Logo

11. Hukuk Dairesi2024/779 E. 2024/8552 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından tescilli "..." ibareli markalar ile davalıların başvurduğu "... Tereyağlı Lezzet" markası arasında iltibas yaratan benzerlik olup olmadığı ve davalıların marka başvurusunun hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında "..." ibaresinin ortak olarak kullanılmasından kaynaklanan görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunduğu, bu benzerlik nedeniyle ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin yüksek olduğu, davacı markalarının seri marka niteliği de gözetildiğinde, davalı marka başvurusunun tescili halinde davacıların seri markalarından biri olarak algılanabileceği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1619 Esas, 2023/1411 Karar

HÜKÜM : Yeniden Hüküm Kurulmak Suretiyle Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/285 E., 2021/222 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri adına tescilli "..." ibareli markaların bulunduğunu, davalı gerçek kişilerin yapmış oldukları 2019/26024 sayılı "... Tereyağlı Lezzet” ibareli marka başvurusuna itirazlarının davalı Kurum tarafından reddedildiğini, davaya konu başvuru ile müvekkillerine ait markaların esas unsurunun "..." ibaresinden oluştuğunu, markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, dava konusu başvurudaki farklı unsurların, markalar arasındaki iltibası ortadan kaldırmaya yeterli olmadığını, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ve 6 ncı maddesinin birinci fıkrası şartlarının gerçekleştiğini, daha önceden "...", "...", "...", "..." gibi markalar bakımından mahkemelerce hükümsüzlük kararları verildiğini, davalı Kurum tarafından da "..." ibaresini içeren birçok marka başvurusunun reddedildiğini, "..." ibaresinin müvekkillerinin ticaret unvanlarının kılavuz kelimesi niteliğinde olduğunu ve davaya konu başvurunun 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin altıncı fıkrası uyarınca reddinin gerektiğini, "..." kelimesini müvekkillerinin maruf hale getirmesi karşısında somut olayda üçüncü fıkra şartlarınında oluştuğunu, davaya konu marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu, 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları ve 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d) ve (f) bentleri kapsamında da başvurunun reddi gerektiğini ileri sürerek TÜRKPATENT Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) 2020-M-7086 sayılı kararının iptaline, 2019/26024 başvuru sayılı markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde, taraf markaları arasında iltibasa sebebiyet verecek ölçüde benzerlik bulunmadığını, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesince, taraf markaları arasında karıştırılma tehlikesinin bulunmadığını, müvekkillerinin "..." ibaresine vurgu yapmadıklarını, "..." ibaresinin bir özel ad olduğunu, müvekkillerinin bulunduğu yaylanın adı olduğunu, taraf markalarında kullanılan renklerin de farklı olduğunu, müvekkillerinin 90 yıldır faaliyetlerini sürdürdüklerini, davacıların "..." ibaresini tekellerine almak istediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, "..." tanınmış markası ile dava konusu "... Tereyağlı Lezzet" markası genel görünüm itibariyle benzer olmadıklarından 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin dört ve beşinci fıkralarında belirtilen şartların somut olayda gerçekleşmediği, davacılara ait ticaret unvanlarının ayırt edici ekini "..." ibaresinin oluşturduğu, bu ibare ile dava konusu "... Tereyağlı Lezzet" ibaresinin görsel, işitsel ve kavramsal olarak iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmadıkları anlaşıldığından aynı maddenin altıncı fıkrasındaki şatların da gerçekleşmediği, davacıların “...” ibareli markalarının ortak yahut garanti marka olmaması, yine maddenin aradığı “koruma süresinin 3 yıl içinde yeni bir başvuru yapılması” gibi bir durumun somut olayda vücut bulmaması karşısında yedinci fıkranın uygulama şartlarının oluşmadığı, davacıların tescilli markalarına dayandığı, koruma süresi sona eren herhangi bir markaya dayalı olarak hükümsüzlük talebinde bulunulmadığından sekizinci fıkranın uygulama şartlarının oluşmadığı, davaya konu marka ile itiraza mesnet markaların iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmadıkları, davalı şahısların kötü niyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu da ileri sürülmediğinden kötü niyet iddiasının yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, 6769 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olmasının gerektiği, dava konusu başvuru ile davacılara ait markalar arasında bu anlamda bir benzerliğin bulunmadığı, dava konusu başvuru yönünden 5 inci madde anlamında bir tescil engelinden söz edilemeyeceği, 6 ncı maddenin beşinci hariç üç ve devamı fıkralarında öngörülen şartların da somut olayda gerçekleşmediği, dava konusu başvurunun kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşıldığından, bunlara yönelik davacılar vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, ancak davalı gerçek kişilerin 14.03.2019 tarihinde, 2019/26024 sayılı "... Tereyağlı Lezzet" ibareli marka başvurusunu yaptıkları, başvuru kapsamında 29. ve 35. sınıflarda yer alan mal ve hizmetlerin bulunduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, dava konusu başvuru ile davacıların itirazına mesnet markaları arasında karıştırılma tehlikesinin bulunup bulunmadığı, davacılara ait markaların tanınmış olup olmadıkları ve buna bağlı olarak 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasında yer alan şartların oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı, dava konusu başvurunun kapsamında 29. sınıf mallarla 35. sınıftaki hizmetlerin yer aldığı, 35. sınıftaki mağazacılık hizmetlerinin 29.,30.,31. ve 32. sınıftaki mallara özgülendiği, -kararda sayılı- davacılar adına tescilli markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetler ile dava konusu başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler aynı/benzer/ilişkili mal ve hizmetler olduğundan, emtia benzerliğine ilişkin şartın somut olayda gerçekleştiği, taraf markaları arasında, "..." ibaresinin ortak olarak kullanılmasından kaynaklanan görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik olduğu, bu benzerlik nedeniyle ortalama tüketicilerce markaların karıştırılacağının kabulü gerektiği, davacılar markalarının seri marka olduğu da gözetildiğinde, dava konusu başvurunun tescili halinde davacıların seri markalarından biri olarak algılanabileceği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 02.12.2008 tarihli, 2007/10373 E., 2008/13740 K. sayılı kararında da "..." markası ile davacıların ... ibareli markalarının benzer olduğu yönünde karar verildiği, kararın gerekçesinde "..." markası ile "..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vs." markalar arasında iltibas tehlikesi olduğunun kabul edildiği tespitlerine yer verildiği, davacılara ait markalar, gıda ürünleri yönünden tanınmış iseler de dava konusu başvuru kapsamında yer alan tüm mal ve hizmetler yönünden taraf markaları arasında 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında karıştırılma tehlikesi bulunduğundan, somut uyuşmazlıkta aynı maddenin beşinci fıkrasındaki şartların davacılar yararına oluşup oluşmadığının incelemesine gerek olmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, TÜRKPATENT YİDK kararının iptali talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6769 sayılı Kanun'un 5 ve 6 ncı maddeleri

3. Değerlendirme

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı harcın istekleri halinde davalılara iadesine, 02.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.