Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6730 E. 2024/8662 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketler tarafından üretilen ve satılan ürünlerde davacı şirketin markasının veya benzerinin kullanılıp kullanılmadığı ve bu kullanımın marka hakkına tecavüz teşkil edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin marka hakkına tecavüzle elde ettiği cironun tespiti için gerekli ticari defter ve kayıtların incelenmesi yapılmadan, takdiri maddi tazminata hükmedilmesi doğru görülmeyerek, bozma kararı verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2158 Esas, 2023/1383 Karar

HÜKÜM : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/116 E., 2021/138 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin "..." ibareli markaların tek ve gerçek sahibi olduğunu, davalılar tarafından müvekkilinin kendi adına tescil ederek kullandığı görsel ve kavramsal olarak birebir aynısı olacak, taklit oluşturacak ve ayniyet taşıyacak şekilde kullanmak suretiyle tüketicileri yanılttığını, Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/210 D.İş sayılı dosyasında davalı ... Marketçilik Ekmek Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.'ye (... Market) ait iş yerinde müvekkili markasının taklit edildiği ürünlerin bulunduğunu, adı geçen davalının bu ürünleri diğer davalı ... Ambalaj-...'den satın aldığına dair dosyaya fatura ibraz ettiğini, ürünlerin ... Kişisel Bakım Ürünleri Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti. (...) tarafından üretilip piyasaya sunulduğunu, davalı ...-... Kozmetik'e ait iş yerinde müvekkili markasının taklit edildiği asetonlar bulunamamış ise de bilirkişilerin bu taklit asetonların anılan davalı tarafından www.n11.com alan adlı internet sitesinde satışa sunulduğunu tespit ettiğini, davalıların eylemlerinin müvekkili markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, ayrıca davacının maddi ve manevi zarara da uğratıldığını ileri sürerek, vaki tecavüzün tespitine, men'ine, ref'ine, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (6769 sayılı Kanun) 151 inci maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca şimdilik 1.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılar tarafından müvekkiline ödenmesine, delil tespit dosyası için yapılan masraflar toplamı 655,20 TL'nin işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, hükmün ilanına, karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili daha sonra, 09.07.2019 tarihli duruşmada ... Market hakkındaki davayı takip etmediklerini ve geri aldıklarını belirtmiş, geri alma beyanına karşı davalı ... vekili 09.07.2021 tarihli dilekçesinde vekâlet ücreti hakları saklı kalmak kaydıyla geri almayı kabul ettiklerini beyan etmiştir.

Davacı vekili, maddi tazminata ilişkin talebini 306.952,00 TL’ye ıslah etmiş; 08.09.2021 tarihli celse de; ıslah dilekçesinde bildirmiş olduğu tazminat miktarlarını davalılar ... ve ... için ayrıştırarak, davalı ...'den 245.785,00 TL, diğer davalı ...'dan 61.167,00 TL maddi tazminat talep ettiklerini, manevi tazminat olarak da belirttiği iki davalıdan 50'şer bin TL talep ettiklerini belirtmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Köylüm Market vekili cevap dilekçesinde; 6769 sayılı Kanun'a aykırılıktan kaynaklı taklit "..." ürün iddialarını davacı taraftan öğrendiklerini, davanın müvekkili açısından haksız şekilde açıldığını, söz konusu ürünleri diğer davalı ... ... Amb. Gıda Tem. Plast. İth. Kozm.Ürünleri'nden fatura karşılığında aldıklarını, satın alınan ürünlerin taklit ürün olduğunu bilmediklerini savunarak davanın reddini istmiştir.

2.Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, ... Market hakkındaki davanın geri alınması ve bunun davalı tarafından kabulü karşısında anılan davalıya yönelik davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, davalılardan ...'nun dava açıldığı tarih itibariyle vefat etmiş olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle hakkındaki davanın usulden reddinin gerektiği, diğer davalılara yönelik davaya gelince; dava açılmadan önce delil tespit raporu ile eldeki davada alınan raporlar karşısında; davalı ... Market nezdinde tespit edilen ve davacıya ait markaları ihtiva eden ürünleri davalı ...'ün söz konusu davalıya satışını gerçekleştirdiğinin faturalar ile sabit olduğu ve tecavüz teşkil eden ürünlerin davalı ... şirketi tarafından üretildiğine ilişkin etiketlerin yer aldığı, bu hali ile davalılar ... şirketinin üretici, ...'ün ise satıcı olarak 6769 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi kapsamında marka tecavüzünü gerçekleştirdikleri, maddi tazminat tutarı belirlenirken davalıların ticari defterlerinin incelenemediği, Kurumlar Vergisi beyannameleri üzerinden yapılan incelemede bir takım kâr/zarar tespiti yapıldığı, söz konusu davalıların ticaret ve iş hacmi ile davacının iş hacminin farklı olması, değişik iş tespit dosyası ile ele geçirilen ürünlerin miktar ve değerinin azlığı hep birlikte nazara alındığında %15'lik emsal lisans bedeli uygulanmak suretiyle bilirkişilerce bulunan rakamın hakkaniyetli olamayacağı, ayrıca bilirkişilerin raporlarında dikkat çektikleri üzere davalıların cirolarının tüm ürün çeşitlerini kapsaması ve ne çeşit markalı ürün çeşitlerinden oluştuğunun ve dava konusu ürünlerden ne miktarda satın alındığının ve satıldığının tam olarak bilinmediği de dikkate alınacak olursa %15'lik emsal lisans bedeline göre yapılan hesaplamanın gerçeği yansıtmadığı hususları karşısında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 inci maddelerine göre değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle, davacının davalı ... aleyhine açmış olduğu davanın usulden reddine, davacının davalı ... Market aleyhine açmış olduğu davasının açılmamış sayılmasına, davacının ... Kişisel Bakım Ürünleri Oto Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile; davalının davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüzünün tespitine, men ve ref'ine, 20.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 18.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte söz konusu davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine; davacının ... aleyhine açmış olduğu davanın kısmen kabulü ile; davalının davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüzünün tespitine, men ve ref'ine, 30.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 18.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte söz konusu davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılardan ... vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddelerine göre tazminat takdirinde bir isabetsizlik olmadığı, her ne kadar davalı ... vekili tarafından davalı ...'e yapılan tebligatların usulsüz olduğu iddia edilmişse de, dava dilekçesinin adı geçen davalının bizzat kendisine tebliğ edildiği, ön inceleme duruşma gününe ilişkin tebligatın Yönetmeliğin 21 inci maddesine uygun olarak muhtara yapıldığı, her ne kadar ıslah dilekçesi usule aykırı olarak tebliğ edilmişse de, ıslah yönünden herhangi bir istinaf itirazının ileri sürülmediği, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen vakıaların istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle, davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı ... şirketi tarafından üretilen, diğer davalı ... Ambalaj- ... ile davalı ... Market tarafından satışı yapılan ürünlerde davacı markasının veya benzerinin kullanılıp kullanılmadığı, buradan varılacak sonuca göre söz konusu kullanımın davacının marka haklarına tecavüz teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 114, 115, 123 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6769 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi ve devam hükümleri.

