Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1039 E. 2024/9477 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, mali haklarını devraldığı müzik eserinin eser sahipliğinin tespiti davası açma ehliyetinin olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Eser sahipliğinin manevi bir hak olması ve yalnızca eserin sahibi veya 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 19. maddesinde belirtilen kişiler tarafından tespit davası açılabileceği, mali hakları devralan üçüncü kişilerin bu davayı açma ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI :2020/2078 Esas, 2023/1576 Karar

HÜKÜM :Davanın reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ :İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI :2017/384 E., 2020/44 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; "LAMBAYA PÜF DE" adlı musiki eseri ile ilgili beste ve sözlerin tamamının Barış Manço tarafından vücuda getirildiğini, davacının ise bu yapıt da dahil olmak üzere, Barış Manço’ya ait eserlerin yayımcısı olduğunu, söz konusu eserleri; 1999 yılında kurulan ve kurucu üye olarak kuruluşuna da katkıda bulunduğu davalı meslek birliğine kaydettirdiğini, bu eserlerin temsili telif ve mekanik haklarının yıllarca MSG tarafından toplanarak %100 oranında kendisine ödendiğini, davalının, bünyesindeki Teknik Bilim Kurulu’na ait 11.06.2015 tarih, MSG.B.2015 100/071 sayılı raporu gerekçe göstererek, dava konusu müzik eserini Barış Manço'ya ait olmaktan çıkartıp, bunun kaydını tamamıyla anonim olarak değiştirdiğini oysa bu değişiklik için mahkeme kararı gerektiğini, bir meslek birliği tüzüğü veya yönetmeliği ya da teknik bilim kurulu raporu ile Anayasal güvence altında olan hakların ihlalinin mümkün olmadığını, meslek birliklerinin bu tür kararlar alma konusunda yetkileri olmadığı için davalının eserle ilgili mülkiyet hakkını ihlâl etmiş olduğunu, davalı meslek birliğinin kararına; ‘‘LAMBAYA PÜF DE” adlı eserin, anonim nitelikteki "Anadolu Kaşık Havası" ile aynı olduğu iddiasının dayanak teşkil ettiğini halbuki Anadolu Kaşık Havası'nın sadece enstrümantal bir yapıt olduğunu, diğerinin ise söz ve müzikten oluştuğunu ileri sürerek yasal hakları saklı kalmak kaydıyla, "LAMBAYA PÜF DE" isimli eserin söz ve müziğinin Barış Manço'ya ait olması nedeniyle haksız surette anonim olarak düzenlenen MSG kaydının iptali, davalı meslek birliği kayıtlarının buna göre düzeltilmesi, davalı tarafından tahsil edilen eserin temsili ve mekanik (çoğaltma) telif haklarının davacıya ödenmeye devam edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirketin yayıncı olarak meslek birliğine üye olduğunu, yetki belgesi vererek yayıncısı olduğu Barış Manço'ya ait eserlerin mali haklarını temsil ve takip ettiğini, dava konusu "Lambaya Püf De" isimli eserin de 15.01.2007 tarihli eser bildirim formu ile söz ve bestecisi Barış Manço olarak davacı tarafından meslek birliğine kayıt ettirildiğini bu eserle ilgili tahakkuk eden telif bedellerinin dağıtım dönemlerinde davacı şirkete ödendiğini, ancak 08.12.2014 tarihinde ... Müzik Edisyon Limited Şirketi isimli bir firmanın dilekçe vererek, "Lambaya Püf De" isimli eserin anonim olduğunu öne sürerek kayıtların düzeltilmesini istediğini, müvekkilinin davacıya bu durumu bildirerek Barış Manço’nun eser sahibi olduğunu ispata yarar herhangi bir bilgi, belge, kayıt sunup sunamayacaklarını sorduğunu, davacı şirket yetkilisinin herhangi bir belge sunmayacaklarını bildirdiğini, ... Müzik adlı firmanın ise; bu eserin ...’