Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6711 E. 2024/7972 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Alman mahkemelerince verilen ve kesinleşen yargılama giderlerine ilişkin kararların Türkiye'de tenfizi talebine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının yargılama giderlerine ilişkin kısmının tenfizinin talep edildiği, tenfizi istenen kararın usulüne uygun olarak kesinleştiği, Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmadığı ve MÖHUK'un 54. maddesinde belirtilen koşulları taşıdığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/502 Esas, 2023/1515 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/66 E., 2019/397 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin Türk ortaklı Alman şirketi olduğunu, ticari faaliyetlerini Avrupa ülkelerinde yürütmekte iken, markasının hukuka aykırı olarak davalı tarafından kullanıldığından haberdar olduğunu, Alman Mahkemelerinde hukuk süreci başlattığını ve tazminata hak kazandığını iddia ederek, Federal Almanya Cumhuriyeti Frangfurt Am Main Asliye Mahkemesinin 27.02.2014 tarih, 2-030182/13 numaralı ve 26.03.2014 tarih, 2-030182/13 sayılı kararları ile Munich 1.Asliye Mahkemesinin 26.01.2015 tarih ve 33011217/13 sayılı ve 09.12.2014 tarih, 33011217/13 sayılı kararlarının tanınması ve tenfizine karar verilmesini, 07.09.2016 tarihli dilekçesi ile talebini açıklayarak, taleplerinin sadece Frankfurt Am Main Bölge Yüksek Mahkemesi'nin 2-03O18213 sayılı kararının yargılama giderlerine ilişkin hükmü ile, Münich Bölge Yüksek Mahkemesinin 33O10217 sayılı kararının yargılama giderlerine ilişkin hükümlerinin tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yapılan kararın Türkiye'de tanınmasının mümkün olmadığını, Türk Mahkemelerinin münhasıran yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olan bir kararı tanıyamayacağını, tanıma ve tenfiz şartlarının da bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "...tenfizi istenen yabancı mahkeme kararlarının Almanya'daki marka tecavüzlerine ilişkin olup, kararların tetkikinden, usulen kesinleştiği anlaşıldığı, yabancı mahkeme kararının yargılama giderine ilişkin kısmının tenfizi istenildiği, MÖHUK'un 54/c. maddesi hükmüne göre tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması, yabancı kararın elde edilmesinde uygulanan yabancı hukukun Türk kamu düzenine aykırılığının incelenmesi esasen söz konusu olmaması, tenfiz kararı verecek hakimin yabancı hakimin bu karara hangi kanunu, nasıl uyguladığını inceleme yetkisine sahip bulunmaması karşısında davalı savunmalarına itibar edilmeyerek davanın kabulü ile, MÖHUK 54 üncü maddesinde öngörülen koşulları taşıyan yabancı mahkeme kararlarının tenfizine" karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından Alman Mahkemelerince verilen kararların yargılama giderlerine ilişkin kısımlarının tenfizi ve tanınması talep edilmiş olup, kesinleşme şerhli ve apostilli mahkeme kararlarının dosya içine geldiği, yabancı mahkeme ilamlarının yabancı ülkede gerçekleşen marka haklarına tecavüze ilişkin olup, görülen davada yapılan yargılama giderleriyle ilgili kısmın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine giren bir husus olmadığı, ayrıca MÖHUK 5. maddesi kapsamında kamu düzenine aykırı bir yön bulunmadığı, Almanya Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında karşılıklılık bulunduğu, davalı tarafça yabancı mahkemede hazır bulunamadığı veya usulüne uygun olarak çağrılmadığına dair bir itirazda bulunulmadığı, buna göre her iki yabancı mahkeme kararının yargılama giderlerine ilişkin kısımları için de tenfiz şartlarının mevcut olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yabancı mahkeme ilamındaki yargılama giderlerine ilişkin tenfiz talebidir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 18.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.