3.6098 sayılı Kanun'un 50 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı vekilinin 08.09.2021 tarihli duruşma beyanında ıslahla bildirdikleri tazminat miktarlarını ayrıştırarak davalı ... şirketinden 61.167,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın tahsili talep ettiklerini belirttiği, buna göre davacının davalılardan ... şirketine yönelttiği davada, marka hakkına tecavüzün tespiti, men'i ve ref'i talepleri kabul edilmiş, bununla birlikte maddi ve manevi tazminat istemleri ise kısmen kabul edilerek 20.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın anılan davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, davacı tarafından reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarları yönünden karar temyiz edilmiştir. Reddedilen ve temyize konu edilen miktar 41.167,00 TL maddi tazminat ile 40.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığından davacı vekilinin davalı ... şirketine yönelttiği davasında verilen hükme ilişkin temyiz isteminin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

2.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karara yönelik davalı ... Ambalaj-... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

3.Davacının davalılardan ... Ambalaj ...'e yönelttiği davasına gelince; dava marka hakkına tecavüzün tespiti, men'i ve ref'i ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı taraf tecavüzün tespiti halinde hükmolunmasını talep ettiği yoksun kalınan kazancın 6769 sayılı Kanun'un 151/2.(c) hükmü uyarınca, sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeline göre hesaplanmasını talep etmiş, ancak emsal lisans sözleşmesi sunmamıştır. Mahkemece İstanbul Ticaret Odasından emsal lisans sözleşmesi sunulması ve emsal lisans bedeline ilişkin bilgilerin gönderilmesi istenmiş, İstanbul Ticaret Odasınca cevaben bir işletme veya kuruluşun ticaretin doğası gereği kar elde ettiği, davaya konu şirket eğer dava konusu markayla tüm cirosunu elde etmişse toplam cironun %15'inin, ama eğer birden fazla marka ile cirosunu elde etmişse sadece tecavüze konu markadan elde ettiği ciro belirlenerek bu cironun %15'inin lisans bedeli olarak belirlenmesinin uygun olacağı bildirilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamada davalı ... Ambalaj-...'ün davaya konu markayı kullanarak elde ettiği cironun tespitine çalışılırken, anılan davalıya 6100 sayılı Kanun'un 219 ve devam maddeleri uyarınca usulüne uygun şekilde ihtarat yapılarak tüm ticari defter ve belgelerin teminine çalışılmaksızın, davalının ticari defterleri temin edilemediğinden bilirkişilerce kurumlar vergi beyannamesi gözetilerek ulaşılan bedel üzerinden %15 lisans bedeline hükmedilmesinin hakkaniyetli olmayacağı gerekçesiyle 6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddeleri uyarınca maddi tazminat miktarının takdiren belirlendiği anlaşılmıştır

Hal böyle olmakla birlikte, 6100 sayılı Kanun'un 219 ve devam maddeleri ile 6769 sayılı Kanun'un 150/3 hükmü gözetilerek, marka hakkına tecavüzün vuku bulduğu dönemi kapsayan mütecaviz davalı ... Ambalaj-...'ün tüm ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişiler eliyle inceleme yaptırılarak, mütecavizin salt dava konusu markayı kullanmakla elde ettiği cironun tespitine çalışılıp, bu bedelin belirlenmesi halinde %15'inin lisans sözleşmesi bedeli olacağı değerlendirilip bu doğrultuda karar verilmesi gerekirken; somut olayda henüz yeterli inceleme yapılmadan, eş anlatımla 6098 sayılı Kanun'un 50 ve 51 inci maddelerinin uygulama zamanı gelmeden, anılan maddeler uyarınca takdiren maddi tazminat miktarının belirlenmesi yoluna gidilmesi doğru olmamış ve kararın mümeyyiz taraflar yararına bozulması gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin davalılardan ... şirketine yönelik davasında verilen hükme ilişkin temyiz isteminin MİKTARDAN REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Ambalaj-... vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ... Ambalaj-...'e yönelik davada verilen hükme ilişkin davacı vekilinin ve davalı ... Ambalaj-... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı ve davalı ... Ambalaj-... yararına BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harçlarının istekleri hâlinde ilgililere iadesine, 04.12.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.