Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6788 E. 2025/264 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacı şirketin eski ortağı tarafından kurulan şirket bünyesinde "kanaat" ve "kanaat bims" ibarelerini kullanmasının marka ve ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının fiili marka ve ünvan kullanımının tespit edilerek davacının marka ve ünvan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetin oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1126 Esas, 2023/2026 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

(Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla)

SAYISI : 2017/282 E., 2022/190 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 3 kardeş tarafından kurulduğunu, davalı Şirket yetkilisi ...'ın 2015 yılı başından itibaren müvekkili şirketten ayrıldığını, ayrılırken kendisinin sadece inşaat işini yapacağını belirttiğini, şirketten ayrıldıktan sonra müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyette bulunmak istediğini ve ... inşaat şirketi ile Kanaatbims şirketlerini kurduğunu, müvekkili şirket ile aynı ünvanı almış olmasının bile hukuk dışı olduğunu, hatta bununla da yetinmeyip müvekkili şirketin hemen yakınında kendi şirket binasını yaptığını, müvekkilinin uzun yıllar tescilli ünvanıyla Konya çevresinde "Kanaat Bims" olarak tanınıp bilindiğini, "Kanaat" ibaresinin ilk olarak taraf şirketlerin kurucularının babası tarafından ticarette kullanıldığını, müvekkilinin 2010/80578 numaralı "KB KANAAT BİMS" ve 2005/57499 numaralı "UK UYAR KANAAT" markaları bulunduğunu ve bunlara uzun süredir yatırım yaptığını, ancak eski ortak ...'ın yılardır piyasada oluşan bu itibardan yararlanmak ve haksız kazanç temin etmek için 2015 yılında davalı şirketi kurduğunu, ...'ın müvekkili şirket ortaklığından ayrılırken marka haklarını da kapsayacak şekilde bir bedel de aldığını, buna rağmen davalının "Kanaat Bims" ibaresini ticaret ünvanı olarak tescil ettirdiği gibi kanaat esas unsurlu müvekkilinin marka ve ünvanını içeren kötü niyetli 9 adet marka tescil başvurusunda da bulunduğunu ileri sürerek, davalı tarafından ticaret ünvanı olarak tescil ettirilen "Kanaat Bims" ibaresinin ticaret sicilinden terkinine, davalının kötü niyetli marka/ünvan tescili ve marka/ünvan hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerinden dolayı haksız rekabetin tespiti ile önlenmesine, kötüniyetli tescil ve haksız rekabetten dolayı şimdilik 3.000,00 TL maddi ile 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, davalının internet sitesinde, şirket önüne dikilen totemlerde, reklam filimlerinde ve reklam amaçlı basılı evraklarda ve davalı şirketin diğer tüm basılı evraklarında müvekkilin ticari ünvanına ve markasına tecavüz oluşturacak şekilde müvekkil ticari ünvanının ve markasının kullanılmasının önlenmesi ile kararının ulusal bir gazete yayınlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; Kanaat inşaat şirketinin 1980'li yılların sonu 1990 yılların başında müvekkili şirket yetkilisi ... tarafından kurulduğunu ve ''kanaat'' ibaresinin ilk defa müvekkili tarafından kullanıldığını, buna ilişkin esnaf odası kayıtlarının da bulunduğunu, ...'ın bims sektörüne tek başına başladığını ve daha sonra davacı şirket yetkilisi olan kardeşleri ... ve ...'i de yanına alarak beraber çalışmaya başladıklarını, davacı şirketin kuruluşunda dahi ... ve ...'nın olduğunu, ...'nin ise sonradan dahil edildiğini, şirketin kurulmasında ve müşteri çevresinin oluşturulmasında, şirketin belirli bir tanınırlığa ulaşmasında müvekkili şirket yetkilisi ...'ın tek başına çalıştığını, ...'ın "Kanaat” ünvanını ve markasını da tek başına oluşturduğunu, davacı şirketin yetkilileri henüz işletmeye dahil olmadan önce ticari hayatta belirgin bir yol kat ettiğini, davacının haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili şirket tarafından "kanaatbims" markasının tescili için yapılan başvuruya itiraz da ettiklerini, müvekkilinin bu marka ve ünvanı kullanmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olmayacağını, davanın müvekkilinin ticaret ünvanın tescilinden 2 yıl sonra açıldığını, bu süreçte müvekkilinin bu ünvan ve markaya yatırım da yaptığını, ayrıca haksız rekabet davası için zamanaşımı süresinin de geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, bekletici mesele yapılan Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/146 E., 2018/342 K. sayılı dosyasında davalının marka başvurusunun davalı adına tescil edildiği ve davalının bu markayı kullanımının tecavüz ve iltibas teşkil etmeyeceği, davacı her ne kadar davalının markasını tescil ettirdiği hali ile kullanmadığından bahisle keşif talebinde bulunmuşsa da dilekçeler teatisinde bu vakıaya dayanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirketin marka başvurusuna davacının kendi markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın dava dışı TÜRKPATENT tarafından kabulüyle davalının marka başvurusunun reddine dair YİDK kararının iptali istemli Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/146 E. sayılı dosyasında davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesince 2018/2053 E. sayılı dosyasında başvurunun kapsamı ile itiraza mesnet markanın kapsamının benzer olmadığı, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (556 sayılı KHK) 8/1.b maddesinin somut uyuşmazlığa uygulanması mümkün bulunmadığı gerekçesiyle kaldırılmasına ve davanın kabulü ile YİDK'nın 2017-M-1223 sayılı kararının iptaline karar verildiği, kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 26.04.2021 tarih 2020/2318 E., 2021/4053 K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, anılan kararın taraf markalarının benzer olmadığı hususunda güçlü delil teşkil edeceği, davacının davalı markasını tescil ettirdiği hali ile kullanmadığını dilekçeler aşamasında ileri sürmediğinden iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında daha sonra ileri süremeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalının ''kanaat'' ve ''kanaat bims'' ibarelerini markasal ve ünvansal olarak kullanımının ve bu kullanımla birlikte davalı şirketin hakim ortağı, aynı zamanda kurucusu olup davacı şirketin de eski ortağı bulunan ...'ın davacı aleyhindeki eylemlerinin markaya ve ünvana tecavüz ile haksız rekabet mahiyetinde olup olmadığı ve buradan hareketle marka ve ünvana tecavüzün önlenmesi ile haksız rekabete ilişkin hükümler çerçevesinde davacı lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi istemlerinin yerindeliği hususundadır.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

