"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1437 Esas, 2023/1394 Karar
HÜKÜM : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/115 E., 2021/170 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait “...” markasının TÜRKPATENT tarafından tanınmış marka olarak kabul edildiğini, müvekkilinin “...” ibaresini ilk olarak 2000 yılında tescil ettirdiğini ve bu marka üzerinde yatırımlar yaparak markalarını arttırdığını, müvekkilinin "..." ibareli markaları ile dava konusu 2019/25710 sayılı "... BİTKİSEL MATCHA ..." ibareli markanın benzer olduğunu, müvekkilinin ... markasının 29, 30, 32 ve 35. sınıfta tescilli olduğunu, davaya konu markanın 30 ve 35. sınıftaki mal ve hizmetlerin müvekkilinin markasının tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı olduğunu, davalının başvurusunun kötü niyetli olduğunu, haksız rekabet hükümlerini ihlal ettiğini, “...” sözcüğünün müvekkili ile özdeşleştiğini, ayırt edici özellik kazanmış bir marka haline geldiğini, davalının bu tanınmışlıktan dolayı haksız kazanç sağlayacağını ileri sürerek TÜRKPATENT 2020-M915 sayılı YİDK kararının iptaline, 2019/25710 sayı ile tescil başvurusu yapılan “... bitkisel matcha ...” ibareli markanın 30. sınıfın tamamı ile 35. sınıfın 29.30 ve 32. sınıflarına ilişkin emtiaları yönünden iptali ile hükümsüz sayılmasına ve marka sicilinden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Abdülhakim Kayhan vekili cevap dilekçesinde; taraf markaları arasında iltibas, benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, davacının kötü niyet iddialarının gerçeği yansıtmadığını, soyut iddialardan ibaret olduğunu, iltibasın söz konusu olmadığını, müvekkilinin ... BİTKİSEL markası adı altında 243 adet ürün üretimi ve satışını yaptığını, ürünlerini bu ticaret unvanı adı altında pazarlayıp piyasaya sunduğunu, ticaret unvanının da ... BİTKİSEL olduğunu, müvekkilinin sadece ... BİTKİSEL MATCHA ... markalı ürünleri pazarlamadığını, tarafların ürünleri arasında ayırt edici özellikler olduğunu, sektörlerinin farklı olduğunu, marka isimlerinin aynı olmadığını, ambalajlarının farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller aldırılan bilirkişi raporuna göre davalının "... bitkisel Şifalı bitkiler dünyası MATCHA ..." ibareli marka başvurusu ile davacıya ait "..." ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki iltibasın bulunmadığı, davacının "... bitkisel Şifalı bitkiler dünyası MATCHA ..." ibareli başvuru üzerinde 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası anlamında önceye dayalı kullanım ve gerçek hak sahipliğinin kanıtlanmadığı, taraf marka işaretleri benzemediğinden 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin beşinci fıkrasındaki tanınmışlık koşulunun oluşmadığı, başvurunun kötüniyetli yapıldığı iddiasının ispat olunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu “... BİTKİSEL MATCHA ...” ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "..." asıl unsurlu markalar arasında 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin olmadığı, zira dava konusu başvurunun üstte eğik olarak "..." ibaresi ile sağ
tarafının altında oldukça küçük punto ile “bitkisel” ibaresi ve dalgalı şekil ile onun altında sol
tarafta “şifalı bitkiler dünyası” ibaresi ve altında daha büyük punto ile "
Matcha" ibaresi, onun altında ise özel yazı ile "..." ibaresinden oluştuğu, bu hali ile dava konusu başvurunun asli unsurunun "..." olduğu, dava konusu başvuruda yer alan "..." kelimesinin öne çıkarılmadığı ve başvurudaki konumlandırma şekli ve yazım tarzı itibariyle tali unsur niteliğinde bulunduğu, ayrıca Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 26.09.2022 tarih, 2021/1685 E. ve 2022/6319 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere "..." ibaresinin sağlıklı, zinde, formda, uygun, ve sair anlamlarına geldiği ve gıda maddeleri yönünden ayırt ediciliğinin düşük düzeyde olduğu, buna göre taraf markaları arasında emtia benzerliği şartının gerçekleştiği uyuşmazlık konusu gıda malları yönünden tescili istenen dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, YİDK kararının iptali, markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 21.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.