"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI :2021/337 Esas, 2023/1633 Karar
HÜKÜM :İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ :Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI :2017/917 E., 2020/102 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, oysaki taraflar arasında herhangi bir ilişkinin ve ticaretin bulunmadığını, davalının hangi suretle ele geçirdiği belli olmayan bonoya dayanarak davacı aleyhine icra takibine giriştiğini ileri sürerek, müvekkilinin, takip konusu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile % 20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının takip konusu edilen senedi müvekkiline olan borcu nedeniyle bizzat imzalayarak verdiğini savunarak davanın reddine, %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince davacının dava konusu bononun korkutulması ve dolandırılması neticesinde kendisine imzalatıldığını iddia ederek Milas Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu, yapılan tahkikat sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, davacı yanca bonoda yer alan imzaya itiraz edilmediği, davacının keşideci olarak imzalayıp verdiği bononun sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının kanuni delillerle ispatlanmasının gerektiği, her ne kadar davacı tarafça cevaba cevap dilekçesinde bononun korkutma neticesinde imzalatıldığı belirtmişse de davacının beyanlarından korkutma fiilinin nitelikli olmadığı, bononun, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulduğu iddiasının kanuni delillerle ispatlanması gerektiği, davacının bu hususta kanuni delil sunmadığı, hamilin poliçeyi kötü niyetle iktisap ettiği hususunun da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.