlerde de benzer usulsüz iş ve işlemler gerçekleştirilmiş olup bu uygulamanın, tüm şirketler ve görevlileri açısından yaygın ve kanıksanmış durumda olduğunun anlaşıldığı, kayıtların bu şekilde tutulmasının haksız eylem niteliğinde olduğu, tüm davalıların bu haksız eylemde kusurlu bulundukları, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... haklarındaki davanın açılmamış sayılmasına, davalı ... davadan önce vefat ettiği anlaşıldığından bu davalı hakkındaki davanın bu nedenle reddine, davanın diğer davalılar yönünden kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... haklarındaki davanın açılmamış sayılmasına, davalı ...'ın davadan önce vefat ettiği anlaşıldığından bu davalı hakkındaki davanın reddine, davanın diğer davalılar yönünden kabulü ile 280.000,00 TL ortaklık zararının bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bu miktarın 143.750,00 TL’lik kısmına 20.09.2002 tarihinden ve 136.250,00 TL’lik kısmına ise 31.12.2002 tarihinden itibaren değişebilir oranda avans faizi yürütülmesine karar verilmiş, hüküm, davalı ... vekili, davalı müteveffa ... mirasçıları vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ..., davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ..., davalı ... vekili, davalı ..., davalılar ..., ... vekili, davalı ... vekili, davalı ..., davalı ... vekili, davalılar ... ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 20.10.2022 tarihli, 2021/1603 E. ve 2022/7210 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili, davalı ..., davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ..., davalı ..., davalılar ... ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, fiilen ödenmediği hâlde kayıtlarda ödenmiş gibi gösterilen sermaye borçlarının davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili, davalı ..., davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ..., davalı ..., davalılar ... ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hâllerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
V. SONUÇ: Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili, davalı ..., davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili, davalı ..., davalı ..., davalılar ... ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden ayrı ayrı alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.