"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/387 Esas, 2024/880 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/250 E., 2021/224 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına tescilli ..., ... ve ... ibareli pek çok marka bulunduğunu, davalı şirket tarafından yapılan "...+Şekil" ibareli marka başvurusunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu, somut olayda 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (556 sayılı KHK) 8/1-b, 8/4 ve 8/5. maddelerinin koşullarının oluştuğunu, ileri sürerek Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) 2017-M-334 sayılı kararının iptali ile davalı şirketin 2015/74286 sayılı marka başvurusunun tescil edilmiş ise tüm sınıflar açısından hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Diğer davalı vekili cevap dilekçesinde; YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 556 sayılı KHK’nın 8/1-b hükmü koşullarının davalının marka başvurusunda yer alan tüm emtia yönünden oluştuğu, davacının markaları tanınmış olmakla birlikte iltibas tehlikesi davalının marka başvurusunda yer alan tüm emtia yönünden gerçekleştiğinden tanınmışlığın iltibası arttıran etkisinin dışında sonuca bir etkisinin bulunmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/5 hükmü koşullarının oluşmadığı, kötüniyet iddiasının ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulü ile YİDK'in 2017-M-334 sayılı kararın iptaline, davalıya ait 2015/74286 kod nolu "...." ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, hüküm, davalılar vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ayrıca, mahkemece verilen ilk kararın Dairelerince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-a-6. maddesi uyarınca, kaldırılmış olması nedeniyle mahkemece yeni kurulan hükmün ilk hükümden farklı olabileceği, diğer yandan zaten dava konusu marka başvurusu kapsamında 18. ve 25. sınıflar dışında başka bir sınıfın bulunmadığı, davacının talebinin de tüm sınıflara ilişkin olduğu, bu nedenle de mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar, davalı Kurum ile davalı şirket vekilince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Kurum ile davalı şirket vekillerinin temyiz itirazlarının ayrı ayrı reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı harcın istek halinde ilgililere iadesine, 25.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi