Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6767 E. 2024/7750 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait bebek lazımlığı tasarımının, davacı tarafından daha önce piyasaya sürülen benzer bir tasarım nedeniyle yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini taşıyıp taşımadığı ve bu nedenle tescilinin hükümsüz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan katalog ve internet üzerindeki diğer kanıtlar ile bilirkişi raporuna göre, davalı tasarımının davacı tarafından tescil tarihinden önce kamuya sunulan tasarımdan ayırt edici özelliklere sahip olmadığı ve yenilik kriterini taşımadığı değerlendirilerek, davalıya ait tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1736 Esas, 2023/1150 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/486 E., 2019/356 K.

Taraflar arasındaki tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının "..." markası ile çeşitli bebek ürünleri üretimi ve satışını yapan sektöründe tanınmış saygın ve itibarlı firmalardan biri olduğunu, davalının ise tasarımı kendisine ait olmayan "bebek lazımlığı” olarak tanımlanan bir ürünü 2017/02658 tescil numarası ile kendisi adına tasarım olarak tescil ettirdiğini, bu tescilin hukuka uygun olmayıp, hükümsüzlüğünün gerektiğini, söz konusu ürünün aynısının yıllardan beri gerek davacı, gerekse başka bebek ürünleri üreticileri tarafından üretilmekte ve piyasaya sürülmekte olduğunu, bebek lazımlığının, bebeklerin tuvalet ihtiyaçlarını gidermek ve tuvalet alışkanlığı kazanmasını sağlayan bir ürün olduğunu, bebeklerin tuvalet eğitimini kolay almasını sağladığını, hem de ebeveynlerin bu eğitimi daha rahat ve kolay şekilde bebeklere vermesini sağlamakta olduğunu, davalı tarafından tescil edilen bu ürünün, tescil tarihinden önce kamuya sunulmuş olduğunu, tasarım koruması için aranan yenilik ve ayırt edicilik kriterlerinin ortadan kaldırıldığını, davacının aynı lazımlığı, başvuru tarihi olan 12.04.2017 tarihinden önce en son 2016 yılı kataloğunda RT -342 ürün kodu ile "... lazımlık" adı ile yayınladığını ve aynı yıl satışa sunduğunu iddia ederek, davalı adına 2017/02658 sayı ile tescilli tasarımın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının "..." markasıyla plastik ve ev eşyaları konusunda aranılan bir marka haline geldiğini, tasarım tesciline konu ürünün, 6769 sayılı Kanun'un 56. maddesinde belirtilen yenilik ve ayırt edicilik şartlarını yerine getirdiğini, o ürünün yeniliği hakkında değerlendirme yaparken bir lazımlık tasarımının sahip olabileceği kısıtlı varyasyonların göz önüne alınması gerektiğini, davacı tarafından davalının tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığı iddiasına ilişkin 2016 yılı tarihli bir katalog olduğundan bahsedildiğini, dava dilekçesinde ve ekinde bir kataloğun yer almadığını, kataloğa dayalı olarak tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını ispatlamanın tek başına mümkün olmadığını, katalogların da sonradan bastırılabileceğini, kataloğun güvenilir delil olarak kabul edilebilmesi için fatura ile desteklenmesi gerektiğini ve davalının davaya konu tasarımının kendisinden önceki tasarımlardan farklı olduğunu, yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı adına 2017/02658 sayılı tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen davacı tarafa ait 2016 yılına ait katalogta yer alan ürün ve bilirkişilerce internette yapılan araştırmada tespit edilen ürünlerin, bilgilenmiş kullanıcı gözünde bıraktığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, söz konusu tasarımın davalı tasarımından önce kamuya sunulmuş olduğu ve bu durumda da davalı adına 2017/02658 sayı ile tescilli tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına haiz olmadığı anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile, davalı adına 2017/02658 sayı ile tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kataloğa dayalı olarak tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını ispatlamanın tek başına mümkün olmadığını, davacının söz konusu kataloğun 2016 yılında bastırıldığı iddiasının, davalının tasarım başvuru tarihinin 08.02.2017 olduğu katoloğun 08.02.2016 tarihinden öncesine ait olması gerektiğini ve faturalar ile desteklenmesi gerektiğini, davacı tarafından fatura sunulmuşsa da söz konusu faturanın davaya dayanak gösterilen 2016 yılına ait kataloğa ait olup olmadığının belirli olmadığını, www.hepsiburada.com sitesinde yer alan ürünlerin görselleri zamanla değiştirilebileceği gibi, yorumlar sabit kalsa da ürün görselleri ve ürün hakkındaki açıklamalar ve bilgiler kısmında değişikliğe gidilmesinin mümkün olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, www.isuu.com/babykidstore/does/baby-ekim-kasım15 linkinde yer alan kataloğun internete ne zaman yüklendiğinin belirtilmediğini, davalı adına tescilli olan tasarıma konu konu ürünün 6769 sayılı Kanunu’nun 56. maddesi’nde belirtilen yenilik ve ayırt edicilik şartlarını yerine getirdiğini, 6769 sayılı SMK 58. maddeye göre ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özelliklerinin koruma kapsamı dışında olduğunu, ürünün yeniliği hakkında değerlendirme yaparken bir “LAZIMLIK” tasarımının sahip olabileceği kısıtlı varyasyonların göz önüne alınması gerektiğini, tasarımlarının yenilik ve ayırt edici kritere haiz olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmek üzere kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu yenilik ve ayırt edicilik yönünden incelenen tasarımlarda her iki ürün de kabuk (A), oturma bölümü (B) ve ayaklar (C) olmak üzere 3 ana bölümden oluştuğu, bu bölümlerin birbirleri ile ilişkileri, formları ile ayırt edicilik kazandığı, karşılaştırılan tasarımların kabuk bölümleri (A) ön kısmı oyulmuş küre biçiminde olduğu, form olarak birbirine çok yakın olduğu, her iki kabukta yer âlan radyuslar, ön bölümde yer alan elips bölüm ve orta birleşme kısımlarının benzer olduğu, her iki tasarımın oturma bölümü (B), benzer forma sahip olduğu, ön tarafta tutma kısmında bulunan çıkıntılar, oturma bölümünün üst yüzey formu ve üst yüzeyde yer alan tutma bölümlerinin aynı olduğu, tasarımlarda yer alan ayaklar gövdelerinin benzer bölümlerinden, benzer açılarla oluşturulmuş radyuslu silindir biçiminde olduğu, koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, sunulan bilirkişi raporunda davacının delil olarak sunduğu tasarımların, ayırt ediciliklerinin bire bire yakın derecede benzer olduğu, yenilik bağlamında farklı düzeye ulaştırmadığı, benzer olması sebebiyle tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığının belirtildiği, davalıya ait tasarımlarının daha önceden davacı tarafından davalının tescil başvurusundan önce kamuya sunulduğu, ticari hayatın olağan akışına göre bir katalogda geçen ürünün katalog tarihinde veya makul sürede kamuya arz edilmesi beklenen bir durum olduğu, kataloğa ek faturanın bulunduğu ayrıca sadece bu delilin yer almadığı, internette başka sitelerde tanıtım bulunduğu, davalıya ait tasarımın tescil başvuru tarihi itibariyle yenilik vasfını taşımadığı bu nedenle hükümsüzlük isteminin kabulüne karar verilmesi doğru bulunduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki talepleri tekrarla temyiz talebinde bulunmuştur.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 200 üncü maddesi.

2. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 55 inci ve devamı maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.