"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/275 Esas, 2023/364 Karar
HÜKÜM : Davanın kabulü
Taraflar arasındaki Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "MAKRO" ve "MACRO" asıl unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, ticari faaliyetlerini www.macrocenter.com.tr alan adını taşıyan web sayfasında tanıttığını, davalının 11.03.2016 tarihinde kelime, okunuş, anlam ve umumî intiba olarak müvekkilinin tanınmışlık vasfı taşıyan alan adı ve markalarına iltibas ve tecavüz oluşturacak, ayrıca onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterine zarar verecek nitelikteki 6, 7, 11 ve 35 inci sınıf ürün ve hizmetleri içeren "MAKRO TEKNİK FLEX+Şekil" ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2016/22211 numaralı başvuruya müvekkilince kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık vakıalarına dayalı olarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduklarını, Markalar Dairesinin itirazı kısmen kabul ederek başvuruyu 7, 35/3 ve 35/6 ncı sınıf ürün ve hizmetler için reddettiğini, bunun üzerine başvurunun tümden reddi istemiyle yeniden itirazda bulunduklarını, YİDK tarafından bu itirazın reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira başvurunun müvekkilinin anılan alan adı ve markaları ile iltibasa neden olacağını, ayrıca tanınmışlığı bulunan markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp onların itibar ve ayırt edici karakterine zarar vereceğini, başvurunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek YİDK'nın 2017/M-8000 sayılı kararının iptaline ve dava konusu marka başvurusunun tescili hâlinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında, başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (556 sayılı KHK) 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında, başvuru kapsamındaki ürün ve hizmetler yönünden iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını, zira markalar ve başvuruda ortak olan "makro" ifadesinin "büyük, geniş ve uzun" anlamlarına geldiğini, anlamı itibariyle ayırt ediciliğinin düşük seviyede olduğunu, müvekkili şirketin "MAKRO TEKNİK" ibareli tescilli markaları bulunduğu gibi bu ibarenin aynı zamanda ticaret unvanının ayırıcı kısmını oluşturduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ankara 2. ... ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 07.06.2018 tarihli ve 2017/430 Esas, 2018/241 Karar sayılı kararı ile; davacının markalarının "MACRO" esas unsurlu oldukları, anılan markaların özellikle perakende satış yahut mağazacılık hizmetinde kullanılarak ayırt edicilik kazandıkları, ancak bunun "büyük, geniş ve uzun" anlamları taşıyan sadece makro ibaresi itibariyle değil, "MAKRO SUPERCENTER; MAKRO SUPERCENTER; MOFİNE FOOD MACRO CENTER; MAKRO SUPERCENTER; MAKRO SUPERCENTER; SELECTİON MAKRO CENTER; MAKRO SUPERCENTER; MAKROBANQUET; MAKROBANQUET; MAKRO ONLİNE BİR TIKLA ALIŞVERİŞİ EVİNİZE İNDİRİN!; MAKRONEWS; MAKROSTYLE; MAKRO CENTER+ŞEKİL; MAKROATELIER; COOK BOOK+ŞEKİL; MAKRO STATİON+ŞEKİL; MAKRO RECİPES; MAKRO SERVİCE; MAKRO FRIENDS; MAKRO COOKS; MAKRO MOOKS+ŞEKİL; MAKRO LIFESTYLE; MAKROANDMORE; MAKRO MORE MACRO CENTER+ŞEKİL; MACRO CENTER+ŞEKİL; FINE FOOD; MACRO TIPS+ŞEKİL; FINE FOOD; MACROVİLLE CARD; MACROPHONE" şeklinde bütün olarak gerçekleştiği, davacının itirazına mesnet markalarıyla dava konusu başvuru arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, davalının önceki tarihli markaları kapsamında mal ve hizmetlerde marka tescilinde bulunduğu, bu başvurunun davacının markalarına yanaşma amacında olmadığı, "MAKRO" ibaresi ile markalarda yer alan kısmi renk benzerliğinin de karışıklığın doğması için yeterli bir benzerlik olmadığı, çünkü tekel altına alınmasına izin verilmeyen ülkemizde yaşayan herkesin büyük, geniş ve uzun anlamlarıyla bildiği sıfatlar kullanılarak oluşturulan bu markaların baştan itibaren zayıf marka konumunda oldukları, bu tür markalar arasındaki iltibas tehlikesinin yapılacak küçük bir değişiklik ile bertaraf edilebileceği, yargılama konusu olay açısından da aynı hususun söz konusu olduğu, başvuru konusu işaret ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun da bulunmadığı, başvurunun kötüniyetli olduğunu gösterir hiçbir vakıa ve emarenin olmadığı, sadece alan adı tescilinin