Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6633 E. 2024/4180 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı sigorta şirketinin, sigortalısına ödediği tazminat tutarını, sigortalıya ait makineleri kiralayan davalıdan rücuen talep etmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, sigortalı lehtarın hukuken fiillerinden sorumlu bulunduğu kişi konumunda olduğu ve davalının sigorta ilişkisinde üçüncü kişi olarak kabulünün mümkün olmadığı, dolayısıyla davacı şirketin davalı kiracıdan rücu isteminde bulunamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının, vekalet ücretine ilişkin kısım düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/451 Esas, 2023/546 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 35101701005 no.lu hasar dosyası bakımından; 386516900 sayılı 24.03.2015 başlangıç 24.03.2018 bitiş tarihli "... Sigorta Poliçesi" ile forklift iş makinesi gurubunun sigortalandığını, sigortalı ... Finansal Kiralama A.Ş.'ye ait Still RC-41-30 marka 2014 model iş makinesinin davalı şirkete kiralandığını; 05.03.2017 tarihinde fabrika deposunda çıkan yangın sonucu tamamen yandığını ve kullanılmaz hale geldiğini, hasarın davalının sorumluluğundan meydana geldiğini; ekspertiz incelemesi başlatıldığını, 20.12.2017 tarihli ödeme belgesi ile 10.690,42 euronun ödeme günündeki fiili Türk Lirası karşılığı olan 48.484,00 TL hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 1472 nci maddesi gereği sigortalısına halef olduğunu; bu bedelin tahsili için davalıya başvurulduğunu ancak sonuç alamadıklarını, 35101701004 no.lu hasar dosyası bakımından; 53274221/0 sayılı 24.10.2016 başlangıç 24.10.2019 bitiş tarihli "... Sigorta Poliçesi" ile forklift iş makinesi gurubunun sigortalandığını, sigortalı ... Finansal Kiralama A.Ş.'ye ait Atlet UMS-200 marka 2013 model iş makinesinin davalı şirkete kiralandığını, 05.03.2017 tarihinde fabrika deposunda çıkan yangın sonucu tamamen yandığını ve kullanılamaz hale geldiğini, hasarın davalının sorumluluğundan meydana geldiğini, ekspertiz incelemesi başlatıldığını, 20.12.2017 tarihli ödeme belgesi ile 20.290,42 euronun ödeme günündeki fiili Türk Lirası karşılığı olan 92.023,00 TL hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini, 6102 sayılı Kanun'un 1472 nci maddesi gereği sigortalısına halef olduğunu, bu bedelin tahsili için davalıya başvurduğunu ancak sonuç alamadıklarını ileri sürerek şimdilik 20.290,42 euro tazminatın fiili ödeme günündeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığı 92.023,00 TL ve 10.690,42 euro tazminatın fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı 48.480,00 TL olmak üzere toplam 140.507,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının piyasadan aynı özelliklerde bir forklifti satın almak ve satmak üzere teklif aldığını, buna göre 3.000 kg'lık aynı özelliklere bir forklifti satmak istediğinde teklif edilen fiyatın 9.000,00 euro almak istediğinde 10.000,00 euro 2.000 kg'lık aynı özelliklerde bir forklifti satmak istediğinde teklif edilen fiyatın 13.000,00 euroya almak istediğinde 13.750,00 euro olduğunu, buna karşılık avacı 3.000 kg'lık forkliftin piyasa değerinin 16.000,00 euro 2.000 kg'lık forkliftin piyasa değerinin 26.000,00 euro olduğunu tespit ettiğini, bu tutarlar üzerinden sigortalısına sovtaj ve muafiyeti düşerek ödeme yaptığını, görüldüğü gibi davacının eksperinin tespit ettiği sözde piyasa değerinin aşırı derecede fahiş olduğunu, "sahibinden.com" fiyatlarının gerçeği yansıtmadığını, davalının bu tür iş makineleri alım satımı yapa işletmeye ait olduğunu, 6098 sayılı Kanun'un ilgili maddeleri uyarınca kiracının sorumluluğunun sınırlandırıldığını, buna göre kiracının kusursuz sorumluluğundan söz etmeye imkan olmadığını, bahsi geçen hüküm uyarınca kiracının sözleşmenin sona ermesi haline, sözleşmeye aykırı kullanımdan doğacak zararları giderme dışında başkaca bir tazminat ödeyeceğini önceden taahhüt etmesine ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğunu, fabrikada çıkan yangının sebebinin tespit edilemediğini, davacının talepte bulunabilmesi için müvekkilinin kusurunu ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 12.02.2020 tarihli ve 2018/341 E., 2020/79 K. sayılı kararıyla; aldırılan bilirkişi raporuna itibar edilerek davalı bina malikinin meydana gelen yangın olayına sebebiyet veren elektrik tesisatından ve yangın ihbar sisteminin istenen düzeyde işlevini yerine getirmemesinden dolayı davalının sorumlu olduğu, iş makinalarının 20.12.0217 tarihi itibari ile toplam bedelinin 158.692,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 140.507,00 TL'nin 20.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 24.09.2021 tarihli ve 2020/1818 E., 2021/1511 K. sayılı kararıyla; Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 14.06.2023 tarih, 2021/8538 E. ve 2023/3784 K. sayılı kararıyla;

