Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6838 E. 2024/8636 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İnternet ortamında marka hakkına tecavüz iddiasıyla yer sağlayıcıya karşı açılan haksız rekabetin ve marka tecavüzünün tespiti, ref'i ve meni ile internet sitesine erişimin engellenmesi davasında, yer sağlayıcının sorumluluğuna gidilebilmesi için önceden ihtarname gönderilip gönderilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 5651 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca yer sağlayıcının sorumluluğuna gidilebilmesi için önceden hak ihlali iddiasının bildirilmesi ve hukuka aykırı içeriğin kaldırılmasının talep edilmesi gerektiği, dava dilekçesinin ise geçmişe dönük bir ihtar niteliği taşımayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/327 Esas, 2023/1522 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2020/80 E., 2020/339 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun HMK 369/2 hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "..." markasının tescilli sahibi olduğunu, dava dışı üçüncü kişilerin www.zimaszincir.com isimli internet sitesini kurup müvekkilinin faaliyet konusu olan alanda sahte zincir üretip satmak suretiyle müvekkilinin marka haklarına tecavüz ettiklerini davalının ise söz konusu internet sitesinin yer sağlayıcısı konumunda olması sebebiyle sorumluluğunun bulunduğunu belirterek haksız rekabetin ve marka tecavüzünün tespiti ile ref ve menine, dava konusu internet sitesine erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya taraf olarak gösterilmelerinin hiçbir hukuki dayanağının olmadığını, zimaszincir.com isimli olan adının 31.08.2016 tarihinde müvekkili aracılığı ile bir yıllığına tescil edildiğini ve aynı tarihte alınan hosting paketine domain ismi atandığını ve web yayını başladığını, domain sahibine bunun dışında hizmet vermediğini, firmanın dava konusu domainde bulunan içeriklerden ve işbu domainin kullanılış biçiminden hukuki veya cezai olarak herhangi bir sorumluluğunun olmayacağını, davacı şirket ürünlerinin benzerlerinin yapıldığı ve satıldığı belirtilmiş ise de bunların müvekkili tarafından bilinmesi veya kontrol edilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı şirketin internet adresinin ''...'' olduğu, davalı şirket tarafından kurulan ve kullanılan sitenin ''www.zimaszincir.com'' olduğu, her iki internet site konusunun ''zincir'' olduğu, davalı tarafından kullanılan sitenin davacıya ait tescilli markası karşısında iltibas oluşturduğu, davacının tescilli markasına tecavüz fiilini gerçekleştirdiği, tüm bu durumlardan davalının kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV.BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V.TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, internette yer sağlayıcısının hukuki sorumluluğuna gidilebilmesi için önceden ihtar edilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un (5651 sayılı Kanun) 5 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile ref ve men'ine ve dava konusu internet sitesine erişimin engellenmesi istemine ilişkindir.

5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un (5651 sayılı Kanun) Yer Sağlayıcının Yükümlülükleri başlıklı 5 inci maddesi "(1)Yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. (2) (Değişik: 6/2/2014-6518/88 md.) Yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi hâlinde yayından çıkarmakla yükümlüdür." hükmünü amirdir. Buna göre, içerik sağlayıcı sıfatı bulunmayan internet yer ve hizmet sağlayıcı kuruluşların sorumluluğundan bahsedebilmek için, yer sağladıkları içeriğin hukuka aykırı ve marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunu bilmeleri gerekir. Bunun için de önceden hak sahipleri tarafından uyarılıp hukuka aykırı içeriğin kaldırılmasının yer sağlayıcı kuruluşlardan talep etmeleri gerektiği gibi, ayrıca hak sahipleri içeriğin kaldırılmasını talep ederken kendilerinin içeriğin yayımından önce üstün hak sahibi olduklarını yaklaşık ispata yeterli delillerini yer sağlayıcıya sunmuş olmaları gerekir.

Her dava açıldığı koşullarda değerlendirilmesi ve ona göre hüküm kurulması gerekmektedir. Somut olayda markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti talebi ile maddi durumun ortadan kaldırılması ve önlenmesi hususları da talep edilmiş, davalı yer sağlayıcısına maddi durumun ortadan kaldırılması hususunda ihtarname gönderilmemiştir. Dava açılmakla dava dilekçesi bu dava konusu ile ilgili bundan sonra açılabilecek başka davalar açısından ihtar yerine geçebilirse de işbu dava yönünden ihtar olarak değerlendirilemez. O nedenle mahkemece, uyar/kaldır prensibi gereği dava açılmasıyla dava dilekçesinin ihtar olarak değerlendirilerek ihtar koşulunun sağlandığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.12.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.