sınai hak doğurmayacağı, anılan alan adı altında oluşturulan internet sayfası ile satış ve tanıtıma geçilmesinin bir sınai hak doğuracağı, esasen alan adının konusu ibarelerin davacının marka tesciline konu edilmiş bulunması karşısında, anılan alan adını taşıyan web sayfasının davacının markalarının kullanımı niteliğinde olduğu, yani onlardan bağımsız bir hak doğurmasının mümkün olmadığı, aksi düşünülse de yukarıdaki kabuller karşısında davacının alan adı tescilinin de davalı başvurusunun engelleme olanağının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 17.10.2019 tarihli ve 2018/1493 Esas, 2019/1028 Karar sayılı kararı ile; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 26.10.2020 tarihli ve 2020/177 Esas, 2020/4420 Karar sayılı kararı ile; "...Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi tarafından KHK’nın 8/1.b maddesinde düzenlenen koşulların somut olayda gerçekleşmediği ve TPMK YİDK kararının iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine yönelik karar yerinde bulunarak davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı markalarının asıl unsurunu “MAKRO” VE “MACRO” ibareleri oluşturmakta olup, başvuru konusu işaret ise “MAKRO TEKNİK FLEX + ŞEKİL” ibarelidir. Bu durumda, itiraza mesnet davacı markaları ile davalı başvuru markası arasında görsel, sessel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik bulunduğu, dolayısıyla aynı mal ve/veya hizmetlerde kullanılması hâlinde o mal ve hizmetlerin aynı teşebbüsten ya da bağlı teşebbüsten geldiği yönünde iltibasa sebep olabileceği kabul edilmelidir.
Şu halde, aynı mal ve hizmetlerde markanın köken gösterme fonksiyonu yönünden karıştırma ihtimali bulunduğu gözetilerek gerek başvuru markası ve gerekse de itiraza mesnet markalar kapsamında bulunan 35. sınıf hizmetler yönünden bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın mümeyyiz davacı taraf yararına bozulması gerekmiştir.." şeklindeki gerekçeyle karar bozularak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Ankara 2. ... ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 25.02.2021 tarihli 2020/379 Esas, 2021/79 Karar sayılı kararı ile önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
C. Dairemizin İnceleme Kararı
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede, Daire kararının yerinde olduğu belirtilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Hukuk Genel Kurulu Kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2023 tarih, 2021/11-925 E. ve 2023/109 K. sayılı ilâmı ile Mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
E. İlk Derece Mahkemesince Hukuk Genel Kurulunun Bozmasına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu marka kapsamında yer alan 35. sınıf hizmetlerin tamamının davacı yanın önceki tarihli dayanak markaları kapsamında da yer aldığı, 35. sınıf hizmetlerin tamamı yönünden somut uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi uyarınca iltibas riskinin mevcut olabileceği, davacı yana ait “makro-macro” esas unsurlu markalar ile işbu sınıftaki hizmetlerde karıştırılma riskini ortaya çıkarabileceği, YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlük koşullarının oluştuğu gerekçesiyle TÜRKPATENT YİDK'nın 27.09.2017 tarih ve 2017/M-8000 sayılı kararının davaya konu tüm hizmetler yönünden iptaline ve hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; taraf markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi koşullarının oluşmadığını, benzerlik ve iltibas ihtimali bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı şirket vekili temyiz dilekçesinde özetle; markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi uyarınca benzerlik ve iltibas ihtimali bulunmadığını, benzerlik değerlendirmesi yapılırken bütünsel izlenim kriterinin göz önünde bulundurulmadığını, müvekkilinin müktesep hak iddiasının değerlendirilmediğini, davaya konu markanın 6, 11, ve 35 inci sınıf yönünden tescilinin talep edildiğini, davacının markalarının 6 ve 11 sınıflarda tescilli olmadığını, mahkeme kararının Yargıtay'ın daha önce verdiği emsal kararlarla çeliştiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 556 sayılı KHK’nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Temyiz harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.