Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4193 E. 2025/2294 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirketin marka başvurusunun kendi tescilli markalarıyla karıştırılma ihtimali yarattığı iddiasıyla marka hükümsüzlüğü ve sicilden terkin talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunmadığı, "gelsin" ibaresinin ayırt edici nitelikten yoksun olduğu ve markaların bütünsel olarak değerlendirildiğinde karıştırılma ihtimali yaratmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...'e ait 2020/34980 sayılı “...” ibareli marka başvurusuna müvekkili şirket tarafından yapılan itirazın nihai olarak Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (...) tarafından reddedildiğini, müvekkili şirketin “...” ibareli seri markaları bulunduğunu, dava konusu marka başvurusunun müvekkili şirket markaları ile görsel, fonetik ve kavramsal olarak karıştırılma riski oluşturacak düzede benzer olduğunu, başvuru markasının müvekkili şirket markaları ile aynı ve ilintili malları kapsar şekilde tescilinin talep edildiğini, dava konusu markada yer alan “...” ibaresinin müvekkili şirket markasındaki “HIZLI” ibaresi ile eş anlamlı olduğunu, tüketicilerin dikkatlerini yoğunlaştırdıklarında dahi markaların aynı olduğunu düşüneceklerini, dava konusu markanın müvekkili şirkete ait seri marka izlenimi oluşturduğunu ileri sürerek ...'in 2021-M-1415 sayılı kararının iptaline, 2020/34980 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; “...” ibareli markada ayırt edici nitelikte farklı bir unsurun da yer aldığını, davacı şirkete ait itiraz gerekçesi markaların ayırt edici niteliklerinin düşük olduğunu, taraf markalarının görsel ve işitsel olarak faklı izlenimler bıraktığını, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, davacı tarafça kötüniyet iddiasını destekler nitelikte yeterli delil sunulmadığını, ... kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... vekili, davacı tarafın başvurunun iyiniyetli olmadığı yönündeki iddialarını somut delillerle ispatlayamadığını, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, müvekkiline ait marka başvurusunda ayırt edici nitelikte farklı unsurların yer aldığını, davacı tarafa ait itiraza mesnet markaların ayırt edici niteliklerinin düşük olduğunu, markaların görsel, işitsel olarak bıraktığı izlenimdeki farklılıkların birlikte değerlendirildiğinde markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığının açık olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu marka ile davacıya ait “kolay gelsin” ibaresini içeren markalar arasında, görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunmadığı, taraf markalarının birbiri ile ilişkilendirme ihtimalinin bulunmaması nedeniyle, somut olay bakımından markaların karıştırılması/ilişkilendirilmesi ihtimaline dayalı olan nispi tescil engeline ilişkin şartların oluşmadığı, dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan 39. sınıf hizmetlerin, davacıya ait markalarda yer alan mal/hizmetler ile aynı/aynı tür olduğu, dava konusu marka kapsamında yer alan diğer hizmetler bakımından taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığı, dava konusu marka başvurusunun davacı markaları ile karıştırılma ihtimali bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı ...'in “...” ibareli marka başvurusu ile davacının itirazına mesnet “...” ibareli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/1 hükmü anlamında bir benzerlik bulunmadığı, zira markalar arasındaki ortak “gelsin” ibaresinin marka vasfı ve ayırt edici niteliği bulunmayan bir ibare olduğu, diğer unsurlar bakımından taraf markalarında hiçbir ortak unsur bulunmadığı, markaların bütünsel olarak da ilişkilendirilebilir olmadığı, kavramsal benzerliğin taraf markalarının karıştırılması için yeterli bulunmayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ... kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü talebine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 09.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.