Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4740 E. 2024/6383 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, Yargıtay bozma ilamı sonrası yapılan duruşmaya tebligat zarfının yanıltıcı olması nedeniyle katılamadığını ve davanın açılmamış sayılmasına dair kararın kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek, bu durumun adil yargılanma ve hukuki dinlenilme haklarını ihlal ettiğini iddia ettiği alacak davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının, mahkemece Yargıtay'ın bozma kararına uygun hüküm verilmiş olması gözetilerek reddedilmiş ve yerel mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2023/540 Esas, 2024/281 Karar

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin/dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde davacının 31.01.2017 tarihinde kimliği belirsiz bir kişi tarafından ev telefonundan arandığını, bu kişinin kendisini polis olarak tanıttığını, davacıya ait banka hesabına girildiğini, para çekildiğini, olayın terör faaliyetleriyle ilgili olduğunu söyleyerek davacının cep telefon numarasını, banka kartı numarasını ve kart güvenlik kodunu istediğini, davacının bu bilgileri verdiğini, bu kişinin davacıyı bu kez cep telefonundan arayarak banka ATM'sine gitmesini istediğini, davacının banka ATM'sine gittiğini, telefondaki kişinin yönlendirmesiyle telefondaki kişinin verdiği telefon numarasını tuşladığını, kısa süre sonra dolandırıldığını anladığını ve banka şubesini aradığını, banka hesabından ... isimli bir şahsın hesabına internet bankacılığı yoluyla 50.000,00 USD havale yapıldığını öğrendiğini, davacının davalı bankaya internet bankacılığı üzerine hiçbir başvurusunun bulunmadığını, davalı bankanın kimlik bilgilerini doğrulamadan, günlük harcama limiti uyarısı yapmadan, sızma testi, denetim testi ve güvenlik duvarı önlemleri almadan davacının hesabından yüksek miktarda havale yapılmasını önleyemediği için kusurlu olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacının hesabından internet bankacılığı yoluyla çekilen 50.000,00 USD'nin 31.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davalı bankanın dava konusu olayda zarar doğuran hiçbir işleminin ve müdahalesinin bulunmadığını, davacının tüm işlemleri kendisinin yaptığını, tüm kişisel bilgileri ile kredi kartı bilgilerini üçüncü kişiler ile paylaştığını, bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesine aykırı davrandığını, ayrıca ATM'de internet bankacığı aracılıyla internet şifresi gönderilecek telefon tanımlaması yaptığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARLARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Mahkemece Verilen Karar

Mahkemece 12.07.2018 tarih, 2018/64 E. ve 2018/350 K. sayılı kararı ile davacının kişisel bilgilerini korumayarak hesabından para çekilmesine sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bmlge Adliye mahkemesince 13.09.2021 tarih, 2018/2166 E. ve 2021/978 K. sayılı ilamıyla davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Birinci Bozma Kararı

Dairemizin 30.03.2023 tarih, 2021/7554 E. ve 2023/1962 K. sayılı kararıyla araştırma yapılması gereğine işaret edilerek Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 19.04.2024 tarih, 2023/540 E. ve 2024/281 K. sayılı kararı ile davacının 18.01.2024 tarihli duruşmadan haberdar olduğu halde kabul edilebilir bir mazeret bildirmeksizin duruşmaya katılmaması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığı ve bu tarihe kadar 3 (üç) aydan fazla süre geçmesine rağmen dosyanın usulüne uygun şekilde yenilenmediği anlaşılmakla, (6100 sayılı Kanun) Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150/5 inci maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı vekili temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yargıtay bozması sonrasındaki tensip zaptı ile bozma ilamı 10.10.2023 tarihinde tarafımıza tebliğ edilmiş ise de söz konusu tebligat zarfının yanıltıcı olması sebebi ile tarafımızca iş bu yanıltıcı tebligat zarfı ile bildirilen karar duruşmasına iştirak edilemediğini, işlemden kaldırılma kararının da tebliğ edilmediğini, bu durumun adil yargılanma ve hukuki dinlenilme haklarına aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 150 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına,

16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.