Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1026 E. 2024/9050 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Benzerlik taşıyan markalardan birinin hükümsüzlüğünün tespiti ve marka tecavüzünün önlenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı markasının davacı markası ile benzerlik taşıdığı ve karıştırılma ihtimali bulunduğu gözetilerek hükümsüzlüğüne karar verilmiş, ancak davalının tescil dışı kullanımının davacı markasına tecavüz oluşturduğunun ispatlanamaması nedeniyle tecavüzün önlenmesi talebi reddedilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2166 Esas, 2023/1729 Karar

DAVA TARİHİ : 02.08.2018

HÜKÜM : Kısmen kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/357 E., 2019/305 K.

Taraflar arasındaki markaya tecavüzün önlenmesi, giderilmesi, markanın hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "...", x şekil, X ..., KNX, X KNX, KNX ... Şekil" ibareli tescilli markalarının olduğunu, tanınmış marka olmaları nedeniyle tüm sınıflarda korunması gerektiğini, davalının "X" şekil markasının 25 inci sınıfta 14.12.2016 tarihinde tescil edildiğini, davalıya ait markanın kullanım şeklinin "X" harfi olduğunu, ayakkabı sektöründe "X" harfinin müvekkili ile özdeşleştiğini, "X" harfi görüldüğü zaman tüketici nezdinde akla gelen ilk markanın müvekkili markası olduğunu, davalının ürünlerinde kullanmış olduğu tasarımı müvekkilinin kullanmış olduğu tasarımına birebir benzediğini, tüketici nezdinde iki markanın karıştırılmasına neden olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile davalıya ait "X" şekil markasının iptal edilerek hükümsüz kılınmasına, sicilden terkinine, tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfı taşımadığının tespitine, davalı şirketin müvekkiline ait markalara tecavüzünün önlenmesine ve menine, davalıya ait markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kendi markaları ile iltibas yarattığını ileri sürdüğü müvekkili markası arasında bir benzerlik olmadığını, müvekkilinin "xstepx" olarak kullandığı markanın, yazılış ve kelime karakterinin de davacı firmanın markalarından farklı olduğunu, davacının kendi markaları ile benzerlik olduğunu iddia ettiği tek ortak noktanın "x" harfi olduğunu, ancak bir harfin tek başına markalaştırılarak bir kişi tarafından kendi tekeline alınmasının hukuken de mümkün olmadığını,"x" harfi üzerinden hareketle ileri sürdüğü iltibas iddialarının mesnetsiz olduğunu, bu nedenle davacının piyasada fiilen kullandığı tek marka ile ne yazılış biçimi ne de renk anlamında iltibas olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, "x" işareti şeklinde olması sebebiyle davacı ... davalı markası arasında biçimsel kıyaslama yapıldığı, bilirkişinin her iki markanın ayniyet derecesinde aynı olduğu yönündeki tesbitine mahkememizce de aynen iştirak edildiği, zira görünüm, şekil, tasarım ve grafik yönden markalar aynı olup arada tek farkın renk seçiminde olduğu, marka sahibinin renklerde değişiklik yapabilme serbestisi ile birlikte değerlendirildiğinde davaya konu markalar arasında doğrudan karıştırma ihtimalinin varlığının kabulü gerektiği, marka hakkına tecavüz iddia ve talebi yönünden yapılan değerlendirmede; SMK'nun 25. maddesine göre markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, bu kararın marka başvuru tarihinden itibaren etkili olduğu, yani hükümsüzlük kararı ile birlikte bu kanunla sağlanan korumanın hiç doğmamış sayılacağı, davaya konu markanın doğrudan karıştırma (nisbi red) nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilirken bu durumda tecavüzün varlığı ile birlikte bu tecavüzden kaynaklı davacı taleplerinin de kabulü yukarıda anılı kanuni düzenlemeler ışığında zorunlu olduğu gerekçesi ile davalı markasının hükümsüzlüğüne, davalının davacıya ait marka hakkına tecavüzünün sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, somut olayda hükümsüzlüğü talep edilen markanın "x" işareti şeklinde olması sebebiyle davacı ... davalı markası arasında şekil yönünden kıyaslama yapıldığında, iki markanın ayniyet derecesinde benzer olduğu, taraf markalarının aynı sınıfta tescilli olduğu ve tarafların aynı alanda faaliyet gösterdiği, davaya konu markalar arasında ortalama tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin bulunduğu, bu nedenle SMK'nın 25. maddesi bağlamında hükümsüzlük koşullarının meydana geldiği, mahkemece davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak marka hakkına tecavüz yönünden yapılan incelemede; mahkemece her ne kadar davalı markasının hükümsüzlüğü yanında markaya tecavüzün önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına da karar verilmiş ise de, davalının savunmasında; her iki marka arasındaki ortak nokta “x” harfi olsa da müvekkilinin bu harfi farklı bir logo tasarımı ve farklı renkler ile birlikte kullandığını, yani tescil dışında bir kullanımda bulunduğunu iddia ettiği, dosyadaki mevcut delillere göre ise, davalının eylemlerinin davacı markasına tecavüz oluşturduğu hususunun ispatlanamadığı, bu nedenle marka hakkına tecavüz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmiş olması yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davalı adına tescilli 2016/54542 numaralı markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesine yönelik davanın reddine, karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, markanın hükümsüzlüğü talebi ile birlikte hükümsüzlüğü talep edilen markanın tecavüzünün tespiti önlenmesi ve men'i taleplerine yöneliktir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.