Logo

11. Hukuk Dairesi2024/6134 E. 2024/7944 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, Yargıtay'ın onama kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunmasının hukuki dayanağının olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda karar düzeltme yoluna yer verilmediği ve dürüstlük kuralına aykırı olarak kanunda öngörülmeyen bir yola başvurulmasının kötü niyetli başvuru niteliğinde olduğu gözetilerek karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2015/241 Esas, 2018/1527 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2015/419 E., 2018/1357 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.05.2024 tarih, 2023/655 E. ve 2024/4241 K. sayılı kararıyla onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda (6100 sayılı Kanun), 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'ndan (1086 sayılı Kanun) farklı olarak kanun yolları arasında karar düzeltme müessesesine yer verilmemiştir.

Yukarıda açıklandığı üzere Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra Yargıtay tarafından 6100 sayılı Kanun uyarınca yapılan temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı tarafların karar düzeltme hakkı bulunmadığından davalı vekilinin karar düzeltme isteği niteliğini taşıyan başvurusunun reddi gerekir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda, istinaf ve temyiz olma üzere iki olağan kanun yolu öngörülmüştür. Mülga 1086 sayılı HUMK’da düzenlenen karar düzeltme müessesine ise yer verilmemiştir. Buna rağmen birçok dosyanın, var olmayan bu yöntem üzerinden yeniden Yargıtay’a gönderildiği sıklıkla karşılaşılan bir durumdur.

Hak arama hürriyeti veyahut mahkemeye erişim hakkı kapsamında Dairemize intikal ettirilen bu tür dosyalar, Dairemiz esasına kaydedilmekle; müteakiben gelen birçok dosyanın, temyiz inceleme sırasını ötelemenin yanı sıra, kararın kesinleşme sürecini de akamete uğratarak; lehine karar verilen tarafı da mağdur etmektedir.

“Dürüst Davranma” başlıklı Türk Medeni Kanun'un 2 nci maddesi “herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır” hükmünü amirdir.

Dolayısıyla Bölge Adliye Mahkemelerinin fiilen devreye girmesinden sonra istinaf ve temyiz denetiminden geçen bir kararın her ne ad altında olursa olsun yeniden Yargıtay gündemine taşınması kötüniyetli kanun yolu başvurusu addedilip, talep reddinin yanısıra, para cezası tayinini de gerektirir.

Tartışmalar esnasında; “karar düzeltme ve buna bağlı kötü niyetli başvuruyla ilgili bir yaptırım düzenlenmediğinden disiplin para cezası tayininin” kanunilik ilkesine aykırı olup olmadığı değerlendirilmesi de yapılmıştır. Neticede, olağan kanunyollarından olan temyiz ve istinaf taleplerinin kötüniyetli yapılması halinde bile ceza öngören kanun koyucunun, kanunda hiç yer almayan “karar düzeltme” yoluna özel yaptırım getirmemiş olmasının yegane sebebinin müessesenin kanun metninde yer almamasından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır. Doğal olarak kanun metinleri, bünyesinde düzenleyip tarif ettiği hususlara ilişkin düzenlemeler içerir. Dolayısıyla kanunda hiç yer almayan ve dolayısıyla kötü niyetin en bariz şekilde tezahür ettiği bu halin yaptırımdan muaf tutulduğu sonucuna varmanın kanunun özü ve ruhuyla bağdaşmayacağı izahten varestedir.

O halde, kötü niyetle istinaf yoluna başvurmaya dair 6100 sayılı Kanun'un 351 inci ve kötü niyetle temyiz başlıklı 368 inci maddelerinin atıfta bulunduğu, aynı Kanun'un 329 uncu madde metinlerinin özünde, mahkemeye erişim hakkının kötüye kullanıldığı tüm halleri kapsadığı kanaatine varılmakla aşağıdaki hükmün tesisi yoluna gidilmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin karar düzeltme talepli dilekçesinin REDDİNE,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.