"1.6102 sayılı Kanun'un 1429 uncu maddesinin birinci fıkrası hükmünde; "Sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve aldığı primleri geri vermez." hükmünü taşımaktadır.

3. Somut olay bakımından değerlendirildiğinde; bu hüküm, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin kastından kaynaklanmamış olması şartıyla, sigorta ettirenin veya sigortadan faydalananın veya eylemlerinden bu ikisinin hukuken sorumlu olduğu kişilerin kusurlarından doğan hasarların da sigortacı tarafından tazmin edileceğini öngörmekte, ancak tarafların bunun tersini öngören sözleşme yapabileceklerini belirtmektedir. Dava dışı sigortalı ile davacı sigortacı şirket arasındaki sözleşmede, tersine bir hüküm bulunmadığı çekişmesizdir.

4.Davalı, hasara uğrayan makineleri dava dışı sigortalıdan finansal kiralama sözleşmesi ile kiralamış olup, makineler, davalının zilyetliğinde iken yanmıştır. Davalının hukuki ve fiili sorumluluğu altında bulunan makinelerin yangın sırasındaki kullanım durumu dava dışı sigortalının bilgisi ve muvafakati dahilindedir. Bu nedenle davalı, 6102 sayılı Kanun'un 1429 uncu maddesi hükmü anlamında, sigortalı lehtarın hukuken fiillerinden sorumlu bulunduğu kişi konumundadır.

5.Zarara sebebiyet veren yangın olayının davalının fabrikasında ve metal ağırlıklı ürünlerin bulunduğu depoda çıktığı, yangının nedeninin kapı otomatiği panosunda herhangi bir arıza, ısınma, ark atlaması gibi nedenlerle başlamış olduğu, yangın algılama sinyalinin eski güvenlik binasındaki yangın kontrol paneline gitmesiyle yangının erken fark edilemediği, davalıya doğrudan kusur izafe edilemeyeceği, yine depoda yangının meydana geldiği gün depo içinde herhangi bir çalışma, ürün giriş çıkışı veya çalışanın olmadığı, depo içinde herhangi bir proses bulunmadığı, ısıl işlem ve benzeri ateşli veya ateşsiz çalışma yapılmadığı, ayrıca binanın elektrik tesisat projesinin ve yangın algılama sistemine ait tesisatın proje kapsamında ve mevzuata uygun olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

6. Finansal kiralama ile sigortalısından alınan makinelerin davalının zilyetliğinde iken yangına maruz kalarak hasar görmesiyle sonuçlanan süreçte, dava dışı sigortalının eylemlerinden sorumlu olduğu davalının 6102 sayılı Kanun'un 1429 uncu maddesi hükmü anlamında kasti davranışlarından bahsedilmesine olanak bulunmamaktadır. Ayrıca ... sigortası kapsamında Yangın Sigortası Genel Şartların A-4 maddesinde belirtilen ve zararın teminat dışında kalmasını gerektiren hallerin somut olayda söz konusu olmadığı da açıktır.

7. Sonuç olarak davalının finansal kiralama şirketinden makineleri kiralaması nedeniyle 6102 sayılı Kanun'un 1429 uncu maddesi hükmünde öngörülen dava dışı sigortalı lehtarın hukuken fiillerinden sorumlu bulunduğu kişi konumunda olup, davalının sigorta ilişkisinde üçüncü kişi olarak kabulü mümkün bulunmadığından, davacı şirketin davalı kiracıdan rücu isteminde bulunamayacağı gözetilerek davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

" gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının sigorta tazminatından sorumlu tutulması gerektiğini, kararın hatalı olduğunu, davalının kusurlu olduğunun ortada olduğunu, davanın tümden reddine rağmen karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı olarak müvekkili aleyhine nispi vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ... tarafından "..." sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya yapılan ödeme tutarının davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6102 sayılı Kanun'un 1472 ve 1429 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Dava, halefiyete dayalı sigorta alacağından kaynaklanan tazminat davasına ilişkin olup, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücretinin, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunacağı düzenlenmiştir. Davalı ... yönünden temyiz incelemesine konu Mahkeme kararında davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3 üncü paragrafında yer alan “Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 22.481,12 TL" ibaresinden "22.481,12 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “17.900,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.