"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44.Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1840 Esas, 2023/1441 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/32 E., 2019/441 K.
Taraflar arasındaki tasarımın hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin adını kurucusu olan ...’un soyadından aldığını, müvekkilinin beş kıtada 40'tan fazla ülkede trekking (doğa yürüyüşü), tırmanma, macera yarışları, kayak ve snowboard dahil çeşitli sporlar için ürünler üreten vekil eden şirket “...” dünyada en çok bilinen markalardan biri olduğunu, ancak hal böyle iken davalı tarafından, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak, müvekkili adına tescil edilen DM 085379 tescil numaralı Locarno Sınıfı 02-04 olan çoklu tasarımlarından 5 numaralı (5.1 Footwear- 5.2 Footwear ) tasarımının kopyası mahiyetinde olan 28.07.2017 tarihli 2017/04994 tescil numaralı locarno sınıfı 02-04 olan çoklu tasarımlarından 3 numaralı tasarımı Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdinde 2017/04994-3 sayı ile tescil ettirdiğini, ancak davalı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasıfların haiz olmadığını ve davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davalı adına 2017/04994-3 sayılı tasarımın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin 1992 yılından bu yana aktif spor ürünleri sektöründe faaliyet gösteren, TÜRKPATENT nezdinde tanınmış marka statüsünü haiz olan %100 yerli sermaye ile kurulmuş başarılı bir şirket olduğunu, ürünlerinin tasarımını kendisi yaptığını, benzerlik iddiasının taban ve saya açısından bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, endüstriyel tasarımların bir bütün olarak korunmakta olduğunu, bu nedenle endüstriyel tasarımların, ne tescil, ne koruma ne de hukuki işlemler sırasında bölümlere ayrılamayacağını, tasarımların bölünemez doğasından kaynaklanan bir zorunluluk olduğunu, dava dilekçesinde yer verilen ürünler ile müvekkili tasarımı arasında, tasarım veya görsel anlamda benzerlik bulunmadığını, iddia edilenin aksine davacının müvekkili tasarımını kötü niyetli olarak tescil ettirilmiş olduğunu, davacı ürünü ile müvekkili ürünü arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları ve mahkemece itibar edilen 04.10.2019 havale tarihli raporda sonuç olarak; davalı tarafa ait 2017/04994 - 3 numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 28.07.2017 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, buna göre, davalı adına tescilli tasarımın başvuru tarihi itibariyle yeni ve ayırt edici nitelikte olmadığı gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile davalı adına tescilli 2017/04994-3 nolu tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirkete ait çoklu tasarımın 3 nolu ürününün yeni olmadığı, 24.12.2014 tarihinde tescil edilen DM 085379 tescil numaralı çoklu 5 nolu tasarımı ile benzer olduğu yönünde yapılan bilirkişi incelemesinde de, DM/085379-5 numaralı tasarım incelendiğinde ayakkabı sayasının yan yüzünde yer alan desenin koyu renk ile belirgin biçimde çerçeve içine alınıp, kalan bölgelerin silik gösterilerek korunacak alanın belirginleştirildiği, ayakkabının yan yüzeyinde yer alan desenin iki ana öğeden oluştuğu, üç kademeli soldan sağa doğru yukarı bir açı ile ilerleyen, her adımda bir üçgen oluşturan çizgisel desen (A), diğeri bu çizgini alt konturlarını boşluklar ile üst çizgisinde barındıran ve ayakkabı tabanı ile komşu yüzeysel desen (C), DM/085379-5 numaralı tasarım tescilinde yer alan çizgisel yukarıda ve aşağıda devamlı (B), solda ileri, sağda ise aşağı devam eden eğilimde olduğu, 2017/04994 - 3 numaralı tasarım tescilinde ise çizgilerin yukarıda birbirine bağlı, aşağıda ise aynı olduğu, çizgi önde ve arkada ilerlemeden kesildiği, çizginin altında yer alan yüzeysel desenin benzer konum ve konturda olup, DM/085379-5 numaralı tasarımı tescilinde sol bölgede diğer tasarıma göre kısa (D) olduğu ortaya konulmuş olup, davalı tasarımının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olarak algılandığı sonucuna vardıkları, ürün görsellerinin renkli ve denetlenebilir olduğu, davalı tarafça ileri sürülen sebeplerin ayrıntıda olup tasarımların farklı algılanmasına yol açmayacağı, davalı tescilli tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığı, davacının markalarının özellikle outdoor ayakkabısı emtiası yönünden tanınmış marka olduğu, davalının ürünlerinin davacının marka haklarını ihlal eder nitelikte bulunduğu, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, ayakkabılar üzerinde kullanılan logonun görsel olarak ortalama tüketici nezdinde karıştırılmaya neden olabileceği, outdoor ürün ile spor ayakkabısı emtiasının farklı olmadığı, davalı vekili tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını haiz olmadığının kabulü hukuka aykırı bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı adına 2017/04994-3 sayılı tasarımın hükümsüzlüğü ile sicilden terkini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6769 sayılı Kanun'un 64 üncü maddesinin altıncı bendi.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 11.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.