ın kaynak kişisi olduğu "Anadolu Kaşık Havası"ndan alıntı olduğuna dair ses kaydı ve plak görselleri sunduğunu, başvurunun, teknik bilim kuruluna sevk edildiğini, kurulun yaptığı inceleme sonucu 11.06.2015 tarih 007 sayılı raporla "Lambaya Püf De" isimli eserin müziği ile ...’a ait "Anadolu Kaşık Havası" adlı eserin müziğinin aynı olduğu, Urfalı Babı ve Barış Manço tarafından seslendirilen "Lambaya Püf De" isimli eserin ...’a ait eserden alındığı ve bu sebeple anonim eser olarak tespit edildiğini, ... Müzik Edisyon Limited Şirketi’nin aynı gerekçelerle Mesam Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği’ne de başvurduğunu, Mesam Teknik Bilim Kurulu’nun da aynı tespitlerde bulunduğunu, bu yüzden "Lambaya Püf De" isimli eserin, Mesam veri tabanında da anonim olarak kayıtlı bulunduğunu, meslek birliği kayıtlarının beyan esasına dayandığını, bu kayıtların eser sahipliği hakkı veren belge niteliğinde olmayıp sadece ispat kolaylığı sağladığından davada taraf sıfatını haiz olamayacağını savunarak davanın öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle usul ve esastan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve aldırılan bilirkişi raporlarıyla eserler birebir karşılaştırıldığında “Lambaya Püf De” adlı eserin esinlenmenin ötesinde “Anadolu Kaşık Havası”ndan alındığının tespit edildiği, Kaşık Havası ile ritmik yapı, ana dizi ve ana temada ortaklıklar gösteren “Lambaya Püf De” başlıklı eserin anonim olduğunun kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesince, bilirkişi raporuna istinaden, dava konusu eserin halk şarkısı yapısında anonim bir eser olması ve sahibinin hususiyetini yansıtmaması nedeniyle koruma altında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının yapımcı şirket sıfatıyla mali hak sahibi olduğu, dava dilekçesine konu talebin ''eser sahipliğinin tespitini'' içerdiği, eser sahibi olduğu iddia olunan Barış Manço'nun vefat etmiş olması nedeniyle 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun (5846 sayılı Kanun) 63 üncü maddesi uyarınca eser sahipliğine ilişkin mali hakkın mirasçılara intikal ettiği, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilmeden esasa ilişkin inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmiş olmasının yerinde görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, mali hakları devralan davacının manevi haklardan olan eser sahipliğinin tespiti davası açıp açamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5846 sayılı Kanun'un 63 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava, davacının mali hak sahibi olduğu Barış Manço'ya ait "Lambaya Püf De" adlı müzik eserinin söz ve müziğinin davalı meslek birliğindeki anonim kaydının iptali ile eser sahibi Barış Manço adına kaydedilmesi istemine ilişkindir. 5846 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinde "Bir eserin sahibi, onu meydana getirendir." Bu hükümden anlaşıldığı üzere ancak bir gerçek kişi eserin sahibi olabilir. Bu nedenle eser sahipliği manevi haklardan olup, mirasçılara intikal edemeyeceği gibi sözleşme ile de başkalarına devredilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca 5846 sayılı Kanun'un 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmünde belirtildiği üzere "Bir eserin kimin tarafından vücuda getirildiği ihtilaflı ise, yahut herhangi bir kimse eserin sahibi olduğunu iddia etmekte ise, hakiki sahibi, hakkının tesbitini mahkemeden isteyebilir." Diğer bir ifade ile eser sahipliğinin tespitini ancak o eserin sahibi isteyebilir. Eser sahibi ölmüş ise 5846 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinde belirtilen kişiler eser sahipliğinin tespiti için dava açabilir. Bu maddede belirtilen kişiler arasında mali hakları devralan üçüncü kişi sayılmamıştır. Bu durumda mahkemece mali hakları devralan davacının işbu davayı açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken mali hakka ilişkin 5846 sayılı Kanun'un 63 üncü maddesi hükmüne dayalı olarak davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının değişik bu gerekçe ile düzeltilerek onanması gerekir.

VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bend uyarınca davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.