Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4478 E. 2025/2970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, bir kitabın İngilizce çevirisini yapmasına rağmen eser sahibi olarak isminin belirtilmemesi nedeniyle manevi haklarının ihlal edildiğini iddia ederek maddi ve manevi tazminat ile tecavüzün ref'ini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının çeviri hizmeti karşılığında aldığı ücretin mali haklarının devri anlamına geldiği, ancak eserde isminin yer almaması nedeniyle manevi haklarının ihlal edildiği gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine ve ilk derece mahkemesinin manevi tazminat ve tecavüzün ref'ine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1006 Esas, 2024/879 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/128 E., 2020/171 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; “Asırlardır Anadolu’nun Kilidi ...” isimli kitabın müvekkiline ait işlenme eser olduğunu, davalı hakkında açılan ceza davası sonucunda davalının mahkumiyetine karar verildiğini ve bu kararla söz konusu eserin müvekkiline aidiyetinin tescillendiğini, davalının asıl eser sahibi olmadığını, davalının eserin yalnızca yayınlayanı olduğunu, dava konusu eserin ... Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapan 3. şahsa ait olduğunu, buna karşın kitapta sadece davalının isminin geçtiğini, davacının isminin eserin hiçbir yerinde yer almadığını, müvekkilinin mesleğine verdiği emeğin maddi ve manevi hiçbir karşılık görmemesi sonucu derinden üzüntü yaşadığını, davacının manevi haklarının ihlal edildiğini ve herhangi bir bedel ödenmediğini ileri sürerek eserin davalı tarafından çoğaltılması, yayınlanması, temsil edilmesi ve işlenmesi sebebiyle 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun (FSEK) 68. maddesine göre yapılacak hesaplama sonucunda 3 katı kadar artırılmak üzere şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminata, FSEK 70. madde kapsamında 10.000,00 TL manevi tazminata ve tecavüzün ref’ine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu eserin sahibi olduğunu, ... Kaymakamlığı'nın o dönemde ilçenin adının duyurulması amacıyla müvekkiline şehitlik ve anıtların üç boyutlu fotoğraflarından oluşan bir prestij kitap hazırlattığını, ... Üniversitesi öğretim üyesinin eserin hazırlanmasında tarih danışmanlığı yaptığını, FSEK'in 21. maddesi gereğince eseri işlemek suretiyle faydalanma hakkının da münhasıran müvekkiline ait olduğunu, davacının işleme eser sahibi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Asırlardır Anadolu’nun Kilidi ...” isimli kitabın FSEK'in 2. maddesinde tanımlanan ilim ve edebiyat eseri niteliğinde olduğu, eserin hazırlanması görevinin ... Kaymakamlığı tarafından davalıya verildiği, davalının tarih konusunda öğretim görevlisi Burhan Sayılır'dan danışmanlık hizmeti, davacıdan ise eserin Türkçe metinlerini İngilizceye çevirmesi için tercüme hizmeti aldığı, davacının tercüme ettiği İngilizce metinlerin aynen eserde yer alması nedeniyle eser üzerinde hak sahibi olduğu, davacının tercüme işlemini ücret karşılığında yapıp ücretini aldığından eser üzerinde mali bir hakkı kalmadığı, böylece davacının mali haklarını davalıya devrettiği, ancak manevi haklarını talep edebileceği, eserde İngilizce metinlerin davacı tarafından yazıldığına dair adının belirtilmediği, bu durumun FSEK'in 15. maddesinde düzenlenen adın belirtilmesi hakkının ihlali niteliğinde olduğu, bu nedenle manevi tazminat ve tecavüzün refini talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının maddi tazminat taleplerinin reddine, davalının davacıya ait FSEK'ten kaynaklanan manevi haklarına yaptığı tecavüzün ref'ine, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu kitabın ilim ve edebiyat eseri niteliğinde tek bir kitap olduğu, davacı tarafından İngilizce'ye çevrildiği, işlenme eserden söz edilemeyeceği, davacının yaptığı çevirilerin kendisine iştirak halinde eser sahipliği niteliği kazandırdığı, davacının çevirileri ücret karşılığında yapmış olmasının mali haklarının davalıya devredildiğini gösterdiği, dava konusu kitap üzerinde mali hakları kullanma yetkisi davalıya ait olduğundan izinsiz kullanıldığından bahisle mali hak taleplerinin yerinde olmadığı, kitapta davacının ismine eser sahibi olarak yer verilmediğinden adın belirtilmesi hakkının ihlal edildiği, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, FSEK'ten kaynaklanan hakların ihlal edildiği iddiasıyla meydana gelen tecavüzün ref'i ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 30.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.