1.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karara yönelik davacı tarafın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2.Dava, ticaret ünvanın terkini, marka ile ticaret ünvanına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ile haksız rekabet hükümleri uyarınca maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, Mahkemece yapılan yargılama sonunda, yukarıda yazılı şekilde davalının yargılama sırasında tescil edilen markasını kullanmasının marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği, tescilden başka şekilde kullanım iddiasının ise iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında dinlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı vekili, müvekkilinin markalarına ve ticaret ünvanına davalının sonraki tarihli ticaret ünvanı ve fiili markasal kullanımlarının tecavüz ve haksız rekabet de teşkil ettiğini ileri sürerek, marka hakkına tecavüzün tespit ve men'i yanında, davalının ticaret ünvanın terkiniyle birlikte haksız rekabetin de tespit ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini istemiş olup, Mahkemece ünvan terkini ile haksız rekabetin tespiti ve buna dayalı tazminat istemlerine ilişkin bir değerlendirme yapılmaksızın eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerekmiştir.

3.Öte yandan, davalının davadan önce 19 ve 37. sınıflarda tescil başvurusunda bulunduğu 2015/74622 numaralı marka yargılama sırasında 12.08.2021 tarihinde tescil edilmiş olup, davacı yan davasını salt bu markanın tescilsiz kullanıldığı iddiasına dayandırmamıştır. İddianın ileri sürüş biçimi ve davanın açılışından itibaren ileri sürülen tüm iddialar gözetildiğinde, davalının fiili marka ve ünvan kullanımının davacının marka ve ünvan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin iddia edildiği anlaşılmakta olup, artık davacının fiili marka kullanımının 2015/74622 nolu markanın kapsamı dışında olduğu iddiasının iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında bulunduğunun kabulü mümkün değildir.

Şu halde Mahkemece, davacıdan davalının hangi kullanımının anılan marka tescilinin kapsamı dışında olduğunun sorulması ve gerektiğinde davalı işyerinde keşif de yapılarak davalının fiili marka kullanımının tespitine çalışılarak tüm deliller toplanıp değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1 hükmü uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 20.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.