Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4117 E. 2025/2576 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ait tanınmış markalar ile davalı şirketin marka başvurusu arasında benzerlik bulunup bulunmadığı ve davalı başvurusunun tescilinin davacı markalarının ayırt ediciliğine zarar verip vermeyeceği hususunda YİDK kararının iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı markalar ile davalı şirketin marka başvurusu arasında emtia benzerliği olmadığı, davacı markanın tanınmış olduğu sektör ile başvuru kapsamındaki mallar arasında yakınlık bulunmadığı ve davalının kötü niyetli olmadığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının isabetli olduğu ve istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20.Hukuk Dairesi

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/343 E., 2021/251 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin “...” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin 2018/87016 sayılı ve "... ...'IN" ibareli başvurusuna anılan markalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının dava konusu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu markanın müvekkili markası ile ayniyet derecesinde benzer olduğunu, tarafların markaları kapsamındaki mal veya hizmetlerin de benzer bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin markaları tanınmış olduğundan, farklı mal ve hizmet sınıfları bakımından da korunması gerektiğini, dava konusu markanın tescilinin müvekkilinin markalarının ayırt ediciliğine zarar vereceğini, davalı başvurusunun kötü niyetli olduğunu, yine müvekkiline ait .....-tr.com ibareli alan adının 02.01.2004 tarihinden itibaren tescilli olduğunu, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/6.maddesi uyarınca başvurunun reddinin gerektiğini ileri sürerek 2019/M-8895 sayılı YİDK kararının iptaline ve dava konusu başvurunun tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Diğer davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; tarafların marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığı gibi dava konusu başvuru kapsamında yer alan malların da davacının markaları kapsamında yer alan mal ve hizmetlerden farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların marka işaretleri arasında "..." ibaresinden kaynaklı benzerlik bulunduğu ancak markalar arasında emtia benzerliği şartı gerçekleşmediğinden SMK'nın 6/1.maddesindeki koşulların oluşmadığı, davacının işlem dosyası kapsamına tanınmışlık iddialarını somutlaştırır mahiyette yeterli ve iddialarını destekler hiçbir delil sunmadığı, bu anlamda işlem dosyasındaki deliller itibariyle tanınmışlık konusunda bir değerlendirme yapılamadığı, bununla birlikte dosyaya sunulan deliller itibariyle davacının markasının beyaz eşya/elektronik eşyalar mallarında tanınmış olduğu kabul edilse dahi davacı markalarının tanımış olduğu sektör ile farklı mal gruplarını taşıyan dava konusu markanın tescilinin, davacı yanın tanınmışlık temelli oluşan ayırt edici karakterine zarar verebilecek ya da davacı yanın markasının tanınmışlığından kaynaklı bir imaj transferini mümkün kılacak sonuçlar doğurmayacağı, davalının tescil ettirmek istediği işaretin davacı yanın markasının tanınmışlığından yararlanma amacını taşıdığının ya da davacı markalarının ayırt ediciliğine zarar verdiğinin de ortaya konulamadığı, nitekim davalının önceki tescilli markalarında da “...” ibaresinin bütün olarak yer aldığı ve buna rağmen davacı markalarından haksız menfaat temin eder sonuçlar elde ettiğini yönelik bir delilin bulunmadığı, davacı yanın markaları ayırt edici güce sahip olmakla birlikte İngilizce somut anlama haiz bir kelime olarak üçüncü kişilerce de farklı mal ve hizmetlerde tercih edilebilirliği bulunması nedeniyle orijinal, yaratılmış, soyut nitelikteki sözcük ya da işaretler kadar geniş bir korumadan yararlanmasının mümkün olmadığı, dolayısı ile tanınmışlık temelli bir tescil engelinin somut olayda mevcut bulunmadığı, ".....-tr.com" alan adının dava dışı ve fakat davacı şirketin bağlı bulunduğu şirketler grubu olan ... Holding A.Ş. adına 02.01.2004 tarihinde tescil edildiği, anılan internet sitesindeki kullanımların davacı yanın tescilli markaları kapsamındaki beyaz eşya ve elektronik eşyalara ilişkin olduğu, dolayısıyla ilgili içerik itibariyle, dava konusu marka kapsamındaki gıda ürünlerinden tamamen farklı nitelikteki bu mal ve hizmetlerdeki faaliyetlere ilişkin ilgili alan adından kaynaklı olarak davacı yanın üstün bir hakkının bulunmadığı, kötüniyet iddiasının da yerinde olmadığı, diğer taraftan davalı şirket lehine müktesep hak koşullarının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu "... ...'IN" ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "..." asıl unsurlu markaları arasında, "..." ibaresinin ortak olarak yer almasından kaynaklı benzerlik bulunsa da tarafların markaları arasında emtia benzerliğine ilişkin şart gerçekleşmediğinden iltibas koşullarının oluşmadığı, zira davacının itirazına mesnet markalarının kapsamlarında, dava konusu başvuru kapsamında yer alan 29,30 ve 31. sınıf mallar yer almadığı gibi bu mallarla benzer mal ve hizmetlerin de bulunmadığı, diğer taraftan davacının "..." ibareli markasının "beyaz eşya" sektöründen tanınmış olduğu söylenebilirse de; tarafların marka işaretleri arasındaki benzerlik düzeyi, davacı markalarının tanımışlık ve ayırt edicilik seviyesi, davacı markalarının tanınmış olduğu "beyaz eşya" sektörü ile başvuru kapsamındaki mallar arasında hiçbir yakınlık bulunmaması gözetildiğinde somut olayda SMK'nın 6/5. hükmü koşullarının oluşmadığı, kötüniyet iddiasının da ispatlanamadığı, dolayısıyla mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, TÜRKPATENT YİDK'nın 2019/M-8895 sayılı kararının iptali ile davalı markasının hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 17.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.