Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6850 E. 2025/619 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Malen kaydı bulunan bir senedin borç karşılığı mı yoksa teminat olarak mı verildiğine ve davacı şirketin senet nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığına ilişkin menfi tespit davası.

Gerekçe ve Sonuç: Senedin ihdas sebebinin "malen" olarak belirtilmiş olmasına rağmen, davacının senedin hile ve baskı ile alınmış muvazaalı bir teminat senedi olduğunu iddia etmesiyle çift taraflı talil gerçekleştiği, bu durumda ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının ise senedin teminat senedi olduğuna ve borcun olmadığına dair iddialarını ispatlayamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1607 Esas, 2023/1523 Karar

HÜKÜM : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2021/109 E., 2021/364 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 04.02.2025 günü hazır bulunan davacı vekilleri Avukat Mustafa Yılmazer ve Avukat ... Güneş ile davalı vekili Avukat ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafça müvekkili aleyhine icra takibine konu edilen senedin hileli ve muvazaalı bir teminat senedi olduğunu, müvekkilinin 2017 yılı ortasından itibaren 2018 yılı Mart ayına kadar mali sıkıntı içinde olduğunu, şirketin eski ortak ve yöneticilerinin hisselerinin devri ile şirketin mali sıkıntıdan kurtarılmak istendiğini, Kemal Akkurt ile görüşüldüğünü, eski ortak ve yöneticilerin %94 hissesinin ... Otelcilik Tur. İnş. Ltd. Şti. tarafından devir alındığını, dava konusu senedi baskı ile imzalatanın davalı ... değil müvekkili şirkette bir süre ortak olan ... olduğunu, takibe konu senedin şirketin eski yöneticilerinden ... ... ve ... ...'den ... tarafından baskı ve hile ile farklı zamanlarda alınan imzalarla sonradan doldurularak oluşturulduğunu, davalı ...'in, dava dışı ...'ın kayınbiraderi olduğunu, müvekkili şirkette bir dönem ortaklığı bulunan ...’ın eşi F. ..., baldızı Y. ... ve kayınbiraderi davalı ... adına hisse alıp sattığını, senedi imzalayan yöneticiler ... ve ...'ın, hisse devrine mukabil teminat için davalıya senedin verildiğini belirttiklerini, davalının 22.11.2017 tarihinde %21,6 hisse aldığını, hisseleri 27.12.2017 tarihinde 4.853.000,00 TL bedelle ... Tur. Taş. Tem. İnş. Ltd.Şti.’ne devrettiğini, dolayısıyla senedin teminat özelliğinin kalmadığını, davalının alacağının şirket kayıtlarında yer almadığını, senet üzerinde malen kaydı bulunduğunu, müvekkiline herhangi bir mal satılmadığını, senedin şirket kayıtlarına girmediğini, fatura da bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, senedin ve icra takibinin iptalini, davalıdan %20'den az olmamak üzere tazminatın tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı şirketin 2016-2018 yılları arasında ekonomik sıkıntı içinde olduğunu, müvekkilinin davacı Şirket'te %21.6 oranında pay sahibi olduğunu, hastaneyi sıkıntılardan kurtarmak için 27.12.2017 tarihinde hisselerini ... Tur. Taş. Tem. İnş. Ltd.’ne devrettiğini, hisse devir bedeli 4.853.278,20 TL’nin müvekkilinin banka hesabına yatırıldığını, müvekkilinin bu parayı bankadan çekmediğini, davacı şirketin alacaklılarına aktardığını, müvekkilinin davacı şirkete mali desteği nedeniyle dava konusu senedin verildiğini, davacı iddialarının yazılı delille ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı cevap dilekçesinde davacıya verilen borçlar karşılığında senedin düzenlendiğini belirterek senedin ihdas nedenini talil ettiğinden ve senedin borç karşılığı verildiğine dair ispat külfeti kendisinde olan davalı tarafça bu yönde delil sunulamadığından ve dava dilekçesi ekinde sunulan hisse devir sözleşmesine de itiraz edilmediği anlaşıldığından, ispat yükü kendisinde olan davalının ihdas nedenine ilişkin iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ihdas sebebi "malen" olan senede karşı davacının, hile ve baskı ile alınan muvazaalı teminat senedi olgusu yanında davalıdan mal alınmadığını, davalının ise şirket hisselerinin satışından elde edilen paranın şirketin alacaklılarına ödemesi nedeniyle senedin verildiğini ileri sürdüğü, bu durumda senet metninde yer alan "malen" kaydının çift taraflı talil edildiği, çift taraflı talilde ispat külfeti yer değiştirmeyeceğinden davacının takip konusu senede yönelik iddialarını usulüne uygun deliller ile ispat etmesi gerektiği, davacı tarafça, senedin muvazaalı teminat senedi olduğu yazılı belge ile ispat edilemediğinden ve yemin deliline de dayanılmadığından bu yöndeki iddiaların ispat edilemediği, ayrıca davacı tarafça, senedin zorla ve hile ile imzalatıldığı ileri sürülmüş ise de irade fesadına dayalı bu iddiaların da somut vakıalara dayalı olmadığı, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça bu yöndeki iddiaların da ispat edilemediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 06.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.